Fahrettin Altun'dan Alev Alatlı için duygusal sözler

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca "Türkiye Nöbetinde Bir Münevver: Alev Alatlı Sempozyumu" yapıldı. Açılışta konuşan Fahrettin Altun, "Biz bugün tabiri caizse dünyayla vuruşa vuruşa büyük gayretle zincirlerimizi kırma mücadelesi içerisindeyiz. Böyle bir medeniyetin içinde nefes alıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından İstanbul Bölge Müdürlüğü'nde yapılan "Türkiye Nöbetinde Bir Münevver: Alev Alatlı Sempozyumu"nda ünlü yazar anıldı.

Program açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Alev Alatlı'yı müzakere etmek, daha iyi anlamak ve anlamlandırmak için bir arada olduklarını ifade etti.

"VAROLUŞ MÜCADELESİ VERİYOR"

"Biz bugün tabiri caizse dünyayla vuruşa vuruşa büyük gayretle zincirlerimizi kırma mücadelesi içerisindeyiz." diyen Altun, "Böyle bir medeniyetin içinde nefes alıyoruz. Bugün Alev Alatlı'nın 'Düz akılla anlaşılmaz, pergele cetvele gelmez', 'kendine has bir kimliği vardır' dediği Türkiye, gerçekten dünyada modern dünya tarihinde ön açıcı, örnek teşkil edici tarzda özgürleşme, büyüme, bilinçlenme ve varoluş mücadelesi veriyor" dedi.

"MODERNLEŞME SAVAŞI"

Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir taraftan Türkiye bir yönüyle özgün modernleşme savaşı veriyor. Bütün dayatılan batılılaşma programına, ideolojisine, aktörlerine, kurumlarına rağmen bunu yapıyor. Adaletsiz, küresel sömürü düzenine karşı ve bu adaletsiz küresel sömürü düzenini ayakta tutan yine batıcı bağımlılık sistemine karşı bunu yapıyor. Bizim mücadelemiz esas itibarıyla bu bağımlılık sisteminden kurtulma mücadelesidir, gerçek anlamda özgürleşme mücadelesidir."

Altun, Alatlı'nın şerefli varoluş mücadelesinin entelektüel mimarlarından biri olduğundan bahsederek, bir kamusal entelektüel, kültür işçisi, kültür eleştirmeni, sanatçı ve hiç kuşkusuz eğitim neferi olarak bu mücadeleye katkı verdiğini belirtti.

"EN ÖNEMLİ DEĞERDİR"

Alev Alatlı'nın güneşin battığı diyarlardan doğduğu diyarlara, aydınlanma kutbundan merhamet kutbuna hicret etmeye çalışan, hakikati arayan bir entelektüel olduğuna vurgu yapan Altun, "Onun gözünde hakikat, krizlerden krizlere savrulduğumuz bu adaletsiz dünyada korunması gereken en önemli değerdir. Milletimizin hakikat ile takat arasında bir mücadele verdiğini söyler ve hakikat ile takat arasındaki, milletimizin bu mücadelesinde milletimize omuz verir, milletimiz için dertlenir." ifadelerini kullandı.

"ÇOK ÖNEMLİ DEĞERLERDEN BİRİDİR"

Fahrettin Altun, Alatlı'nın kızı Funda Firuz Aktan'ın sözlerine atıfta bulunarak, "Gerçekten umut, Alev Alatlı düşüncesinde, fikriyatında tutunabileceğimiz çok önemli değerlerden biridir. Ne olursa olsun umudu diri tutmuştur. Ne olursa olsun cesur davranmıştır, cesaretlendirmiştir. Topluma, millete adeta 'Konuşmaya cüret et, artık sıra sende.' demiştir. 'Bize farklı kanallardan, farklı yol ve yöntemlerle dayatılan başka çare yok' pasifizmine karşı çıkmıştır. 'Ne olursa olsun şer kural olmak zorunda değildir' demiştir." diye konuştu.

"BİLGİ TEKELİNİ 20 YIL İÇİNDE KIRABİLECEĞİMİZİ..."

Altun, Alatlı'nın 2000'li yıllarda "postmodern faşizm" dediği yeni dünya düzeninin çok can yakacak olsa da başarılı olamayacağını söylediğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Birilerinin kürsülerden 'Bütün dünyayı yerle yeksan edeceğiz' dediği, yani bizim dünyamızı, İslam dünyasını 'Yerle yeksan edeceğiz' dedikleri bir dönemde, Amerikan Başkanı'nın çıkıp tehditler savurduğu bir dönemde 'çok can yakacak olsalar da bu düzenin sahiplerinin başarılı olamayacağını' söylemiş, söyleyebilmiştir. Bunu söylerken postmodern faşizmin elindeki en önemli imkanlardan biri olan bilgi tekelini 20 yıl içerisinde kırabileceğimizi de söylemiştir. Elbette bunun için 'Yepyeni bilgi telakkisine ihtiyacımız var' demiştir ve sadece bunu söylemekle yetinmemiştir. Bu bilgi telakkisini inşa etmek için de çok yoğun şekilde çalışmıştır. Bu çerçevede bir eğitim neferi, kültür işçisi olarak büyük gayret ortaya koymuştur. Kapadokya Üniversitesi, bunun bir örneğidir."

"BİLGİ ÜRETİMİNE YATIRIM YAPTI"

Alatlı'nın istenmeyen bir oluşumun ancak bilgiyle önleneceğine kanaat getirdiğinin altını çizen Altun, "Hep bilgiye, bilgi üretimine yatırım yaptı ve elbette bunu yaparken düşünce problemlerine kaynaklık eden meseleleri de ele aldı. Bu çerçevede eksik bilgi, ön yargı, duygusallık, duygu sömürüsü, aşırı genelleme, özensizlik ve acelecilik gibi meseleler üzerinde durdu. Belki de bunlar batılılaşma tarihimiz boyunca farklı kanatlardan, farklı ideolojilerden, Türk düşüncesinin de önemli alışkanlıkları ve aynı zamanda sorunları olageldi" dedi.

Altun, Alatlı'nın çok boyutlu, derinlikli, hakkında kısa konuşulması zor bir isim olduğunu söyledi.

"ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"

Sempozyumda Alatlı'nın fikir dünyasına dair önemli analizler yapılacağını ifade eden Altun, şu düşünceleri aktardı:

"Bir sosyolog olarak Alev Alatlı'nın romanlarından Türkiye toplumuna dair çok şey öğrendim. Bu çerçevede de öğrencilerime Alev Alatlı'nın romanlarını okutmaya çalıştım. Türkiye toplumunu çok iyi okuyan, soruları sipariş sorular olmadığı için gerçek soruları olduğu için gerçek, hakiki cevaplar üretebilen bir isimdi, sanatçıydı. Toplumun aktörlerini, kurumlarını, süreçlerini çok iyi okudu. Alev Alatlı, Türkiye merkezli düşünceleriyle dünya nöbeti tutan, kelimenin tam anlamıyla bir hakikatperverdi. Hep hayırdan yana tavır almanın önemine inandı. O nedenle parlayan hilalden yana bir entelektüel oldu. O nedenle haklı Filistin davasının yılmaz savunucularından biri oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel adalet ve hakikat mücadelesine destek verdi.

Yine aynı gerekçeyle 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri'nde, o cesur konuşmayı yaptı. Cumhurbaşkanımıza hitaben demişti ki, 'Oligarşik düzenlerde, umuma hitap eden ancak umumun henüz üzerinde düşünemediği sözlerin öfke uyandırması usuldendir. Siz, 'Dünya beşten büyüktür.' dediğinizde biliyor musunuz, 'Evrensel dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek devrimciliktir.' diyen George Orwell ayağa kalkar ve sizi alkışlardı.'"

Altun, sempozyumun hayırlara vesile olmasını temenni ederek, Alatlı için de Allah'tan rahmet diledi.

Sempozyuma, Alatlı'nın kızı, aynı zamanda Alev Alatlı Eğitim ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Funda Firuz Aktan ile Alatlı'nın damadı Kaan Aktan, Eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nabi Avcı, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler başta olmak üzere yazarlar, akademisyenler ve davetliler katılım sağladı.

Bugün sona erecek olan sempozyumda "Tanıklıklar-Hatıralar ve Düşünceler", "Edebiyat ve Roman-Alev Alatlı'nın Kaleminden Dünya", "Düşünce ve Eleştiri-Alev Alatlı’nın Zihinsel Ufku" başlıklı üç oturum yapılacak.

ALEV ALATLI KİMDİR?
Alev Alatlı, 1944 senesinde İzmir’de doğdu. İlkokula Ankara’da başlayan Alev Alatlı, babasının mesleğinden dolayı eğitimini ülkenin çeşitli yerlerinde devam ettirdi. Ortaokuldan sonra babasının askeri ataşe olarak görev yaptığı Tokyo’ya gitti ve liseyi burada okudu. Daha sonra Türkiye’ye dönen Alatlı, ODTÜ’de Ekonomi& İstatistik okudu. Ekonomi ve ekonometri yüksek lisansını Vanderbilt University’den aldı. Bundan sonra felsefe öğrenimine başlayan Alatlı, doktora çalışmalarını Dartmouth College’da sürdürdü. İlahiyat konusunda, aynı zamanda düşünce ve medeniyet konularında yoğunlaştı.

1974’te Türkiye’ye geri döndü. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim görevlisi oldu. Aynı zamanda Devlet Planlama Teşkilatı’nda kıdemli ekonomist olarak çalıştı. Cumhuriyet Gazetesi bünyesinde “Bizim English” dergisini çıkardı. Sonraları Türk Yazarlar Kooperatifi’nde başkan yardımcısı olarak görev aldı. Filistin davasının tanıtımına yaptığı katkılardan dolayı 1986 senesinde Tunus’ta sürgünde bulunan Yaser Arafat tarafından “Özgürlük Madalyası” ile onurlandırılmıştır. “Aydınlanma Değil, Merhamet!” isimli romanıyla 2006 senesinde Moskova’da Mikhail A. Sholoklov 100. Yıl Roman Ödülü’nü kazanmıştır. 25 Aralık 2012 tarihinde düzenlenen törenle, Bülent Ecevit Üniversitesi’nden “Fahri Doktora” unvanı almıştır.