"F-TİPİ İŞADAMI!... F-TİPİ SANAYİCİ!... F-TİPİ TURİZMCİ!.. ŞİMDİ DE F-TİPİ DOKTOR!... " F-TİPİ NASIL OLUNUR?... F-TİPİ'NİN YARARI NE?... ORAY EĞİN SON ZAMANLARIN GÖZDESİ İNSANLARI YAZDI!....
Medyatik jinekolog Alp Nuhoğlu´nun son numarası eşi Zeynep Tokuş´tan olan bebeğinin Fethullah Gülen tarafından iyileştirildiği haberini yaymak oldu.
Medyatik jinekolog Alp Nuhoğlu´nun son numarası eşi Zeynep Tokuş´tan olan bebeğinin Fethullah Gülen tarafından iyileştirildiği haberini yaymak oldu. Bebeği altı buçuk aylık doğurmak zorunda kalmışlardı. Amerika´da İhsan Kalkavan´la buluşan Alp Nuhoğlu da, ünlü işadamının yönlendirmesiyle Fethullah Hocaefendi´nin huzuruna çıkmış, ondan okunmuş bir altın almış ve solumayan bebeğinin bu sayede güçlendiğini açıklamış.
Bir tıp adamından tıbba aykırı bir açıklama...
Duyduğum kadarıyla Alp Nuhoğlu bu haberi basına bilinçli sızdırmış. Kendisinden bahsedilmesinden hoşlanan doktorlar arasında yer aldığı için, bunu da bir PR çalışmasının devamı olarak "aktarmış."
Dünkü Vatan birinci sayfasında Nuhoğlu´nun Tabip Odası tarafından savunmasının isteneceğini yazmış. Bugüne kadar pek çok işi de bir bilim adamının böylesi bir batıl inancın bayraktarlığını yapmasının yanlış olduğunu savundu.
İyi hoş da ya Alp Nuhoğlu bu açıklamayı bilinçli yaptıysa?
Düşünün, Fethullah Gülen cemaati milyonlarca insanı kapsayan bir hareket. Bu bir doktor için de, bir işadamı için de fethedilmesi gereken bir "pazar" anlamına gelebilir.
Çeşitli meslek gruplarından insanların Fethullah Hoca´yla yakınlaştıktan sonra kendi alanlarında büyüdüklerini, sivrildiklerini görüyoruz. Mesela bugünlerde adı Sabah ihalesi için geçen ancak ihaleden çekildiğini açıklayan Akın İpek. Bundan birkaç sene öncesine kadar adını dahi duymadığımız biriydi. İpek, defalarca Fethullah Gülen´e bağlılığını açıkladı ve bugün Sabah´ın talibi olabilecek kadar güçlü bir konuma geldi.
Yahut dünyaya yayılan, Türkiye´nin turistik bölgelerine de damgasını vuran Rixos otellerinin sahibi işadamı Fettah Tamince. Onun da adını birkaç sene öncesine kadar bilmiyorduk. Rixos bir anda büyüyünce, Tamince de ortaya çıktı ve Fethullah Gülen´le yakınlığını anlattı.
Futbol dünyasında da Fethullah Hoca ve cemaatine sırtını dayayan oyuncularımız yok mu?
Müritlerinin kendilerini "F-tipi" diye tanımladığı bu hareket ekonomik olarak da çok güçlü. Yurtdışına yayılan yüzlerce okulun maliyetini Anadolu´dan işadamlarının bağışları karşılıyor ve bu insanlar sorgusuz sualsiz harekete maddi katkıda bulunuyor.
Milyonlarca dolarlık bir pazar bu... Dahası, bu insanların da çocukları doğuyor ve Alp Nuhoğlu da yaptığı açıklamayla bir anlamda F-tipi´nin yeni doktoru olmaya aday olduğunu söylemiyor mu?
Her ne kadar tıp dünyası ayağa kalksa da, tepkiler oluşsa da Alp Nuhoğlu´nun bundan hiçbir sıkıntısı olduğunu sanmıyorum. Bilakis, mükemmel bir reklam oldu onun için. Artık halk arasındaki imajı Fethullah Gülen´in tuttuğu doktor olarak kaldı. Uzun vadede belki de bunun maddi geri dönüşümünü görecek. Sadece sosyetik bebeklerin doğumunu sağlayan biri değil, dönemin rengine uygun bir jinekolog olarak da dolup taşacak randevu defteri...
Cemaat bu haberleri "olumlu" okur, Nuhoğlu´na "bizden biri" unvanını verir hemen.
Hocaefendi´nin yakınında olmak, ona yanaşmak bu dönemde özellikle güç anlamına geliyor. Belki de Nuhoğlu´nu da aldığı kokudan dolayı tebrik etmek gerekiyor. Bir ticari zeka örneği değil mi?
Oray Eğin/Akşam
http://www.usaadw.
Bir tıp adamından tıbba aykırı bir açıklama...
Duyduğum kadarıyla Alp Nuhoğlu bu haberi basına bilinçli sızdırmış. Kendisinden bahsedilmesinden hoşlanan doktorlar arasında yer aldığı için, bunu da bir PR çalışmasının devamı olarak "aktarmış."
Dünkü Vatan birinci sayfasında Nuhoğlu´nun Tabip Odası tarafından savunmasının isteneceğini yazmış. Bugüne kadar pek çok işi de bir bilim adamının böylesi bir batıl inancın bayraktarlığını yapmasının yanlış olduğunu savundu.
İyi hoş da ya Alp Nuhoğlu bu açıklamayı bilinçli yaptıysa?
Düşünün, Fethullah Gülen cemaati milyonlarca insanı kapsayan bir hareket. Bu bir doktor için de, bir işadamı için de fethedilmesi gereken bir "pazar" anlamına gelebilir.
Çeşitli meslek gruplarından insanların Fethullah Hoca´yla yakınlaştıktan sonra kendi alanlarında büyüdüklerini, sivrildiklerini görüyoruz. Mesela bugünlerde adı Sabah ihalesi için geçen ancak ihaleden çekildiğini açıklayan Akın İpek. Bundan birkaç sene öncesine kadar adını dahi duymadığımız biriydi. İpek, defalarca Fethullah Gülen´e bağlılığını açıkladı ve bugün Sabah´ın talibi olabilecek kadar güçlü bir konuma geldi.
Yahut dünyaya yayılan, Türkiye´nin turistik bölgelerine de damgasını vuran Rixos otellerinin sahibi işadamı Fettah Tamince. Onun da adını birkaç sene öncesine kadar bilmiyorduk. Rixos bir anda büyüyünce, Tamince de ortaya çıktı ve Fethullah Gülen´le yakınlığını anlattı.
Futbol dünyasında da Fethullah Hoca ve cemaatine sırtını dayayan oyuncularımız yok mu?
Müritlerinin kendilerini "F-tipi" diye tanımladığı bu hareket ekonomik olarak da çok güçlü. Yurtdışına yayılan yüzlerce okulun maliyetini Anadolu´dan işadamlarının bağışları karşılıyor ve bu insanlar sorgusuz sualsiz harekete maddi katkıda bulunuyor.
Milyonlarca dolarlık bir pazar bu... Dahası, bu insanların da çocukları doğuyor ve Alp Nuhoğlu da yaptığı açıklamayla bir anlamda F-tipi´nin yeni doktoru olmaya aday olduğunu söylemiyor mu?
Her ne kadar tıp dünyası ayağa kalksa da, tepkiler oluşsa da Alp Nuhoğlu´nun bundan hiçbir sıkıntısı olduğunu sanmıyorum. Bilakis, mükemmel bir reklam oldu onun için. Artık halk arasındaki imajı Fethullah Gülen´in tuttuğu doktor olarak kaldı. Uzun vadede belki de bunun maddi geri dönüşümünü görecek. Sadece sosyetik bebeklerin doğumunu sağlayan biri değil, dönemin rengine uygun bir jinekolog olarak da dolup taşacak randevu defteri...
Cemaat bu haberleri "olumlu" okur, Nuhoğlu´na "bizden biri" unvanını verir hemen.
Hocaefendi´nin yakınında olmak, ona yanaşmak bu dönemde özellikle güç anlamına geliyor. Belki de Nuhoğlu´nu da aldığı kokudan dolayı tebrik etmek gerekiyor. Bir ticari zeka örneği değil mi?
Oray Eğin/Akşam
http://www.usaadw.