EZGİ BAŞARAN OKURDAN ÖZÜR DİLEDİ!

Radikal gazetesinde yayınlanan ve yankıları süren röportajda Alaton'un kardeşi ile ilgili söyledikleri yalan mı?

Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran’ın işadamı İshak Alaton’la yaptığı ropörtajın yankıları sürüyor.

Tartışmalı yazıya ilişkin bugün İshak Alaton’un yanıtına yer veren Başaran önce okurdan özür diledi, sonra da Alaton’un çelişen ifadelerini köşesine taşıdı.

Alaton, yıllar önce gazeteci Oral Çalışlar’a verdiği ropörtajda kardeşi Bon Alaton’un 1978 yılında Türkiye’ye geldiğini ve çocuğunun Türkiye’de geçirdiği bir kazada öldüğünü söyledi, bugün ise o kazada yaralanan ya da ölen olmadığını açıkladı.

Alaton’un bu ifadelerinden yola çıkılınca ortaya iki ihtimal çıkıyor. Ya Oral Çalışlar yıllar önce yayımladığı ropörtajda İshak Alaton’un hiç bahsetmediği bir hikayeye yer verdi ya da İshak Alaton Oral Çalışlar’a verdiği ropörtajda gerçeği yansıtmayan ifadeler kullandı...

İŞTE BAŞARAN’IN BUGÜNKÜ YAZISI:

İshak Alaton’la yaptığım ve geçen pazartesi yayımlanan röportajın neredeyse her bölümü ayrı bir tartışma konusuna dönüştü.

Birinci konu... "İshak Alaton, bir erkek kardeşi olduğunu ilk kez Radikal’e anlatmadı..."

Bu doğru; Oral Çalışlar’ın Everest’ten çıkan Portreler adlı yeni kitabında Alaton’la yaptığı bir röportaj var, dünkü yazımda da alıntı yapmıştım. Orada bir erkek kardeşi olduğunu ve onun 6-7 Eylül olaylarından sonra "Ben bu ülkede yaşayamam" diye İsveç’e gittiğini anlatıyor.

OKURDAN ÖZÜR DİLERİM

Bu röportaj aslında 1998’de Cumhuriyet Dergi’de yayımlanmış. Dolayısıyla "Bon Alaton’dan ilk kez Radikal’e bahsetti" doğru bir cümle değil. Okurdan özür dilerim.

İkinci konu... "İshak Alaton’un kardeşi Bon Alaton, 6-7 Eylül olayları nedeniyle Türkiye’ye küsmedi, 1978’de Türkiye’ye gelmiş, o gün çocuklarından biri kaza geçirmiş, o nedenle gitmiş." İshak Alaton’u arayıp bu iddiayı sorduğumda şöyle cevap verdi:

"Bir doğum günü vesilesiyle onu çok zorlamış ve ailesiyle Tuzla’daki yazlık eve gelmesini sağlamıştım. İki gün kaldı ve gitti. Ortada travmatik bir kaza da yok. O gün fırtına çıkmış, çatı uçmuş, oğullarından birinin yakınına düşmüştü. Kimse zarar görmedi. Ama Bon, bu ülkede her şey çarpık diyerek ertesi gün İsveç’e döndü. Bir kez daha tekrar ediyorum, kardeşim bu ülkeyi 6 Eylül’e tanık olduğu için hemen ertesi ay terk etti."


İSHAK ALATON NE DEMİŞTİ?
Dün Radikal'de yayınlanan röportajda Alaton, Ezgi Başaran'a şöyle anlatmıştı hiç görüşmedim dediği kardeşini:

"Şimdi sana kimsenin bilmediği bir şey anlatacağım: Benim bir erkek kardeşim var. 1955 yılının ekim ayında İsveç'e gitti, hiç dönmedi. 25 yaşındaydı ve Türkiye defterini kapattı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde başarılı bir asistandı. 6 Eylül günü Taksim'e çıkıyor, Beyoğlu'na yürüyüp kitap almak üzere. Tam yolun ortasında karşıdan bir güruhun dükkânların camını çerçevesini indirerek yaklaştığını görüyor. Hemen bir apartmanın girişine sığınıyor. Önünden geçen güruh ona dokunmuyor çünkü apartman girişi, onların amacı dükkânları yıkmak. Saatlerce o köşede kalıyor. Ve Beyoğlu'nun yıkılışını birebir yaşıyor bu çocuk. Geceyarısı eve gelebiliyor ve ertesi gün "Ben artık bu ülkede yaşayamam, Türkiye'yi silmek istiyorum" diyor.