Ey Azgın Teke, Ey her dönemin yanar döneri!
Medyaradar'ın sivri dilli yazarı Keskin Kalem, yankı uyandıran yazısından sonra peşine hafiye takan televizyon kanalı yöneticisine seslendi...
Sevgili Dostlarım, Medya Mahallemizin Güzel İnsanları…
Hepinize kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum; Merhaba!
İki arsız ve edepsiz Azgın Teke'nin televizyon dünyasında ekrana çıkmak için orasını burasını paralayıp pazarlayan tipleri nasıl metres yaptıklarına dair yazım büyük yankı uyandırdı.
Gelen mesajlarınızdan öğrendiğim çok sayıda isim bundan gayrı hep radarımda olacak.
Kendisine gereken şefkat ve özeni göstereceğimden emin olabilirsiniz.
Yaşı 80’e gelmiş ve hala memleket medyamızın en popüler markalarından birinin tepesinde oturan beyefendiye gelince.
Peşime hafiyeler taktığını duydum.
Ey Azgın Teke! Ey Her Dönemin Yanar Döneri! Ey “Dün Dündür, Bugün Bugündür”tedrisatının adamı!
Bundan gayrı, er mi yaman, bey mi yaman herkes görecek!
Sabah akşam “hay bin kunduz” diyeceksin, peşime hafiyeler takacaksın ama gene de beni bulamayacaksın!
Çakal cinsinden bir meslektaşın kimliğimi deşifre etme arayışları da nafile!
O arkadaşa boşuna bel bağlamışsın!
Yıllardır bayramda seyranda aramayan, hatta cenazelerimizde mesaj dahi atmayan birini peşime takıp, sözde hal hatır sorma bahanesiyle benim kim olduğumu öğrenebilme çaban da nafile!
Ey kendini “medyanın en kudretli adamı sanan” kişi.
Her neyse diyorum!
Şimdilik tabii.
Sadece ve sadece şunu diyeyim:
Hem de açık açık söyleyeyim!
İyi bilmelisin ki; fani dünyada final zamanlarında delilli, şahitli ve yüzde yüz ispatlı bütün çevirdiğin dolapları Keskin Kalem ortalığa saçmakta tahmin dahi edemeyeceğin derecede kararlı!
Bir not daha!
Yönetimindeki haber kanalının çok özel sevgili bir hanımefendisi vardı. Hani haber merkezinin asistanı olan merhume!
İşte o güzelim merhumenin, gerçekte senin cinsel tacizlerine dayanamayarak hayata veda ettiğini öğrendim!
O güzel kızımızın bu hayata “elveda” demeden önce ettiği bedduaları duydun mu bilemiyorum!
Duymadıysan şimdi haberin var artık.
Ahirete dek onun çektiği acı belki vicdanını biraz olsun sızlatır!
Sahibi olduğun ve geçen yazımda bahsettiğim İstanbul’un Eyüp ilçesinde Göktürk Mahallesindeki cadde üzeri devasa iş merkezin ile apartman kompleksin var ya!
Önlerinden geçerken aynı semtte dünya malı bir iki mülk yatırım komşuluğumuz olmasından bile rahatsızlık hissediyordum.
Şimdi rahatım, çünkü bu yüzden satılığa çıkardım!
İşte böyle sayın Azgın Teke!
Yani anlayacağın o ki, ben sırf sana komşu kalmamak adına oralardaki iki evimi acilen satıyorum!
* * *
ABD BASINININ ÖZGÜRLÜĞÜ
Bu evrenin süper gücü denen ABD’nin tarihindeki en soytarı, en yalancı, en sapık ve ülkesini vergi meselesinde dolandırmış en sahtekâr adam, işadamı Donald Trump, başkan seçildi!
Gerçi rakibi Hillary Clinton da ondan farklı sayılmazdı.
Trump’ın kendisi bile inanamadı seçildiğine!
Seviyesiz, pespaye tipler yüzünden ülke tarihinde böylesine akla ziyan adayların yarıştığı seçime hiç rastlanmadığı söylendi.
Halk öylesine iğrenç iki kötüden birini seçmeye zorlandı ki, okudukça, tv izledikçe daha iyi anladım!
Ülkenin önde gelen üç haber kanalından biri olan MSNBC’nin kadın spikeri Rachel Maddow, seçim ertesi programına başlarken, sabah ekranlarının karşısına geçenlere Trump gibi bir felaketin Başkan seçilmesi üzerine çok derin, yani depderin bir nefes çekerek, iç geçirerek aynen şunları dedi:
“Uyanıksınız. Berbat bir rüya görmüyorsunuz. Ölmediniz. Cehenneme de gitmediniz. Seçimimiz bu. Bu biziz. Bu bizim ülkemiz. Gerçek bu!”
* * *
Hele bizim televizyonlarda bir spiker benzeri bir şey demeye kalkışsın!
Mümkün mü?
Sevgili Dostlar bugün kısa kesiyorum, tıpkı Aydın Havası gibi!
Yarın görüşelim istiyorum, madem bir gün ara verdim. Bari açığı kapatalım!
KESKİN KALEM
Hepinize kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum; Merhaba!
İki arsız ve edepsiz Azgın Teke'nin televizyon dünyasında ekrana çıkmak için orasını burasını paralayıp pazarlayan tipleri nasıl metres yaptıklarına dair yazım büyük yankı uyandırdı.
Gelen mesajlarınızdan öğrendiğim çok sayıda isim bundan gayrı hep radarımda olacak.
Kendisine gereken şefkat ve özeni göstereceğimden emin olabilirsiniz.
Yaşı 80’e gelmiş ve hala memleket medyamızın en popüler markalarından birinin tepesinde oturan beyefendiye gelince.
Peşime hafiyeler taktığını duydum.
Ey Azgın Teke! Ey Her Dönemin Yanar Döneri! Ey “Dün Dündür, Bugün Bugündür”tedrisatının adamı!
Bundan gayrı, er mi yaman, bey mi yaman herkes görecek!
Sabah akşam “hay bin kunduz” diyeceksin, peşime hafiyeler takacaksın ama gene de beni bulamayacaksın!
Çakal cinsinden bir meslektaşın kimliğimi deşifre etme arayışları da nafile!
O arkadaşa boşuna bel bağlamışsın!
Yıllardır bayramda seyranda aramayan, hatta cenazelerimizde mesaj dahi atmayan birini peşime takıp, sözde hal hatır sorma bahanesiyle benim kim olduğumu öğrenebilme çaban da nafile!
Ey kendini “medyanın en kudretli adamı sanan” kişi.
Her neyse diyorum!
Şimdilik tabii.
Sadece ve sadece şunu diyeyim:
Hem de açık açık söyleyeyim!
İyi bilmelisin ki; fani dünyada final zamanlarında delilli, şahitli ve yüzde yüz ispatlı bütün çevirdiğin dolapları Keskin Kalem ortalığa saçmakta tahmin dahi edemeyeceğin derecede kararlı!
Bir not daha!
Yönetimindeki haber kanalının çok özel sevgili bir hanımefendisi vardı. Hani haber merkezinin asistanı olan merhume!
İşte o güzelim merhumenin, gerçekte senin cinsel tacizlerine dayanamayarak hayata veda ettiğini öğrendim!
O güzel kızımızın bu hayata “elveda” demeden önce ettiği bedduaları duydun mu bilemiyorum!
Duymadıysan şimdi haberin var artık.
Ahirete dek onun çektiği acı belki vicdanını biraz olsun sızlatır!
Sahibi olduğun ve geçen yazımda bahsettiğim İstanbul’un Eyüp ilçesinde Göktürk Mahallesindeki cadde üzeri devasa iş merkezin ile apartman kompleksin var ya!
Önlerinden geçerken aynı semtte dünya malı bir iki mülk yatırım komşuluğumuz olmasından bile rahatsızlık hissediyordum.
Şimdi rahatım, çünkü bu yüzden satılığa çıkardım!
İşte böyle sayın Azgın Teke!
Yani anlayacağın o ki, ben sırf sana komşu kalmamak adına oralardaki iki evimi acilen satıyorum!
* * *
ABD BASINININ ÖZGÜRLÜĞÜ
Bu evrenin süper gücü denen ABD’nin tarihindeki en soytarı, en yalancı, en sapık ve ülkesini vergi meselesinde dolandırmış en sahtekâr adam, işadamı Donald Trump, başkan seçildi!
Gerçi rakibi Hillary Clinton da ondan farklı sayılmazdı.
Trump’ın kendisi bile inanamadı seçildiğine!
Seviyesiz, pespaye tipler yüzünden ülke tarihinde böylesine akla ziyan adayların yarıştığı seçime hiç rastlanmadığı söylendi.
Halk öylesine iğrenç iki kötüden birini seçmeye zorlandı ki, okudukça, tv izledikçe daha iyi anladım!
Ülkenin önde gelen üç haber kanalından biri olan MSNBC’nin kadın spikeri Rachel Maddow, seçim ertesi programına başlarken, sabah ekranlarının karşısına geçenlere Trump gibi bir felaketin Başkan seçilmesi üzerine çok derin, yani depderin bir nefes çekerek, iç geçirerek aynen şunları dedi:
“Uyanıksınız. Berbat bir rüya görmüyorsunuz. Ölmediniz. Cehenneme de gitmediniz. Seçimimiz bu. Bu biziz. Bu bizim ülkemiz. Gerçek bu!”
* * *
Hele bizim televizyonlarda bir spiker benzeri bir şey demeye kalkışsın!
Mümkün mü?
Sevgili Dostlar bugün kısa kesiyorum, tıpkı Aydın Havası gibi!
Yarın görüşelim istiyorum, madem bir gün ara verdim. Bari açığı kapatalım!
KESKİN KALEM