'EVDE EŞİMİN DÜDÜĞÜ ÖTER TAM BİR KILIBIĞIM!..' SİVRİ DİLLİ PROGRAMCI AHMET ÇAKAR ÖZEL YAŞAMINI ANLATTI!..

Futboldaki yanlışlıkların, çarpıklıkların üzerine her zaman gittiğini belirten Ahmet Çakar, " Bir dönem bunun dozunu biraz fazla kaçırdım ve kurşunlandım'diyor.

Doktor, hakem, spor yorumcusu Ahmet Çakar şimdi de yarışma programı sunucusu olarak karşımızda. İstanbul Erkek Lisesi'nden sonra Tıp Fakültesi'ni bitiren Çakar, on iki yıl Türkiye 1. liginde hakemlik yaptı. Medyada farklı çıkışlarıyla kimi zaman gündeme oturan Çakar "Her zaman kendimle ilgili otokritik yaparım ve asla karnımdan konuşmam" diyor. On beş yıllık evliliğinden Aslı ve Aylin isminde iki kızı olan Çakar, "Evde tam bir kılıbıkımdır, çünkü aile mutluluğu bir erkeğin bazı konularda kılıbık olmasından geçer" sözleriyle de mutlu evliliğinin sırrını açıklıyor. Çakar, hangi takımı tuttuğu konusunda ise ser verip sır vermiyor.

Ahmet Çakar bugünlere planlayarak mı geldi?

Tamamen kader. Hatta şöhret olayım, televizyona çıkayım gibi bir arzum da yoktu. Ben küçükken televizyon bile yoktu. Sekiz-dokuz yaşıma geldiğimde TRT yeni başlamıştı, yirmi beş otuz yaşımdayken de birinci, ikinci kanallar yayına geçti. Benim böyle bir idealim yoktu. İyi mi oldu, kötü mü oldu tartışılır. İçinde bunduğum durumdan hoşnutum. Ben hoşnutsam iyi oldu demektir.

Yarışma programlarının hangisini kendinize rakip görüyorsunuz?

Hiç kimseyi rakip olarak görmem, yaşları küçük bile olsa önlerinde düğmemi iliklerim. Kenan Işık, Acun, Mehmet Ali Erbil gibi isimler yıllarını bu işe vermiş bu sektörde büyümüş. Ha ama onlardan biri de spor sektörüne geldiler mi ben de aynı şeyi "düğme iliklemeyi" onlardan beklerim.

D SINIFI İZLEYİCİ BİZİ İZLEMEZ

Bilgi sorusu sorulmadan yapılan yarışma formatlarını nasıl buluyorsunuz?

Bu arz talep olayı. Bugün Acun tüm zamanların en çok izlenen programlarından birini yaptı, kendisiyle gurur duyuyorum. Türkiye'ye de güzel mesajlar veriyor; kardeşlik, dayanışma, birlik, beraberlik, takım ruhu gibi. Buna karşın Acun her gece sembolik paralar verse zaman içinde erir. Birincisi yarışma programının tutulabilmesi için önce para vereceksiniz. Bilgi içerikli yarışma formatları, örneğin; bizim programımız "D sınıfı" izleyici kitlesi tarafından çok az seyredilir çünkü onlar okuma yazma bilmeyen kitlelerdir. Kimseyi eleştirmek açısından söylemiyorum; şartlar onlara bu imkanı tanımamıştır. Benim yaptığım yarışma programı gibi kategori yükseldikçe her kesime hitap etmiyorsunuz.

Sizin sunduğunuz program hangi kategoriye hitap ediyor?

Biraz benim programdaki tutumum, biraz şov, biraz teatral öğeler katıldığı için mümkün olduğunca her kategoriye hitap ediyor.

Her kategoriye hitap edebilmek için şov mu yapıyorsunuz?

Hayır, ben neysem oyum programımda. Türkiye'de zannetmiyorum ki bir yarışma sunucusu "seni sevmedim sana uyuz oldum" diyebilsin bir yarışmacıya. Ben derim! "Maalesef finaldesin kardeşim" diyorum. "Hak etmedin, çok bilgisizsin ama maalesef son iki soruya cevap vererek hakkın olmadan finale kaldın ama finalde başımın tacısın" diyorum.

Nedeni ne?

Yapı işte, ben böyleyim, sivriyim belki hakemlik bende böyle karnından konuşmama, düşündüğünü şak diye söylememe yol açtı.

Bazen açıksözlülük patavatsızlıkla eşdeğer olabilir mi?

Ben bu bağlamda kendimi açık sözlü görüyorum çünkü karşımda evli ya da bekar bir kadın varsa çiğ espri yapmam. Evli bir kadına karşı hitap tarzımı çok farklı tutarım.

Bir programınızda dekolte giyen bayan bir yarışmacıya " içeri git, üstüne doğru düzgün bir şeyler giy" dedi