"ETİK DAVRANDIK SUÇLU SAYILDIK"!..PARİS HİLTON GİTTİ,AMA KAVGA BİTMEDİ!..

Miss Turkey 2008 Yarışması için Kanal 1'in davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Paris Hilton'un bir grup gazeteciyle yapacağı sohbet toplantısına katılmayanlar arasında yeralan Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu kimlere tepki gösterdi?..

Etik davrandık suçlu sayıldık!


Paris Hilton´un Les Ottoman´daki bir grup gazeteciyle yapacağı yuvarlak masa sohbetine niye katılmadığımı cuma günü yazmıştım.
Ancak cumartesi günü Sabah´ta Hıncal Uluç´un ve Hürriyet´te de Mevlüt Tezel´in Paris Hilton´la yapılacak o toplantıya gitmeyenlere (Akşam´dan Oray Eğin, Sabah´tan Rahşan Gülşan ve ben) dair yazdıklarından sonra yeniden bir şeyler yazma gereği doğdu.
"Miss Turkey 2008 Yarışması" için Kanal 1´in hazırladığı ilginç bir ilan vardı. Ne diyor orada?
"Türkiye´nin yeni güzelini Paris Hilton seçiyor."
Peki gerçek öyle mi? Değil...
Türkiye´nin yeni güzellerini Paris Hilton´un da aralarında bulunduğu Hıncal Uluç, Prof. Dr. Onur Erol, Deniz Akkaya, Okan Bayülgen, Nurgül Yeşilçay, Özcan Sandıkçıoğlu, Ahu Aysal, Fatoş Yalın, Fatih Aksoy ve Yüksel Evsen´den oluşan jüri seçti.
O jüride ben olsam, o ilandan sonra bunu "onur meselesi" yapar madem Paris Hilton seçecek bana zaten gerek yok, der gitmezdim... Ve cumartesi günü Hıncal Ağabeyimizden bu ilan üzerine şöyle bir yazı beklerdim:
"400 bin YTL ödeyip Paris Hilton´u buraya getirdiniz. Kanal 1´e bu sayede birkaç milyon dolara bedel tanıtım yaptınız, iyi de ettiniz... Keşke birkaç kuruş daha harcayıp o gece orada ne olup bittiğini jüri koltuğunda oturan Paris Hilton´un kulağına iletecek bir sistemi de kursaydınız. Zavallı Paris, o gece bu yüzden olaylara Fransız kaldı. Mehmet Ali Erbil bir şeyler söylüyor, salon yıkılıyor ama Hilton ne olduğunu anlayamadı. Güzellere neler sorulduğunu, onların ne yanıt verdiğini anlayamadan sadece fiziklerine bakarak oy verdi."
Ama Hıncal Ağabeyimiz bu konuyu değil de bizi yazdı.
Üstelik de "sap"la "saman"ı karıştırdı, "elma"yla "armut"u topladı.
Gelelim Hürriyet Kelebek´teki "Kelebek Ajanı" Mevlüt Tezel´in "Paris´le röportaj yapmayanlar fıkra kahramanı olarak anılacak" başlıklı yazısına.
Tezel, bizim için "Hiç de öyle `etik davrandık´ ayağına yatmasınlar... Paris geliyor diye bir hafta yayın yap, içtiği suyu bile sürmanşete çıkar, sonra da `Yok ben almıyorum´ de. Buna kargalar bile güler" diye yazmış.
Tezel haklı!
Hilton Türkiye´ye gelince gerçekten de kargaları bile güldüren gariplikler oldu.
Örneğin CNN, Paris Hilton´un havaalanında karşılanması sırasında çıkan kavgayı ve bir kişinin yaralanmasını "Şaşırmış olmalılar" diye haber yaptı.
Paris Hilton, "etikçiler"in protesto ettiği sohbet toplantısına katılan Tezel ve arkadaşlarına Türk paparazzilerin "Çok vahşi" olduğunu söyledi.
Hilton ayrıca, her medya ordusunu etrafını kuşattığında fotoğraf makinesini menajerine verip Türkiye´de ne denli ilgi gördüğünün fotoğrafını çektirdi.
Gazeteciler "etik" davrandıkları için "suçlu" ilan edildi.
Kargalar "şöhretlerin karşısında ezilenlere" değil de "etik davrananlara" gülüyorsa o zaman Müslüm Gürses´ten şu şarkıyı dinleyip, içmeli:
"Çok sevdim suç sayıldı, hiç sevmedim kabahat."