ET KOKMUŞTU ŞİMDİ TUZ KOKUYOR TUZ! HAPİSTEKİ GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK İSTEMİ!

Tam beş yüz gün de geride kaldı. Gazeteci- yazar Mustafa Balbay hâlâ Silivri'de tutuklu.

Tuz kokuyor, tuz!

Beş yüz gün de geride kaldı. Gazeteci Mustafa Balbay hâlâ Silivri’de tutuklu. Balbay bir simge haline geldiği için öncelikle onun adını anıyoruz. Yoksa birçok gazeteci, yazar, bilim insanı, bürokrat sözde bir darbe iddiasıyla ve “şüpheli” olarak, aylardır, hatta yıllardır hapiste tutuluyor.
Yargı geciktikçe kuşkular artıyor.

Acaba Silivri, iktidarın gizli programına muhalefeti kesmek için mi icat edildi?
İşte, anayasa değişikliği için halkoylaması çıkageldi.
Bir yıl sonra genel seçim zaten hesaplanıyordu.
Dış politikadaki ödünleri de hesaba katın.
Bütün bunlara karşı etkin muhalefet odaklarını susturmak, öteki muhtemel muhalif sesleri de yıldırmak için mi Silivri planlandı sorusu akla gelmiyor mu?

Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Prof. Dr. Mehmet Haberal, Doğu Perinçek, Mustafa Özbek... Bütün bunlar gazeteleri, dergileri ve de televizyonları ile muhalefetin sesini yansıtan kurumların etkin kişileri ve daha önceki yazılarımızda adlarını andığımız niceleri...

Kendilerinin de bizlerin de isteği, bir an önce yargılanmaları.
Özel yetkili mahkemeler de mi yetmiyor? Yeni doğal mahkemeler kurun. Savcı ve yargıç mı bulamıyorsunuz?

Balbay, Özkan ve emekli Albay Atilla Uğur (Öcalan’ı Türkiye’ye getiren ekipten) “Zulüm altındayız” diyerek, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ile görüşme istemiyle dilekçe gönderdiler.
Karşılığında bürokrasi bahane üretti.
Sözün ve insafın bittiği yerde miyiz?
Et koktu, şimdi tuz kokuyor, tuz!


Nail GÜRELİ / MİLLİYET