Eski Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Doç. Dr. Saygılı:

- "Rumeli Türklüğü için ayakları yere basan siyasetler üretilmesi gerekiyor. Türkiye'nin sağlıklı, sürdürülebilir bir Rumeli politikası üretebilecek potansiyeli mevcut"

İSTANBUL (AA) - Eski Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Doç. Dr. Hasip Saygılı, "Rumeli Türklüğü için ayakları yere basan siyasetler üretilmesi gerekiyor. Türkiye’nin sağlıklı, sürdürülebilir bir Rumeli politikası üretebilecek potansiyeli mevcut." dedi.

Saygılı, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezinde bugün "Osmanlı'dan Günümüze Rumeli Türklüğü" başlıklı konferans verdi.

Konferans, ASAM Genel Müdürü Ömer Özkaya'nın sunuş konuşmasıyla başladı. Özkaya, "Balkanlar, Osmanlı’nın akıl merkeziydi. Osmanlı, Balkan Aklı’yla büyüdü, Balkanlar’ı kaybedince de küçüldü. İstanbul’u fetheden Edirne-Rumeli medeniyetidir. Fetih’ten sonra Osmanlı İstanbul'a taşındı ama İstanbul, imparatorluğu taşıyamadı" dedi.

Doç. Dr. İlyas Topsakal’ın yönettiği konferansta Saygılı, şunları kaydetti:

"Osmanlı kendisini bir Avrupa devleti olarak görüyordu. Sadece arazi, toprak verimliliği ve mamuriyet açısından değil yetişmiş insan gücü olarak da Rumeli, Osmanlı’da tartışmasız bir ağırlık taşıyordu. Rumeli Osmanlı’yı ayakta tutan insan kaynağı deposuydu. Bu yüzden Rumeli’nin Balkan Harbi ile elden çıkması sonucu devam eden beş sene gibi kısa bir zamanda Osmanlı dağıldı. Bu büyük kayıp, sosyal hafızada hak ettiği yeri alamadı. Rumeli’nin kaybının dayanılmaz acılarını yaşayan muhacirlerin torunlarının önemli bir kısmı, bugün Rumeli konusunda herhangi bir hassasiyet taşımıyorlar ne yazık ki! Hatta Rumeli muhacirlerinin torunlarının bir kısmı,Türk kimliğini hafifseyerek kendilerini “Arnavut, Makedon” olarak ifade etmeleri gibi kimlik ve kişilik problemi yaşıyorlar. Rumeli’de Türklük, Arnavut, Boşnak, Pomak, Torbeş gibi kardeş topluluklarca rakip bir etnisite olarak değil, kuşatıcı üst kimlik olarak görülmesi daha doğru olacaktır."

Saygılı, konuşmasını, "Tarih gösteriyor ki biz Türkler, siyasi varlığımızın bittiği, bayrağımızın ve askerimizin çekildiği coğrafyalarda süratle yok oluyoruz. Bugün Rumeli’de de yaşanan bu, Türklük, zorunlu göçler ve asimiliasyon ile belli bazı merkezler hariç tükenme noktasına gelmiş durumda. Rumeli Türklüğü için ayakları yere basan siyasetler üretilmesi gerekiyor. Türkiye’nin sağlıklı, sürdürülebilir bir Rumeli politikası üretebilecek potansiyeli mevcut." diye tamamladı.