Eski danışmanından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kızdıracak çıkış! ‘Üstüne alması gerekenler…’

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki, Karar gazetesindeki yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili Karar gazetesindeki köşesinde bir yazı kaleme alan Akif Beki, “Baskı altındaki Soylu, dayanamayıp geçenlerde patladı, ‘Evet, dünyanın en kötü adamı benim’ sözleriyle bir serzenişte de bulundu. İmdat çığlığı gibiydi ama o da duymazdan gelindi” ifadelerini kullandı.

“MHP lideri, bir kez daha imdada yetişti” diyen Beki, devamında şöyle yazdı: “‘Kim demiş Sayın Soylu yalnız, kim demiş sahipsiz’ diyerek gür bir sesle çıkıştı. Üstüne alması gerekenler, anlayacaklarını anlamıştır. Erdoğan’ın ne sonuç çıkardığı, bugünkü AK Parti grup konuşmasından izlenebilecek muhtemelen.”

Beki'nin yazısının ilgili kısmı şöyle:

“Yine bir salı günü Bahçeli, grup konuşmasında Soylu’ya destek vermiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 haftayı aşan bekleyişi ertesi gün sona ermişti.

Erdoğan, çarşamba günkü grup konuşmasında güçlü ifadelerle Soylu’ya desteğini şöyle açıklamıştı:

“Suç örgütleriyle mücadelede İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız.”

Üstünden bir 4 hafta daha geçti.

Organize suçtan aranan Sedat Peker, bu süre zarfında durmadı. İtiraf ve ifşa tarzı iddialarla Soylu’yu hedef almaya devam etti.

Baskı altındaki Soylu, dayanamayıp geçenlerde patladı, “Evet, dünyanın en kötü adamı benim” sözleriyle bir serzenişte de bulundu. İmdat çığlığı gibiydi ama o da duymazdan gelindi.

İçişleri Bakanı’nın Cumhurbaşkanlığındaki toplantılara çağrılmadığı, Cumhurbaşkanı’yla fotoğraf verdirilmediği, yakın görünmekten kaçınıldığı, araya mesafe konarak mesaj mı verildiği, hatta görevden çekilmesinin mi istendiği spekülasyonları tam ayyuka çıkmıştı ki...

MHP lideri, bir kez daha imdada yetişti.

“Kim demiş Sayın Soylu yalnız, kim demiş sahipsiz” diyerek gür bir sesle çıkıştı.

Soylu’yu “itibar suikastları ve siyasi linç girişimlerine karşı” korumaya aldı.

Şimdi ‘ne yapmak, kime ne demek istemektedir’ diye Bahçeli’nin, bu çıkıştan muradı tartışılıyor.

Görünen şu; Bahçeli, Soylu’yu Peker’e yedirmeme, kurban verdirmeme kararlılığı içinde. Aynı netliği herkesten de bekliyor.

Ama öyle ‘ne kızını verir ne dünürü küstürür’ ikircikliği ve kararsızlığından hoşlanmadığı biliniyor.

Yanılmıyorsam Bahçeli; lafta değil fiilen, davranış diliyle de Soylu’nun yanında durulduğu gösterilsin istiyor.

Üstüne alması gerekenler, anlayacaklarını anlamıştır.

Erdoğan’ın ne sonuç çıkardığı, bugünkü AK Parti grup konuşmasından izlenebilecek muhtemelen.”

Yazının tamamı için tıklayın!