Eski Cumhuriyet yöneticisi Alev Coşkun: Gazetenin kayyıma devrine karşıyız!
Cumhuriyet Vakfı eski Başkan Vekili Alev Coşkun, gazete yönetimi ve yazarlarına yapılan operasyona ilişkin açıklamada bulundu.
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı yöneticilerini mahkemeye vererek yönetimin değiştirilmesi kararı aldıran Cumhuriyet Vakfı eski Başkan Vekili Alev Coşkun, gazetenin yönetimine talip aldo.
Alev Coşkun, operasyondan sonra gazetenin yönetiminin kayyuma devredileceği haberlerini hatırlatarak, yönetimin kayyuma değil de kendilerine devredilmesini istedi.
İşte Coşkun'un açıklaması:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugün başlattığı soruşturmayı öğrenmiş bulunuyorum.
Soruşturmanın, siyasal bir nitelik kazanarak, temelleri Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dayanan Cumhuriyet gazetemizin kapatılması ya da kayyıma devredilmesine yönelik bir adım olduğu konusunda kamuoyunda yoğun kuşkular doğmuştur.
Cumhuriyet gazetesinin kurumsal kimliğine ve bağımsız gazetecilik anlayışına yönelecek her türlü baskı ve tehdidin karşısında olduğumuzun öncelikle bilinmesi gerekir.
Tümüyle bağımsız gazetecilik yapma amaç ve görevi dışında bir hedefi olmayan Cumhuriyetçilerin bir an önce serbest bırakılması, demokratik hukuk devletinde açısından bir zorunluluktur.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya ilişkin basın açıklamasında, Cumhuriyet Vakfı’nın 2 Nisan 2013’teki seçim kararının usulsüz olduğuna da değinilmektedir.
Kamuoyunun bildiği üzere, Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nda yapılan hukuka aykırı seçimlerle ilgili olarak hukuksal yollara başvurmuştuk.
Bu hukuksal yolu, Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyetçi çizgisinde olan arkadaşlarımızla iki yıldır yürütüyoruz. Bu konuda 10 Haziran 2016 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verdiğimiz dilekçemiz de sonuçlanmış ve Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun usulsüz bir seçimle yönetime getirildiğine ilkin görüşü 10 Ekim 2016 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir.
Konuya ilişkin davamız da İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam etmektedir. Bu şartlar altında hukuka aykırı olarak yapılan vakıf seçiminin hukuka uygun olarak yenilenmesi gerekir.
Yapılması gereken, usulsüz seçimden önceki yönetim kurulu üyelerinin davet edilerek vakıf seçiminin hukuka uygun olarak yapılmasının sağlanmasıdır.
Yaratılan siyasi baskı ve tehdit ortamından yararlanılarak Cumhuriyet Vakfı’nın kayyıma devredilmesine ve Cumhuriyet’in Cumhuriyetçilerce yönetilmesinin engellenmesine karşıyız.
Bu açıklamamdaki temel düşünceleri soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na da dilekçe ile ileteceğim."
Alev Coşkun, operasyondan sonra gazetenin yönetiminin kayyuma devredileceği haberlerini hatırlatarak, yönetimin kayyuma değil de kendilerine devredilmesini istedi.
İşte Coşkun'un açıklaması:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bugün başlattığı soruşturmayı öğrenmiş bulunuyorum.
Soruşturmanın, siyasal bir nitelik kazanarak, temelleri Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dayanan Cumhuriyet gazetemizin kapatılması ya da kayyıma devredilmesine yönelik bir adım olduğu konusunda kamuoyunda yoğun kuşkular doğmuştur.
Cumhuriyet gazetesinin kurumsal kimliğine ve bağımsız gazetecilik anlayışına yönelecek her türlü baskı ve tehdidin karşısında olduğumuzun öncelikle bilinmesi gerekir.
Tümüyle bağımsız gazetecilik yapma amaç ve görevi dışında bir hedefi olmayan Cumhuriyetçilerin bir an önce serbest bırakılması, demokratik hukuk devletinde açısından bir zorunluluktur.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya ilişkin basın açıklamasında, Cumhuriyet Vakfı’nın 2 Nisan 2013’teki seçim kararının usulsüz olduğuna da değinilmektedir.
Kamuoyunun bildiği üzere, Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nda yapılan hukuka aykırı seçimlerle ilgili olarak hukuksal yollara başvurmuştuk.
Bu hukuksal yolu, Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyetçi çizgisinde olan arkadaşlarımızla iki yıldır yürütüyoruz. Bu konuda 10 Haziran 2016 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verdiğimiz dilekçemiz de sonuçlanmış ve Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun usulsüz bir seçimle yönetime getirildiğine ilkin görüşü 10 Ekim 2016 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir.
Konuya ilişkin davamız da İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam etmektedir. Bu şartlar altında hukuka aykırı olarak yapılan vakıf seçiminin hukuka uygun olarak yenilenmesi gerekir.
Yapılması gereken, usulsüz seçimden önceki yönetim kurulu üyelerinin davet edilerek vakıf seçiminin hukuka uygun olarak yapılmasının sağlanmasıdır.
Yaratılan siyasi baskı ve tehdit ortamından yararlanılarak Cumhuriyet Vakfı’nın kayyıma devredilmesine ve Cumhuriyet’in Cumhuriyetçilerce yönetilmesinin engellenmesine karşıyız.
Bu açıklamamdaki temel düşünceleri soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na da dilekçe ile ileteceğim."