ESK’da görevden alınan müdürle ilgili çarpıcı iddia! ‘Açıklaması ‘gölgeleme’ yapılan bir durum…’
Tolga Şardan, depo sahiplerinin et saklama bedelinin üç katına çıkarılmasıyla ilgili, 'Devlet her yıl 21 milyon lira zarar ediyorsa bundan birileri nasipleniyor olabilir mi' dedi.
T24 yazarı Tolga Şardan, bugünkü yazısında, Et ve Süt Kurumu'nda (ESK) depolanan 70 bin ton et dosyasını aralayarak, ESK Genel Müdürü Osman Uzun'un bu dosyadan görevden alınıp alınmadığını sorguladı ve “Bürokraside yaptığım araştırmada, Uzun'un başka bir süreç çerçevesinde görevden alındığı bilgisine ulaştım. Et fiyatları hakkındaki açıklaması görevden almaya ‘gölgeleme’ yapılan bir durum aslına bakarsanız” ifadelerini kullandı.
“Devletin yani Et ve Süt Kurumu'nun elinde zorunlu hallerde kullanılmak üzere her yıl ortalama 70 bin ton karkas et bulunur. Karkas et, hayvanın kesiminin ardından iç organlarının çıkarılarak sadece et kalmış haline verilen isim. Bir nevi ‘yedek akçe’ misali… Yaklaşık 70 bin tonluk karkas etler, ESK'nın depolarının yanı sıra özel sektöre ait soğuk zinciri sağlayan depolarla tutuluyor” bilgisini paylaşan Şardan, “Uzun'un görevden alınmasının ana sebeplerinden birisi işte, bu depolama sistemiyle ilgili” diyerek yaşananları aktardı.
ESK YÖNETİMİ ÖZEL SEKTÖRE AİT DEPO FİYATLARINDA ARTIŞ İSTEDİ
“Devletin yani ESK'nın etleri bekleteceği özel sektöre ait depolarla yapılan anlaşmalarda ihale sistemi kullanılmıyor. Depo sahibi ile ESK arasındaki standart sözleşmeyle depo kullanımı hakkı elde ediliyor” detayını veren Şardan, şöyle devam etti: “Normal uygulamada fiyat artışını özel sektör talep etmesi ve ESK'nın fiyatı sabit tutması veya daha düşürmesi gerekirken, burada tersi yaşandı! ESK, depo sahiplerine o güne kadar kilo başına 15 kuruş olan et saklama bedelinin yine kilo başına 45 kuruşa çıkarılmasını teklif etti. Normal uygulamada fiyat artışını özel sektör talep etmesi ve ESK'nın fiyatı sabit tutması veya daha düşürmesi gerekirken, burada tersi yaşandı! Depolama fiyatı birden üç katına çıkartıldı. Hatta o dönemde Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki bir depo sahibi kilo başına 45 kuruş yerine 20 kuruş verilmesi halinde yeterli parayı kazanacağını ESK yönetimine bildirdi. Bu rakama karşın ESK yönetimi 45 kuruşta ısrarcı oldu… Depolama fiyatı birden üç katına çıkartıldı…”
Tolga Şardan, yazısının devamında şu bilgileri paylaştı:
“Bu arada, anlaşma yapılacak depoları ESK yönetimi kendisi belirliyor. Ayrıca, depo sahibinin ESK'nın kuralları dışına çıkması halinde o depoya mal sevkiyatı yapılmıyor. Böylelikle örneğin 5 bin tonluk depoya 2 ton et sevkiyatı yapılması depo sahibin para kaybetmesine neden oluyor, ya da tam tersi 5 bin tonluk deponun sürekli tam dolu olması depo sahibin rakiplerine göre daha fazla para kazanmasını sağlıyor. Bazı depoların boş ya da kapasite az olarak faaliyet yürütmesine karşın bazı depoların tam kapasite çalışmasının getireceği ranta da dikkatinizi çekmek isterim.
Tanıdık veya söz dinleyen depoya tam kapasite stokla, söz dinlemeyenlere ise daha az sevk yapmak tamamen ESK'nın elinde. Söz dinleyenlerin ödüllendirilmesi, söz dinlemeyenlerin cezalandırılması demek yanlış olmayacak.
YILLIK 252 MİLYON LİRALIK MALİYET ARTIŞI
Ayrıca 70 bin ton etin depolama bedelindeki üç kat artışın sonucunu ortaya koyalım.
70 bin ton et aynı zamanda 70 milyon kilo et demek. Kiloda 30 kuruş yapılan artış, devlete toplamda 21 milyon lira fazladan maliyet yaratıyor. Bu aylık maliyet.
Yıllık hesaplandığında 252 milyonluk maliyet artışı ortaya çıkıyor.
Dört yıldaki karşılığı ise 1 milyarı aşıyor.
Devlet, 15 kuruşu örneğin 10 kuruşa indirmesi gerekirken acaba neden üç katına çıkartılıyor?
Yüz milyonların, milyarların havada uçuştuğu ülkede 21 milyon lira sadece tebessüm ettirir belki.
Ancak, devletin kâr etmesinin sağlanması gerekirken, maliyetin bu şekilde yükseltilmesinin de bir anlamı olması lazım!
Devlet, her yıl fazladan 21 milyon lira zarar ediyorsa, o zaman bu para nereye gider? Birileri nasipleniyor olabilir mi?”