Esenyurt'ta 2 kişinin öldüğü tekel bayii baskınında ilk duruşma! Vahşeti bu sözlerle savundular!
İstanbul Esenyurt’ta 2 kişinin hayatını kaybettiği tekel bayii saldırısıyla ilgili 10 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer tutuklu bulunduğu cezaevinden bağlandı. Duruşmaya tutuksuz sanık Adem Kılıç, Ercan Topçu, Hüsamettin Ahmetoğlu, şikayetçi Cantürk Erzen ve taraf avukatları katıldı.
Sanıklardan Tarık Özer savunmasında olay yerine öldürme kastıyla gitmediğini belirterek şunları söyledi:
“Cantürk Erzen’i 2015 yılından beri tanıyorum. Kendisiyle ticari ilişkim ve arkadaşlığımız vardır. Olaydan 3-4 ay önce 70 bin ton demir aldılar. Karşılığında çek verdiler. Çeklerden birini ödediler diğerini ödemediler.
PAYLAŞIMLARI SÖYLEDİLER
Akşam saatlerinde Cantürk Erzen sosyal medya hesabından benim gönderdiğim ödeme emrini paylaşarak küfürlü sözler söylemiş. Bende kardeşim Murar Özer’e gösterdim bu paylaşımı.
Sonra kalktık kardeşimle birlikte giderken çevremizden arkadaşlarımız aradı Cantürk Erzen’in paylaşımlarını söylediler.
KİM HABER VERDİ BİLMİYORUM
Cantürk telefonu açmadı dönüş de yapmadı. Tekel bayiisinde olduğunu düşünerek gidip konuşmak istedik. Tekel bayiisine girince 3 kişi vardı. Yunus ve Yusuf Erzen’i tanıyordum. Batuhan Bayındır’ı tanımıyordum. Servet bizimle gelmedi. Kim haber verdi onu da bilmiyorum.
Oğlum ‘baba baba’ diye bağırınca kardeşimin vurulduğunu gördüm yerdeki kanlardan. Oğlumun seslenişinden oğlumun da vurulduğunu düşünerek o anki halle hedef alarak ayağından vurmak istedim.
KARDEŞİMİ VE OĞLUMU KORUMAK İÇİN ATEŞ ETTİM
Yusuf Erzen eli belinde üzerime doğru gelince 2-3 el bacağına doğru ateş ettim. Tekrar döndüğümde elindeki silahı bırakmayınca ben tekrar ayağına bir el ateş ettim. Sonra kardeşim beni tutup dışarı çıkartırken arkamızdan ateş etmesinler diye rast gele dolaplara ateş ettim. Benim orada öldürme kastım yoktur, ben kardeşimi ve oğlumu korumak için ateş ettim.
ALAKAM YOKTUR
Benim Yunus Emre Erzen’i öldürme kastım yoktu. Batuhan Bayındır olay anında yere düştü. Bayındır, Yunus Erzen’le karşı karşıyaydı. Yunus’un yere düştüğü anla Batuhan’ın yere düştüğü an aynıdır. Benim Batuhan’ın ölümüyle alakam yoktur. Batuhan’ın Yunus’un silahından çıkan kurşunla öldüğünü düşünüyorum. Bayındır ailesiyle ailem tarafından görüşme yapıldığını, arabuluculuk süreci yürütüldüğünü biliyorum. Ailemde Bayındır ailesiyle uzlaştıklarını, helalleştiklerini söylediler"
Diğer sanık Murat Özer'in savunmasından detaylar ise şöyle:
"Ben Cantürk Erzen’i 2009 yılından beri tanırım. Bir husumetim yoktur. 2022 yılına kadar ilişkimiz devam etmiştir. Benim yaptırdığım bir binanın işlerinide kardeşimle aynı sektörde olmalarına rağmen Cantürk’e verdim. Cantürk’le kardeşim arasında bir demir ticareti olmuş benim haberim yoktu bundan. 1 milyon 300 binlik bir çek vermiş Cantürk, bunun bir çekini vermiş diğer çeki ödememiş. Kardeşim de diğer çekin ödenmesi için oğlunu ve kendisini aramış.
UZLAŞI İÇİN GİTTİK
Ben isteksiz olmama rağmen abim tek gitmesin diye beraber gittik. Biz uzlaşı sağlamak için oraya gittik. Yolda giderken Azad Özer’in dürümcüde olduğunu öğrenince onuda aldık giderken. Yolda Servet Özer’i aradım paylaşımlardan bahsettim. Servet Özer’i ben gelmesi için aramadım teklifte bulunmadım. Tekel bayine gittiğimizde içerde 3 kişi vardı. Yunus Emre Erzen’i tanıyordum. Yunus Emre’yle samimi bir ilişkimiz vardı. Yunus Emre içeri girince tavırlı, agresif cevaplar verince bir de gözüyle arada silahına bakıyordu. Alkol bardağını gördüm. Ben kendisinin bize ateş edeceğini düşündüm. Sonra Yunus Emre’nin omzuna elimi koyarak babanı çağır dedim bana sert ve kinayeli cevap vererek elimi itekledi. O sırada silahı alıp bizi vuracaktı. Ben kendi ruhsatlı silahım vardı. Benim Yunus Emre’ye zarar verme isteğim yoktu. Orada tesadüfen elime geçen şişeyle kafasına vurdum ona engel olmak için. Yunus Emre’ye engel olamadım, silahını tutmasam beni vuracaktı. Yunus Emre yerde bir kaç kez ateş etti. Ben abimin olay yerinde ateş ettiğini bile bilmiyordum.
KAN GÜTMEDİK
İddianamede kan gütmeden bahsedilmiş. Biz kan gütmedik. Onların düğününe cenazesine gittik. Bizim olayda öldürme kastımız yoktu. Olayda bizim mağdur olmamız gerekirken şimdi burdayız. Olay günü ayağım kırılsaydı oraya gitmeseydim. Keşke Cantürk o küfürleri paylaşmasaydı"
NE OLMUŞTU
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 28 Temmuz 2023'de saat 23.30 sıralarından meydana gelen tartışma ve ateşli silahla ateş edilmesi sonucunda Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır'ın hayatını kaybettiği anlatıldı. Olay günü şüpheli Murat Özer ve Tarık Özer'in, Cantürk Erzen aleyhinde avukatları aracılığıyla icra takibi başlatması üzerine Cantürk Erzen'in şüpheliler Samet Özer, Murat Özer ve Tarık Özer'e yönelik yaptığı paylaşımda, "Lan şerefsizler ben paranızı mı? Vermedim bana dava açıyorsunuz. Beni bu saatten sonra siz öldürürsünüz bu da yapabilirsenizö yazdığı kaydedildi. Paylaşım sonrasında Murat Özer, Tarık Özer, Azat Özer ve Servet Özer ile birlikte Cantürk Erzen'i aramak için Tekel bayine gittiği anlatıldı. Şüphelilerinin Tekel bayine gittiğinde dükkan içerisinde Yunus Emre Erzen, Yusuf Erzen ve iki ailenin husumeti ile alakası olmayan Batuhan Bayındırın olduğu kaydedildi. Şüphelilerin Cantürk Erzen ile görüşmek istediği, Yunus Emre Erzen'in ise babasını çağırmak istememesi nedeniyle tartışmanın başladığı fezlekede yer aldı. Sözlü tartışma esnasında Yunus Emre Erzen'in kasanın altında bulunan silahı alarak Murat Özer'in ayaklarına iki el ateş ettiği, daha sonrasında silahlı olayın meydana geldiği kaydedildi. Olay sonrasında Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır'ın hastanede hayatını kaybettikleri belirtildi. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda Yunus Emre Erzen'in vücudunda 9 adet mermi girişi olduğu, Batuhan Bayındır'ın vücudunda ise 2 adet mermi girişi olduğu yer aldı.
"ERKEKSEN DÜKKANA GEL"
Fezlekede Batuhan Bayındır'ın ailesinin maddi ve manevi tazminatlarını aldıkları gerekçesiyle şikayetinden vazgeçtiği ancak Yunus Emre Erzen'in ailesinin şikayetinin devam ettiği anlatıldı. Fezlekede bilgi sahibi olarak beyanı alınan Tarık Özer'in eşi Yadigar Özer, eşinin demir tüccarı olduğunu ve 20 gün önce ticaret yaptığı bir kişinin çekini ödemediği, bu nedenden dolayı icraya verdiği, bu kişinin whatsapp'dan hakaret içerikli paylaşımlar yaptığını, "Erkeksen dükkana gel paranı al" şeklinde mesaj attığını söyledi.
SANIKLAR İÇİN İSTENEN CEZALAR
İddianamede, tutuklu sanıklar Tarık Özer, Murat Özer, Azat Özer ve Servet Özer'in, Yunus Emre Erzen'e yönelik "tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Batuhan Bayındır'a yönelik "kasten öldürme" suçundan müebbet, Yusuf Erzen'e yönelik "tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Sanıkların ayrıca, "kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etmek veya patlayıcı madde kullanmak" suçundan 6’şar aydan 3’er yıla kadar, “ruhsatsız silah bulundurmakö suçundan da 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, tutuksuz sanıklar Adem Kılıç, Erdal Adıyaman, Ercan Topcu, Vedat Erkin, Nimetullah Özer, Hüsamettin Ahmetoğlu'nun da "suçluyu kayırma" suçundan 6’şar aydan 5’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları gerektiği belirtildi.