ERTUĞRUL ÖZKÖK:"YAZMAK VE GAZETECİLİK BENİM HAYATIMDA ÖNEMLİ ŞEY DEĞİL"!..ÖZKÖK İÇİN HAYATINA ASIL ANLAM KATAN ŞEY NE?..

Biz gazeteciler,okurlarımızın gözünde belli bir imaja sahibiz.O imaj da,kişiliğimizden çok yazdıklarımız ve söylediklerimizle oluşuyor.Oysa yazmak ve gazetecilik, özellikle benim hayatımda en önemli şey değil.Siyaset ise hiç değil.

Listede ikinci sıraya düştüm

GEÇEN cuma yazı işleri toplantısına girdim ve "Arkadaşlar bugün moralim çok bozuk" dedim.

Elimde Hürriyet´in "Cuma" eki vardı.

Orada her hafta "D&R" mağazalarında en çok satılan kitapların ve CD´lerin listesi veriliyor.

O listeyi arkadaşlarıma gösterdim ve "Maalesef CD listesinde ikinci sıraya düşmüşüm" dedim.

Çeşitli aryalardan oluşan "Arta Kalan Zamanda" CD´m, 6 haftadır D&R´ın en çok satan yabancı müzik CD´leri listesinde bir numaraydı.

Geçen hafta ikinci sıraya düştüm.

"Bundan dolayı çok üzgünüm. Ama size bir de iyi haberim var" dedim.

"Beni ikinci sıraya iten şarkıcı Amy Winehouse."

Yani daha geçen hafta 5 Grammy Ödülü alan müthiş kadın.

Kendi kendime, "Beni ikinci sıraya düşüren kişi Amy Winehouse olsun. Onunla liste mücadelesi yapmak benim için şereftir" dedim.

* * *

Şakayı bir tarafa bırakıp işin ciddi yanına gelmek istiyorum.

Benim hatırladığım kadarıyla, "D&R"ın kurulduğu günden bu yana ilk defa aryalardan oluşan bir CD, 6 hafta gibi uzun bir süre satışlarda 1 numara oldu.

Tabii şunu belirteyim.

Türkiye´de yabancı müzik CD satışları hep çok düşüktür.

Yani küçük satışlarla, o haftanın liste başı olabilirsiniz.

Yanlış anlamayın, bunu kendime ait bir övünç vesilesi olarak falan görmüyorum.

Neticede ben, çok sevdiğim aryaları seçtim ve arka arkaya dizdim.

Her biri için de içimden gelen şeyleri yazdım.

Burada beni asıl sevindiren, müziğin bu farklı biçiminin iyi bir dinleyiciye ulaşmış olması.

"Arta Kalan Zamanda", aynı zamanda başka opera parçalarını da yanına çekti.

Üç hafta boyunca, operalardan seçilmiş parçalardan oluşan bir başka CD de ikinci sıraya yükseldi.

Sevindiğim bir başka nokta daha var.

Bazı gazeteci arkadaşlarımızın yaptığı pop müzik seçkileri de haftalarca satış listelerinin ilk 10´unda kaldı.

Keza Hıncal Uluç´un hazırladığı CD´deki parçaların seçimi de mükemmeldi ve o da uzun süre ilk 10´da yer aldı.

Şimdi sırada başka arkadaşlarımız var.

Mesela, Milliyet Gazetesi´nin Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, harıl harıl bir caz seçkisi hazırlıyor.

Geçen gün seçtiği parçalar üzerinde bir süre sohbet ettik.

Cazseverler için ilginç bir seçki olacak.

Bir başka hazırlığı da Doğan Hızlan yapıyor.

O da iddialı.

Biz gazeteciler, okurlarımızın gözünde belli bir imaja sahibiz.

O imaj da, kişiliğimizden çok yazdıklarımız ve söylediklerimizle oluşuyor.

Tabii en önemli, hatta belirleyici etkiyi de siyasi tavırlarımız, görüşlerimiz yapıyor.

Oysa yazmak ve gazetecilik, özellikle benim hayatımda en önemli şey değil.

Siyaset ise hiç değil.

Bu yüzden yıllarca önce köşemin "Politika" olan adını atıp sadece kendi adımı bıraktım.

Bununla, "Burada okuduğunuz yazılar benim şahsi görüşlerimdir. Siz tamamen farklı düşünebilirsiniz" demek istedim.

Hayatıma asıl anlamını veren şey, CD´de anlatmaya çalıştığım "arta kalan zaman"dır.

* * *

Arta kalan zaman nedir derseniz, onu CD´de şöyle anlatmıştım:

"Hepimize, başkalarından, işimizden, nefret ettiklerimizden, ilgisiz kaldıklarımızdan, hatta en büyük aşkla dahi sevdiklerimizden arta kalan zamanı anlatır."

O anlar, bir nevi saatleri ayarlama zamanıdır.

Saat kaça mı?

Sade