ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN BÜYÜK PİŞMANLIĞI; ''KEŞKE ORADA OLABİLSEYDİM!''

Kimse adını koymadı ama, bundan üç gün önce Türk medyasında gerçek anlamda bir “meslek devrimi” yaşandı.

Orada olmadığıma çok pişmanım


FARKINDA MISINIZ?

Kimse adını koymadı ama, bundan üç gün önce Türk medyasında gerçek anlamda bir “meslek devrimi” yaşandı.

Şimdi o güne dönüyorum.
Üç gün önce Hürriyet İnternet Genel Yayın Yönetmeni Fatih Çekirge aradı.
“Yüksek seçim Kurulu’nun 12 BDP adayını veto etmesi ile ilgili herkesten görüş alıyoruz. Sen de verir misin” dedi.
Bir yemekteydim. Yazacak zamanım yoktu.
Ama hemen Hürriyet’in web sitesine girip baktım.
Hayret edici bir manzarayla karşılaştım.
Birbiriyle kanlı bıçaklı gazeteciler, birbiriyle tamamen zıt kutuptaki gazetelerin genel yayın yönetmenleri hepsi Hürriyet’in çağrısına cevap vermiş ve görüşlerini yazmıştı.

* * *
Bugüne kadar Türk basınında, mesleki çekememezliklerin bir kenara atıldığı bir tek durum daha hatırlıyorum.
Hürriyet’in 60’ıncı kuruluş yıldönümü için bütün gazetelerin genel yayın yönetmenleri bir araya gelip, bence basın tarihine geçen bir fotoğraf çektirmiştik.
Hürriyet internet sitesindeki durum da aynen böyleydi. Herkes oradaydı ve ortak bir tepkiyi dile getiriyordu.
O gün oluşan bu “demokrasi” korosuna ne yazık ki katılamadım.
Şimdi bakıyorum, çok pişmanım.
O tarihi fotoğrafta ben de yer almalıydım.
Bravo Hürriyet internet sitesi.
Bravo Fatih Çekirge ve arkadaşları.
Size de büyük bir bravo, bütün görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak, bu çağrıya cevap veren meslektaşlarım.
İnanın büyük bir iş başardınız.

* * *
FARKINDA MISINIZ?
Referanduma bile gitmeden harika bir “Uzlaşma Anayasası” yazmaya başladık.
Nasıl mı?
Miadını doldurmuş kanunlara, kurumlara ortak tepki göstererek. Yani bazı konularda, yukarda anlattığım büyük demokrasi korosunu oluşturarak.
Yaptığımız iş şu:
YSK aslında mevcut Anayasa’ya uygun davranıyor.
Verdiği kararı, siyasi olarak eleştirebiliriz. Ama hukuken söyleyecek tek kelime yok.
Ama öylesine büyük bir ortak tepki ortaya kondu ki; artık var olan o Anayasa maddesi kendiliğinden değişti.
* * *

EĞER FARKINDA OLURSAK;

Eğer başka bazı şeylerin de farkında olursak;
Eğer başka bazı şeylere de böyle ortak demokratik tepkiler koyabilirsek;
Emin olalım ki, bugün pek çoğumuzun eleştirdiği kötü şeyler ortadan kalkar ve İngiltere gibi, adı konmamış bir Anayasa yazılmaya başlanır.
- Mesela, ifade özgürlükleri konusunda daha duyarlı davranmak.
- Mesela, beğenmediğim şu düşünce sahiplerine ,yarını da düşünerek daha hoşgörülü davranmak.
- Mesela, Ergenekon davasını dejenere ederek, “Yargı aracılığıyla muhalefeti susturma” uygulamasına dönüştürmemek,
- Mesela, devlet kurumlarının, iktidarın , bütün şirketlere eşit bir yaklaşım sergilemek, tersinin adaletsizlik olduğunun farkına varmak,
- Mesela, göreve getirdiğimiz kamusal yöneticilerin ağır hatalarını görmezden gelmenin devlete karşı güveni sarstığının farkına varırsak;
- Mesela, Kürt sorununun çözümünün, ancak toplumun bütün unsurlarının bir araya gelerek çözebileceği bir sorun olduğunun farkına varırsak;

* * *
Evet bunların farkına varır ve YSK kararında olduğu gibi, “Demokrasi ve hukuk hepimiz içindir” şiarı üzerinde tepki gösterebilir, çeşitli platformlarda bir araya gelebilirsek;
Cumhuriyet tarihinin gerçek anlamda ilk sivil anayasasını yazmaya başlamış oluruz.
İnanın Türkiye’yi gerçek ileri demokrasiye götürecek sivil anayasa, bu anlayışla yazılan ve referanduma hiç ihtiyaç göstermeyen bir anayasadır.
O nedenle diyorum ki; üç gün önce Hürriyet internet sitesi büyük bir iş başardı.

Ertuğrul ÖZKÖK / HÜRRİYET