Ertuğrul Özkök'ten son dakika yazısı
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 23 Nisan'da çocukların gözaltına alınmasıyla ilgili yazı yazdı.
İstanbul Eyüp Feshane'de gerçekleştirilen resmi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliğinde "Berkin Elvan Ölümsüzdür" pankartı açan ve slogan atan 3 çocuk gözaltına alındı. Gözaltı sırasında polislerin slogan atmaması için çocukların ağızlarını kapatması ise objektiflerden kaçmadı.
23 Nisan'da yaşanan bu tabloyu gören Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, yarını beklemeden hükümeti ve İstanbul Valiliği'ni hedef alan sert bir yazı kaleme aldı. Özkök'ün hürriyet.com.tr'den yayınlanan yazısında "Ne bu korku kardeşim" diye sordu. İşte o yazı...
"Ne bu korku kardeşim…
Koskoca vali olmuşsun.
Emrinde TOMA’lı, biber gazlı, tanklı, tüfekli bir polis ordusu.
Emrinde olduğun hükümet seçimi kazanmış…
Böbür böbür böbürleniyor…
Yargı desen ne paraleli kalmış, ne barfiksi…
Vur desen öldürüyorlar, kır desen tuz buz ediyorlar…
Nedir hala bu korku..
İki çocuk yahu…
Bacak kadar iki çocuk.
Ne topu var, ne sopası…
Biliyorum gözünüzde bilyeler mermi oldu,
Çelik çomak sopaları süngü…
Öyle diyorsunuz, öyle görüyorsunuz..
Ben de diyorum ki,
Boyunu ölçsen 1.50,
Kantara çıkarsan 40,bilemedin 50…
Nedir hala bu korku yahu…
Hiç bitmeyecek mi bu karabasanlarınız, bu kabuslarınız.
Hepiniz mi, topunuz mu, bütün devlet mi o kibirden kendi payına düşeni aldı.
Hiç mi kalmadı içinizde bir kaç vicdan sahibi insan; o iki çocuğun gönlünü alacak bir baba, bir anne...
23 Nisan günü için sakladığınız bir kaç damla şevkat...
Nedir bu Allah aşkına…
Nedir bu bitip tükenmek bilmeyen kudret şovu, bu tavizsizlik, acımasızlık…
Bilin, yapışacak hepinizin sırtına bir gün bu fotoğraflar.
Bugün değilse, yarın, yarın değilse öbür gün,
Öbür gün değilse de…
Bir gün mutlaka…
23 Nisan'da yaşanan bu tabloyu gören Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, yarını beklemeden hükümeti ve İstanbul Valiliği'ni hedef alan sert bir yazı kaleme aldı. Özkök'ün hürriyet.com.tr'den yayınlanan yazısında "Ne bu korku kardeşim" diye sordu. İşte o yazı...
"Ne bu korku kardeşim…
Koskoca vali olmuşsun.
Emrinde TOMA’lı, biber gazlı, tanklı, tüfekli bir polis ordusu.
Emrinde olduğun hükümet seçimi kazanmış…
Böbür böbür böbürleniyor…
Yargı desen ne paraleli kalmış, ne barfiksi…
Vur desen öldürüyorlar, kır desen tuz buz ediyorlar…
Nedir hala bu korku..
İki çocuk yahu…
Bacak kadar iki çocuk.
Ne topu var, ne sopası…
Biliyorum gözünüzde bilyeler mermi oldu,
Çelik çomak sopaları süngü…
Öyle diyorsunuz, öyle görüyorsunuz..
Ben de diyorum ki,
Boyunu ölçsen 1.50,
Kantara çıkarsan 40,bilemedin 50…
Nedir hala bu korku yahu…
Hiç bitmeyecek mi bu karabasanlarınız, bu kabuslarınız.
Hepiniz mi, topunuz mu, bütün devlet mi o kibirden kendi payına düşeni aldı.
Hiç mi kalmadı içinizde bir kaç vicdan sahibi insan; o iki çocuğun gönlünü alacak bir baba, bir anne...
23 Nisan günü için sakladığınız bir kaç damla şevkat...
Nedir bu Allah aşkına…
Nedir bu bitip tükenmek bilmeyen kudret şovu, bu tavizsizlik, acımasızlık…
Bilin, yapışacak hepinizin sırtına bir gün bu fotoğraflar.
Bugün değilse, yarın, yarın değilse öbür gün,
Öbür gün değilse de…
Bir gün mutlaka…