Ertuğrul Özkök'ten Selvi'ye 'hayır rüzgârı' yanıtı: Fırıldak rüzgârgülüyle yani...

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi ile Ertuğrul Özkök arasında "Hayır rüzgârı" tartışması patlak verdi.

Hürriyet’in hükümete yakın yazarlarından Abdülkadir Selvi dünkü köşe yazısında, Cumartesi gecesi Hollanda’da yaşanan diplomatik rezaleti değerlendirmişti. Selvi “Peki kamuoyu araştırmaları neyi gösteriyor? Hollanda'da yaşananlar seçmen eğilimleri üzerinde etkili oldu mu?” başlıklı yazısında “İlk başlarda hayır yönünde esen rüzgârın artık tersine döndüğünü belirtiyor, ‘Rüzgâr artık evet yönünde esiyor’ diyorlar.

İbrenin ‘evet'e dönmesinde Hollanda'nın katkısını görmemek için kör olmak lazım” tespitinde bulunmuştu.

ÖZKÖK’TEN SELVİ’NİN ANALİZİNE İTİRAZ GELDİ

Abdülkadir Selvi’nin sıcağı sıcağına yaptığı bu analize ilk tepki kendi gazetesinden geldi. Ertuğrul Özkök bugünkü yazısının bir bölümünü, sayfa arkadaşının bu yazısına ayırdı. Özkök ‘Rüzgarın hızından hızlı dönen rüzgar’ başlıklı yazısında Selvi’nin ‘aceleci’ testitlerine sert sözlerle yüklendi.

İşte usta gazetecinin yazısından ilgili bölüm;

“Hollanda ve Almanya'da olanlar o kadar etkilemiş ki, hayır diyecekler fikir değiştirmiş, kararsızlar da kararlı hale gelmiş. Ben evet rüzgârı mı esiyor, hayır mı henüz pek anlamış değilim. Çünkü gördüğüm referandum rüzgârı esmiyor. O nedenle, esmeyen rüzgârın, dönme hesabını da pek anlamadım.

BİR: Selvi'nin yazısı dün çıktı. Yani yazıyı pazartesi günü yazmış.

Demek ki olayların üzerinden 24 saat geçmeden, bir araştırma yapılmış ve rüzgârdan daha hızlı şekilde, rüzgârın tersine döndüğü saptanmış?

İKİ: Bu hesapla biz Türkler, Hollanda hükümetine kızıp bizi yönetecek anayasa konusunda fikrimizi mi değiştirmiş oluyoruz…

ÜÇ: Mesela, bu olaylar sonucunda, o ülkelerden gelen turist azalır veya hiç gelmezse, işini kaybedecek olanlar, bunun üzerine evet demeye mi karar vermişler…

Anlayacağınız, Formula 1 hızıyla araştırma yapıp, bunu hemen etrafa duyuran araştırmacıyı merak ettim. Acaba bu araştırmayı rüzgârgülüyle mi yapmış… Fırıldak rüzgârgülüyle yani…”