Ertuğrul Özkök'ten Salih Tuna'ya jet yanıt: Bunu söylemek 'FETÖ PR'cılığı' değil!
Ertuğrul Özkök'ten kendisi için "FETÖ'nün yargı ayağının kesintisiz PR'cısı" ifadesini kullanan Salih Tuna'ya jet yanıt geldi.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, kendisine yönelik olarak “Ali Bulaç savunmasında FETÖ’cü olmadığına dair kimi gazeteci ve yazarların görüşlerine de yer vermiş. Bunlardan biri de FETÖ’nün yargı ayağının kesintisiz PR’cısı. Hani şu Aydın Doğan’ın kıymetlisi. Ali Bulaç onu ‘şahit’ göstereceğine, ‘O niye dışarıda, ben niye içerideyim’ deseydi iyiydi" diyen Sabah yazarı Salih Tuna'ya tepki gösterdi.
"Google’da aradım ama Bulaç hangi gazetecileri örnek vermiş bulamadım" diyen Özkök, gazetecilerin tutuksuz yargılanmasından yana olduğunu belirterek "Bunu yazmayı, söylemeyi de “FETÖ PR’cılığı” olarak asla görmüyorum" ifadesini kullandı.
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısından ilgili bölümler şöyle:
Bu savunmaları okuyunca oyunca içim açılıyor
- Koskoca Nazlı Ilıcak’ı...
Bütün hayatı darbelerle ve darbecilerle mücadele ile geçmiş bir kadını yalvarırcasına konuşurken görmek içimi acıtıyor...
- Koskoca Ali Bulaç’ı...
Bütün hayatı boyunca muhafazakârlığın mücadelesini vermiş bir insanı, bu halde seyretmek içimi acıtıyor...
Onları bu hale getiren FETÖ örgütünün yaptıklarını affetmesem de, bu insanların hallerinden medet umamıyorum.
Israrla söylüyorum...
Bu sahneler belki bazılarına iyi geliyor... İçlerinden “Oh olsun”diyorlar...
Ama ben hiç çekinmeden söylemeye devam edeceğim.
Bu insanların hapiste kalmaları, bu sahneler FETÖ’yle mücadeleye zarar veriyor.
Sevgili kardeşim Salih... Ekrem'e şunu söylemiştim
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna dün şunu yazmış:
“Ali Bulaç savunmasında FETÖ’cü olmadığına dair kimi gazeteci ve yazarların görüşlerine de yer vermiş.
Bunlardan biri de.
FETÖ’nün yargı ayağının kesintisiz PR’cısı.
Hani şu Aydın Doğan’ın kıymetlisi.
Ali Bulaç onu ‘şahit’ göstereceğine, ‘O niye dışarıda, ben niye içerideyim’ deseydi iyiydi.”
Google’da aradım ama Bulaç hangi gazetecileri örnek vermiş bulamadım.
Ben kendi payıma bütün gazetecilerin tutuksuz yargılanmasından yanayım.
Bunu yazmayı, söylemeyi de “FETÖ PR’cılığı” olarak asla görmüyorum. Çünkü adaleti, tarafsız yargıyı ve vicdanı savunuyorum. Ben yargılamalara karşı değilim, adaletsizliklere karşıyım.
Geçmişte Zaman gazetesi benim hakkımda 28 Şubat’taki yayınlar dolayısıyla kampanya yaparken Ekrem Dumanlı’ya şunu demiştim:
“Gazete manşetlerinden ve köşe yazılarından suç türü yaratmayın. Bu ileride sizin de ayağınıza dolanır.”
Hâlâ aynı şeyi söylüyorum.
"Google’da aradım ama Bulaç hangi gazetecileri örnek vermiş bulamadım" diyen Özkök, gazetecilerin tutuksuz yargılanmasından yana olduğunu belirterek "Bunu yazmayı, söylemeyi de “FETÖ PR’cılığı” olarak asla görmüyorum" ifadesini kullandı.
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısından ilgili bölümler şöyle:
Bu savunmaları okuyunca oyunca içim açılıyor
- Koskoca Nazlı Ilıcak’ı...
Bütün hayatı darbelerle ve darbecilerle mücadele ile geçmiş bir kadını yalvarırcasına konuşurken görmek içimi acıtıyor...
- Koskoca Ali Bulaç’ı...
Bütün hayatı boyunca muhafazakârlığın mücadelesini vermiş bir insanı, bu halde seyretmek içimi acıtıyor...
Onları bu hale getiren FETÖ örgütünün yaptıklarını affetmesem de, bu insanların hallerinden medet umamıyorum.
Israrla söylüyorum...
Bu sahneler belki bazılarına iyi geliyor... İçlerinden “Oh olsun”diyorlar...
Ama ben hiç çekinmeden söylemeye devam edeceğim.
Bu insanların hapiste kalmaları, bu sahneler FETÖ’yle mücadeleye zarar veriyor.
Sevgili kardeşim Salih... Ekrem'e şunu söylemiştim
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna dün şunu yazmış:
“Ali Bulaç savunmasında FETÖ’cü olmadığına dair kimi gazeteci ve yazarların görüşlerine de yer vermiş.
Bunlardan biri de.
FETÖ’nün yargı ayağının kesintisiz PR’cısı.
Hani şu Aydın Doğan’ın kıymetlisi.
Ali Bulaç onu ‘şahit’ göstereceğine, ‘O niye dışarıda, ben niye içerideyim’ deseydi iyiydi.”
Google’da aradım ama Bulaç hangi gazetecileri örnek vermiş bulamadım.
Ben kendi payıma bütün gazetecilerin tutuksuz yargılanmasından yanayım.
Bunu yazmayı, söylemeyi de “FETÖ PR’cılığı” olarak asla görmüyorum. Çünkü adaleti, tarafsız yargıyı ve vicdanı savunuyorum. Ben yargılamalara karşı değilim, adaletsizliklere karşıyım.
Geçmişte Zaman gazetesi benim hakkımda 28 Şubat’taki yayınlar dolayısıyla kampanya yaparken Ekrem Dumanlı’ya şunu demiştim:
“Gazete manşetlerinden ve köşe yazılarından suç türü yaratmayın. Bu ileride sizin de ayağınıza dolanır.”
Hâlâ aynı şeyi söylüyorum.