Ertuğrul Özkök'ten Mustafa Varank'a krikik soru: Bıyığını kesenleri 'Reis'e mi gammazlıyorsun?
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet'in yazmasıyla gündeme gelen 'bıyık' meselesini köşesine taşıdı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet'in "Başdanışman Mustafa Varank'ın ihbar etmesiyle benim bıyıksız halim de gündeme gelmiş oldu. Erdoğan'a 'Bizim tarla bereketli değil, pek çıkmıyor' dedim" ifadesiyle ilgili olarak "Bıyığını kesenleri 'Reis'e Varank mı gammazlıyor?" dedi.
Ertuğrul Özkök'ün bugün yayınlanan yazısından ilgili bölüm şöyle:
Bıyığını kesenleri 'Reis'e Varank mı gammazlıyor
Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bir televizyon programından sonra, Cumhurbaşkanı ile arasında geçen şu konuşmayı yazdı:
“Yayın sonrası Cumhurbaşkanı bıyığı olmayanlara, olup da sonradan kesenlere takıldı. Mustafa Varank’ın uyarılarıyla benim bıyıksız halim de gündeme gelmiş oldu. ‘Bizim tarla bereketli değil, pek çıkmıyor’ dedim.”
Aaa hiç anlamadım... Niye...
Şu sıralar bütün televizyonlar bıyıklı bir erkek cemaatine çalışıyor. Her programda çatık kaşlar, bıyıklar, sakallar...
Elde makineli, belde bomba El Bab’dan dalıp Başika’dan çıkıyorlar.
Her akşam dizilerde bin kere sınır geçiliyor, Ortadoğu altüst ediliyor. Sınırlar yeniden çiziliyor, kırmızı çizgiler çiziliyor.
Her iki akşamda bir sultanımız üst akıl tokatlıyor, İngiliz gâvurunun hakkını veriyor. Abdülcanbaz’ın Osmanlı sillesi, milli Kalaşnikofumuz haline gelmiş. Yani bunca mümbit, bunca tabii gübreli, organik tarlada bıyık bereketi olmaz mı hiç...
Ertuğrul Özkök'ün bugün yayınlanan yazısından ilgili bölüm şöyle:
Bıyığını kesenleri 'Reis'e Varank mı gammazlıyor
Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bir televizyon programından sonra, Cumhurbaşkanı ile arasında geçen şu konuşmayı yazdı:
“Yayın sonrası Cumhurbaşkanı bıyığı olmayanlara, olup da sonradan kesenlere takıldı. Mustafa Varank’ın uyarılarıyla benim bıyıksız halim de gündeme gelmiş oldu. ‘Bizim tarla bereketli değil, pek çıkmıyor’ dedim.”
Aaa hiç anlamadım... Niye...
Şu sıralar bütün televizyonlar bıyıklı bir erkek cemaatine çalışıyor. Her programda çatık kaşlar, bıyıklar, sakallar...
Elde makineli, belde bomba El Bab’dan dalıp Başika’dan çıkıyorlar.
Her akşam dizilerde bin kere sınır geçiliyor, Ortadoğu altüst ediliyor. Sınırlar yeniden çiziliyor, kırmızı çizgiler çiziliyor.
Her iki akşamda bir sultanımız üst akıl tokatlıyor, İngiliz gâvurunun hakkını veriyor. Abdülcanbaz’ın Osmanlı sillesi, milli Kalaşnikofumuz haline gelmiş. Yani bunca mümbit, bunca tabii gübreli, organik tarlada bıyık bereketi olmaz mı hiç...