Ertuğrul Özkök'ten Erdoğan'a övgüler : "Ülke işte böyle bir yazı ile savunulur!..."

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'nin New York Times gazetesinde yayımlanan yazısını değerlendirdi.

"Ülke işte böyle bir yazı ile savunulur" diyen Özkök, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York Times gazetesine yazdığı makalenin bugüne kadar bir Türk yöneticisi tarafından kaleme alınmış en güzel metin olduğunu yazdı.

İşte Özkök'ün Hürriyet'teki yazısının ilgili bölümü:

"...Sabah kahvemi içerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York Times gazetesine yazdığı makaleyi okumaya başladım.

Lafımı hiç evelemeden gevelemeden söyleyeyim.

Bugüne kadar bir Türk yöneticisi tarafından kaleme alınmış en güzel metindi.

İşte dikkatimi çeken noktalar:

İletişimçi gözüyle: Çok net, herkesin anlayacağı bir dille kaleme alınmış. Türkiye’nin dış politikası çok ikna edici ve kolay anlaşılabilir bir dille anlatılmış.

Hıristiyan gözüyle: Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne mesafesi ilk defa bu kadar somut bir dille ortaya konmuş. Makalenin 3 ayrı yerinde “sözde İslam devleti” ifadesi kullanılmış. Böylece ilk defa, ‘Müslümandan terörist çıkmaz” ifadesinden çok daha etkileyici ve ikna edici bir yaklaşım benimsenmiş.

Terörle mücadele açısından: Makalenin daha ağırlıklı bölümü El Kaide terörüne ayrılarak, bütün dünya açısından, daha büyük önem taşıyan bir tehlike ile mücadeleye öncelik veriliyor mesajı verilmiş.

Dünya açısından: El Kaide’nin Türkiye’de kanlı eylemler yaptığı belirtilmiş, “Bana da hain şeytan dediler” ifadesi kullanılmış. Bu da İslamcı teröriste karşı mücadelede “Sizinle aynı saftayız” mesajını kuvvetlendirmiş.

İnsan hakları açısından: Makalede, El Kaide’den kaçan “Hıristiyanların” ve “Ezidilerin” Türkiye’ye sığındığı özellikle belirtilerek, Türkiye’nin sadece Müslüman göçmenlere değil, her inançtan insana kucak açtığının belirtilmesi çok etkili olmuş.

Kürtler açısından: Makalede “Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerle hiçbir meselesi bulunmadığı” vurgulanarak Amerikan yönetiminden gelen eleştiriler çok etkili biçimde savuşturulmuş.

Kürtler açısından: Makalede, Suriyeli Kürtlere üç güvence çok net biçimde verilmiş:

Birinci olarak: “Ben” diyerek başlayan bir cümle ile “Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerle hiçbir sorununun bulunmadığı, sorunun YPG terör örgütü ile olduğu” vurgulamış.

İkinci olarak: “Kürt gençlerin mecburen YPG saflarına katıldığı” vurgulanarak, YPG saflarındaki gençlere de kucaklayıcı bir mesaj verilmiş.

Üçüncü olarak: “Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde yerel yönetimler çok büyük ölçüde Kürt temsilcilerden oluşacaktır” diyerek, niyetin işgal olmadığı açıkça belirtilmiş.

İnsani hassasiyet açısından: Makalede, bütün dünyada hassasiyet yaratan “çocuk savaşçılar” sorununa da değinilmesi çok sıcak bir etki yaratıyor. Bu çocukların aileleri ile tekrar birleştirileceğinin söylenmesi çok etkileyici.

Gelecek açısından: Makalede Esad’ın adı tek kelime ile bile anılmamış. Bu da Türkiye’nin gelecekte Suriye ile ilgili politikası için esnek bir alan bırakmış.

Tekrar ediyorum.

Bugüne kadar yabancı bir yayın kuruluşunda Türkiye’nin tezlerini bu kadar açık, bu kadar akıllıca ve samimi bir üslupla anlatan bir yazı okumadım.

Bu yaklaşımı benimseyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı...

Bu metni kaleme alanları, candan kutluyorum.

NEW YORK TİMES EDİTÖRÜNÜN SÜRPRİZİ

EDİTÖR SÜRPRİZİ: New York Times editörü beni şaşırtan bir tercihle yazıyı birinci sayfanın manşetine almış.

BAŞLIK SÜRPRİZİ: Gazetenin yazıya koyduğu başlık da benim için sürprizdi. Erdoğan’ın ağzından “Amerika haklı. Türkiye bu işi becerir” başlığı pek New York Times tarzı değildi.

Bu tam Trump’ın anlayacağı, onun Twitter diline yakın bir başlıktı...."