Ertuğrul Özkök: Yeğene yapılan saldırıyı lanetlemeli miyiz?
Ertuğrul Özkök, "Kıvırtmadan cevap vereceğim..." dedi ve ekledi"Ama müsaade edin önce içimi bir dökeyim."
Yazısının başlığını "Yeğene yapılan saldırıyı lanetlemeli miyiz" koyan ve Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak'a yönelik silahlı saldırıya dair bir yazı kaleme alan Ertuğrul Özkök, "Kıvırtmadan cevap vereceğim..." dedi ve ekledi
"Ama müsaade edin önce içimi bir dökeyim."
Özkök'ün içini dökmesi, öldürülen genel yayın yönetmeni Çetin Emeç'in koltuğuna oturduğu, meyfa, DHKP-C ve PKK'nın ölüm listelerinde yer aldığı, Hürriyet'in defalarca kurşunlandığı, ayrıca sivil ve askeri yönetimlerde patronunun zulüm gördüğünü anlattığı satırlardan oluşuyor.
"Diyeceğim arkadaş... Patronum Aydın Doğan.. Ve ben... Bu ülkede bir gazetecinin, bir gazetenin başına gelebilecek her türlü terörü yaşamış, görmüş, tanık olmuşuzdur..." diyerek devam eden Özkök, Star grubu tepe yöneticisi Murat Sancak'a düzenlenen saldırıda kimsenin yara bile almadığını anımsatıp, "değmeyen kurşun bu kadar can yakıyorsa" şehit yakınlarının kim bilir nasıl bir acı içinde olduklarını yazdı.
Ardından de "Evet... Eğer kahpe kurşun adres sormuyorsa, değmiş değmemiş bakmadan, bizler o kurşunu sıkan elin adresini sorup, bulup, terörün her türlüsünü bu ülkeden kazımalıyız." yorumunu yaptı.
Özkök şöyle devam etti:
O nedenle Star Medya Grubu başkanına yapılan saldırı karşısında söyleyebileceğimiz tek şey şudur:
"O terörü, bütün kalbimizle ve samimiyetimizle lanetliyoruz..."
Medyaya karşı terör varsa hiç kıvırtmadan lanetlemek gerekir.
Medya terörü varsa gazetesini televizyonunu kaleşnikofla, roket atarla, parça tesirli el bombasına çevirip, onu muhalif insanları sindirmek, baskı altına alıp susturmak için kullanan varsa onu da lanetlemek gerekir.
Ama biliyoruz ki, terör denen belada, lanetlemek bir şey ifade etmiyor.
Asıl o terörü kim yaptıysa bulup, onu cezalandırmak, lanetlemek, onun suratına tükürmek gerekir.
İşte o nedenle, bir medya çalışanı olarak, devletin polisine, istihbarat birimlerine sesleniyorum...
Arkadaş... Star gazetesinin bahçesine bomba bırakılmasının üzerinden tam bir ay geçti...
- Kimdir bu bombayı bırakan melun veya melunlar...
- Güpegündüz gelip, bombayı bırakıp, elini kolunu sallaya sallaya gidenler...
- Evinin kapısında insanın arabasına mermi yağdıranlar...
Evet... Eylemi bütün kalbimizle lanetliyoruz.
Lanetliyoruz da, asıl eylemi yapan adamı, çeteyi lanetlemek istiyoruz...
Yazının tamamını okumak için tıklayın...
"Ama müsaade edin önce içimi bir dökeyim."
Özkök'ün içini dökmesi, öldürülen genel yayın yönetmeni Çetin Emeç'in koltuğuna oturduğu, meyfa, DHKP-C ve PKK'nın ölüm listelerinde yer aldığı, Hürriyet'in defalarca kurşunlandığı, ayrıca sivil ve askeri yönetimlerde patronunun zulüm gördüğünü anlattığı satırlardan oluşuyor.
"Diyeceğim arkadaş... Patronum Aydın Doğan.. Ve ben... Bu ülkede bir gazetecinin, bir gazetenin başına gelebilecek her türlü terörü yaşamış, görmüş, tanık olmuşuzdur..." diyerek devam eden Özkök, Star grubu tepe yöneticisi Murat Sancak'a düzenlenen saldırıda kimsenin yara bile almadığını anımsatıp, "değmeyen kurşun bu kadar can yakıyorsa" şehit yakınlarının kim bilir nasıl bir acı içinde olduklarını yazdı.
Ardından de "Evet... Eğer kahpe kurşun adres sormuyorsa, değmiş değmemiş bakmadan, bizler o kurşunu sıkan elin adresini sorup, bulup, terörün her türlüsünü bu ülkeden kazımalıyız." yorumunu yaptı.
Özkök şöyle devam etti:
O nedenle Star Medya Grubu başkanına yapılan saldırı karşısında söyleyebileceğimiz tek şey şudur:
"O terörü, bütün kalbimizle ve samimiyetimizle lanetliyoruz..."
Medyaya karşı terör varsa hiç kıvırtmadan lanetlemek gerekir.
Medya terörü varsa gazetesini televizyonunu kaleşnikofla, roket atarla, parça tesirli el bombasına çevirip, onu muhalif insanları sindirmek, baskı altına alıp susturmak için kullanan varsa onu da lanetlemek gerekir.
Ama biliyoruz ki, terör denen belada, lanetlemek bir şey ifade etmiyor.
Asıl o terörü kim yaptıysa bulup, onu cezalandırmak, lanetlemek, onun suratına tükürmek gerekir.
İşte o nedenle, bir medya çalışanı olarak, devletin polisine, istihbarat birimlerine sesleniyorum...
Arkadaş... Star gazetesinin bahçesine bomba bırakılmasının üzerinden tam bir ay geçti...
- Kimdir bu bombayı bırakan melun veya melunlar...
- Güpegündüz gelip, bombayı bırakıp, elini kolunu sallaya sallaya gidenler...
- Evinin kapısında insanın arabasına mermi yağdıranlar...
Evet... Eylemi bütün kalbimizle lanetliyoruz.
Lanetliyoruz da, asıl eylemi yapan adamı, çeteyi lanetlemek istiyoruz...
Yazının tamamını okumak için tıklayın...