Ertuğrul Özkök uyardı: Erdoğan yarın size de 'Bana mı sordunuz?' diyebilir
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İHH için "Bana mı sordunuz?" çıkışının ardından bugün Ertuğrul Özkök o sözler için kinayeli bir yazı kaleme aldı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, İsrail'le imzalanan mutabakat sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mavi Marmara gemisinin Gazze'ye yardım götürmesini organize eden İHH'yı "Bana mı sordunuz?" diyerek eleştirmesiyle ilgili yazı yazdı.
Özkök; "Bu ülkenin polisine, hâkimine, savcısına, askerine, kayyumuna, iş insanına, güç sahibi herkese sesleniyorum. Adalet dağıtırken, vicdanınıza ve kanunlara değil, siyasetçiye bakarsanız. Elinizdeki yetkileri vicdansızca kullanırsanız. Bir gün emrin geldiği yere bakarsınız ve işte o cümleyi işitirsiniz: 'Bana mı sordunuz...'" dedi.
Ertuğrul Özkök'ün, "Hâkim,savcı kardeşim Erdoğan'a kulak ver 'bana mı sordun' diyor" başlığıyla yayımlanan (2 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Hepimiz bilelim ki bu cümle hayırlara vesile olmuştur...
Ne diyor Cumhurbaşkanı, o gemiyi zorla İsrail'e götürüp 9 kişinin hayatı ile oynayan İHH'ye...
"Giderken bana mı sordun..."
* * *
Şimdi herkes geçmişe dönmüş, Cumhurbaşkanı'na "Ama o gün biz izin verdik demiştin" diye saydırıyor.
* * *
Hepiniz alın öfkelerinizi, nefretlerinizi de çekip gidin be...
Biraz mantıklı olun yahu...
Eğer dün söylenen yanlıştıysa, ülkenin Cumhurbaşkanı da bugün çıkıp doğrusunu söylüyorsa, sonra gidip İsrail'le bir mantık anlaşması yapıyorsa...
Hangisine itibar edeceğiz...
* * *
Dünün yanlışına mı, bugünün doğrusuna mı...
* * *
Ben bugüne de değil, yarına bakıyorum...
Bu ülkenin polisine, hâkimine, savcısına, askerine, kayyumuna, iş insanına, güç sahibi herkese sesleniyorum.
* * *
Bak kardeşim...
Bu cümle siyasi tarihimizde bir milattır...
Bu cümleyi hiç aklınızdan çıkarmayın derim..
Adalet dağıtırken, vicdanınıza ve kanunlara değil, siyasetçiye bakarsanız..
Elinizdeki yetkileri vicdansızca kullanırsanız...
* * *
Bir gün emrin geldiği yere bakarsınız ve işte o cümleyi işitirsiniz:
"Bana mı sordunuz..."
* * *
Bilin ki... Yapayalnız kalırsınız...
Madem ona sormalıyız işte ben de soruyorum
Madem "Bana mı sordunuz" cümlesi, siyasi tarihimizdeki mümtaz yerini aldı...
Ben de Cumhurbaşkanımıza soruyorum...
- Baas dönemlerini hatırlatan bir Ortadoğu diktasında değil, Batı sistemindeki gibi bir demokraside yaşamak istiyorum.
- Cumhuriyet'in temel ayarlarıyla oynanmasın istiyorum.
- Ne benim ne başka birinin hayat tarzına dokunulsun istiyorum.
- "Kindar nesil yetiştirme" ihtirasından vazgeçilsin istiyorum.
- Adalet sistemi düzeltilsin, bağımsız ve hepimizin haklarını koruyan bir yargı sistemi istiyorum.
- Ülkemizin adını her gün biraz daha kirleten yolsuzlukların önlenmesini istiyorum.
Ben medeni bir ülkede en normal şeyleri istediğimi sanıyorum.
Yanılıyor muyum...
Özkök; "Bu ülkenin polisine, hâkimine, savcısına, askerine, kayyumuna, iş insanına, güç sahibi herkese sesleniyorum. Adalet dağıtırken, vicdanınıza ve kanunlara değil, siyasetçiye bakarsanız. Elinizdeki yetkileri vicdansızca kullanırsanız. Bir gün emrin geldiği yere bakarsınız ve işte o cümleyi işitirsiniz: 'Bana mı sordunuz...'" dedi.
Ertuğrul Özkök'ün, "Hâkim,savcı kardeşim Erdoğan'a kulak ver 'bana mı sordun' diyor" başlığıyla yayımlanan (2 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Hepimiz bilelim ki bu cümle hayırlara vesile olmuştur...
Ne diyor Cumhurbaşkanı, o gemiyi zorla İsrail'e götürüp 9 kişinin hayatı ile oynayan İHH'ye...
"Giderken bana mı sordun..."
* * *
Şimdi herkes geçmişe dönmüş, Cumhurbaşkanı'na "Ama o gün biz izin verdik demiştin" diye saydırıyor.
* * *
Hepiniz alın öfkelerinizi, nefretlerinizi de çekip gidin be...
Biraz mantıklı olun yahu...
Eğer dün söylenen yanlıştıysa, ülkenin Cumhurbaşkanı da bugün çıkıp doğrusunu söylüyorsa, sonra gidip İsrail'le bir mantık anlaşması yapıyorsa...
Hangisine itibar edeceğiz...
* * *
Dünün yanlışına mı, bugünün doğrusuna mı...
* * *
Ben bugüne de değil, yarına bakıyorum...
Bu ülkenin polisine, hâkimine, savcısına, askerine, kayyumuna, iş insanına, güç sahibi herkese sesleniyorum.
* * *
Bak kardeşim...
Bu cümle siyasi tarihimizde bir milattır...
Bu cümleyi hiç aklınızdan çıkarmayın derim..
Adalet dağıtırken, vicdanınıza ve kanunlara değil, siyasetçiye bakarsanız..
Elinizdeki yetkileri vicdansızca kullanırsanız...
* * *
Bir gün emrin geldiği yere bakarsınız ve işte o cümleyi işitirsiniz:
"Bana mı sordunuz..."
* * *
Bilin ki... Yapayalnız kalırsınız...
Madem ona sormalıyız işte ben de soruyorum
Madem "Bana mı sordunuz" cümlesi, siyasi tarihimizdeki mümtaz yerini aldı...
Ben de Cumhurbaşkanımıza soruyorum...
- Baas dönemlerini hatırlatan bir Ortadoğu diktasında değil, Batı sistemindeki gibi bir demokraside yaşamak istiyorum.
- Cumhuriyet'in temel ayarlarıyla oynanmasın istiyorum.
- Ne benim ne başka birinin hayat tarzına dokunulsun istiyorum.
- "Kindar nesil yetiştirme" ihtirasından vazgeçilsin istiyorum.
- Adalet sistemi düzeltilsin, bağımsız ve hepimizin haklarını koruyan bir yargı sistemi istiyorum.
- Ülkemizin adını her gün biraz daha kirleten yolsuzlukların önlenmesini istiyorum.
Ben medeni bir ülkede en normal şeyleri istediğimi sanıyorum.
Yanılıyor muyum...