ERTUĞRUL ÖZKÖK UEFA'NIN FENERBAHÇE'YE SON DAKİKA TUZAĞINI YAZDI!
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, UEFA'daki tarihi davada tanıklık yaptı ve gözlemlerini köşesine taşıdı..
Palacios’tan F.Bahçe'ye son dakika tuzağı
UEFA Müfettişi, Tahkim Kurulu’na yeni belge olarak polis dinlemelerini sundu.
Palacios’un polisin dinleme kayıtlarını dosyaya koyduğu F.Bahçe’ye ancak salı akşamı haber verildi. Avukatlar, buna karşı yapılacak savunma üzerinde uçakta çalıştı.
Duruşmada Sivasspor maçına sıra geldiğinde içeri davet edildim. Kurul üyeleri soru sormadı. Maç sonrası yazdığım yazıları, çantada para değil, bilet getirildiğini anlattım.
GEÇTİĞİMİZ hafta Başkan Aziz Yıldırım telefon etti:
- Ertuğrul Bey, Fenerbahçe’nin Tahkim Kurulu’ndaki savunması için tanıklık eder misiniz?
Aziz Bey’in bu teklifine düşünmeden “evet” dedim.
Sivasspor maçını öncesiyle sonrasıyla, Fenerbahçe yönetimi ile birlikte izlemiştim. Ve o gün gördüklerimi de tek tek yazmıştım. Bunları bir kez de UEFA Tahkim Kurulu’nun önünde dile getirecektim.
UÇAKTA BENİ BİR SÜRPRİZ BEKLİYORDU
Sabiha Gökçen Havalimanı’na geldiğimde Gulfstream g450 tipi bir özel uçak bizi bekliyordu.
12-14 kişilik bu özel uçak Zorlu Holding’den kiralanmış.
Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu, Mali İşler Koordinatörü Tamer Yelkovan, futbolcular Mehmet Yıldız, Orhan Şam, Korcan Çelikay ve avukatlarla hep birlikte uçağa bindik.
Futbolcular arka koltuklarda, yönetici ve avukatlar ise ön tarafta birlikte oturacaklardı.
Yaklaşık 3 saat sürecek yolculuğumuzun daha hemen başında beni bir sürpriz bekliyordu.
FENERBAHÇE’NİN 24 SAAT BİLE VAKTİ KALMAMIŞTI
UEFA Müfettişi Miguel Lietard Fernandez-Palacios, Tahkim Kurulu’na yeni belgeler sunmuştu.
Ve bu belgelerin tamamı polisin yaptığı dinleme kayıtlarıydı. İşin ilginç yanı bu rapor Fenerbahçe Kulübü’ne salı akşamı saat 18.00’de ulaşmıştı.
Yani Fenerbahçe’nin bu yeni rapora hazırlanmak için 24 saat bile vakti yoktu. Avukatlar ve Başkan Yıldırım uçakta bu yeni rapor üzerine çalışmaya başladı.
UEFA DUVARINDA TANIDIK İSİM: GALATASARAY
Cenevre ile UEFA’nın merkezinin bulunduğu Nyon arası yaklaşık 20-25 dakikalık bir uzaklıkta.
Duruşmanın yapıldığı binayı ilk bakışta sanki bomboş zannediyorsunuz. Girişte hemen karşınıza cam vitrinler içinde Avrupa Kupaları ve bu kupaları kazanan takımların isimleri çıkıyor.
Sol tarafta tanıdık, bizden bir isim var. Galatasaray ve kazandığı UEFA Kupası. Bizi görevliler karşılıyor. Avukatlara ve bizlere birer kart hazırlanmış.
Kimlik sormadılar. Sanıyorum önceden hazırlanmışlar.
İSTANBUL’DAKİ MUHTEŞEM FİNAL TABLODA
İçeri giriyoruz. Savunmanın yapıldığı salon bir alt katta.
Aşağı indiğinizde göl hizasında bir salonla karşılaşıyorsunuz.
Fenerbahçe’yi ve Fenerbahçe’nin tanıklarını 3 kişilik bir heyet dinliyor.
Burada çok ilginç bir tablo daha çıkıyor karşımıza. İstanbul’da oynanan 2005 yılı Şampiyonlar Ligi Finaline ait bir fotoğraf bu.
Ve altında şunlar yazıyor:
- Ultime comeback. (Son geri dönüş.)
O maçı hatırlıyorum. Liverpool, 3-0’lık yenilgiden 3-3 beraberliği yakalamış ve Milan’ı yenip şampiyon olmuştu. Tablo futbolun ne kadar enteresan bir oyun olduğunu yansıtıyor.
Doğrusu o finalden daha iyi bir örnek de bulamazlardı.
ŞENES ERZİK’İN FOTOĞRAFI DUVARDA
Savunma odasının kapı duvarı.
Bu duvarda da fotoğraflar var. Ama bunların tümü portre ve UEFA yöneticilerinin fotoğrafları.
Platini ve Şenes Erzik’in fotoğrafları hemen göze çarpıyor. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, tam bu salonun karşısında oturdu.
Kapı açıldı ve önce Serdar Kulbilge içeri alındı.
Dakikalar sonra dışarı çıktığında, Serdar rahatlamıştı.
İçerideki soruları kısaca anlattı:
- Konuşmaları duydun mu?
- Teknik Direktörle ilişkilerin nasıl?
Sonra diğer tanıklar içeri girdi.
TANIKLIK YAPTIM DIŞARI ÇIKTIM
Sivasspor maçı kurulun dinleyeceği son maçtı.
Ve benim tanıklığım da burada başlayacaktı. Az sonra benim ismimi okudular.
İçeri girdim. Masanın bir yanında Müfettiş Palacios, diğer tarafında da avukatlar oturuyordu.
Sivas maçına dair, Hürriyet Gazetesi’nde o dönem yazdıklarımı kurula da anlattım.
Çantada para değil bilet getirildiğini vs vs.
Teşekkür ettiler. Ne kurul üyeleri, ne de müfettiş hiç soru sormadı.
Tanıklığımı yaptım ve salon dışına çıktım.
Ertuğrul Özkök / HÜRRİYET