Ertuğrul Özkök o cümleyi okudu, Fehmi Koru'yu aradı! Kavgalı gazeteciler ne konuştu?
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, uzun süredir kavgalı oldukları gazeteci Fehmi Koru'yu aradığını belirterek aralarında geçen konuşmayı köşesine taşıdı.
Okuduğu kitaptaki “Yazmadan yaşayabilirim. Ama düşünmeden, bir şeyleri yerlerine yerleştirmeden rahat edemiyorum” cümlesini okuyunca Fehmi Koru'yu aramaya karar verdiğini belirten Özkök, Koru'nun yeni bir kitap hazırlığı içinde olduğunu aktardı.
İşte Özkök'ün yazısının ilgili bölümü:
"Muhafazakâr kesimin önde gelen yazarlarından Fatma Barbarosoğlu'nun yeni çıkan, "Hayat Teselli Olmaktır" adlı kitabında şu cümleyi okuyunca karar verdim: “Yazmadan yaşayabilirim. Ama düşünmeden, bir şeyleri yerlerine yerleştirmeden rahat edemiyorum.”
Fehmi Koru’yu arayıp sohbet etmeliyim.
* * *
Hayatını her gün yazı yazarak, insanlarla konuşarak geçiren bir insan, genç sayılabilecek bir yaşta bunları yapamaz hale getirilirse, ne yapar, ne düşünür? Bu dönemde herkesin zihni hazırlık yapması gereken bir hal bu...
* * *
“Dinleniyorum. Epeyce yorulmuşuz” dedi.
Üç-beş gün, bir ay, üç ay...
Peki dinlenme bittiğinde ne oluyor?
“Ailemi epey ihmal etmişim. Onlarla beraber oluyorum. Eşimle gitmek isteğimiz yerler vardı. Şimdi oralara gidiyoruz.”
Mesela neresi...
“Kosova’yı istiyorduk, oraya gideceğiz. Bir de eşim Atina’ya gitmeyi çok arzuluyordu. Onu da yapacağız.”
* * *
Bu arada ilginç bir çalışmanın da işaretini veriyor.
“Geçmiş döneme ait yazıları, yaşadıklarımı topluyorum.”
Acaba bir dönem kitabı mı geliyor diye düşündüm...
Fehmi Koru, Türk basınının önemli renklerinden biri.
Eminim, uzun süre kenarda oturmayacak.
Oturmamalı...
Bir bölümü iyice pespayeleşen, beter bir şekilde trolleşen muhafazakâr medyanın, onun kalitesine çok ihtiyacı var"
YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
İşte Özkök'ün yazısının ilgili bölümü:
"Muhafazakâr kesimin önde gelen yazarlarından Fatma Barbarosoğlu'nun yeni çıkan, "Hayat Teselli Olmaktır" adlı kitabında şu cümleyi okuyunca karar verdim: “Yazmadan yaşayabilirim. Ama düşünmeden, bir şeyleri yerlerine yerleştirmeden rahat edemiyorum.”
Fehmi Koru’yu arayıp sohbet etmeliyim.
* * *
Hayatını her gün yazı yazarak, insanlarla konuşarak geçiren bir insan, genç sayılabilecek bir yaşta bunları yapamaz hale getirilirse, ne yapar, ne düşünür? Bu dönemde herkesin zihni hazırlık yapması gereken bir hal bu...
* * *
“Dinleniyorum. Epeyce yorulmuşuz” dedi.
Üç-beş gün, bir ay, üç ay...
Peki dinlenme bittiğinde ne oluyor?
“Ailemi epey ihmal etmişim. Onlarla beraber oluyorum. Eşimle gitmek isteğimiz yerler vardı. Şimdi oralara gidiyoruz.”
Mesela neresi...
“Kosova’yı istiyorduk, oraya gideceğiz. Bir de eşim Atina’ya gitmeyi çok arzuluyordu. Onu da yapacağız.”
* * *
Bu arada ilginç bir çalışmanın da işaretini veriyor.
“Geçmiş döneme ait yazıları, yaşadıklarımı topluyorum.”
Acaba bir dönem kitabı mı geliyor diye düşündüm...
Fehmi Koru, Türk basınının önemli renklerinden biri.
Eminim, uzun süre kenarda oturmayacak.
Oturmamalı...
Bir bölümü iyice pespayeleşen, beter bir şekilde trolleşen muhafazakâr medyanın, onun kalitesine çok ihtiyacı var"
YAZININ TÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ