ERTUĞRUL ÖZKÖK HÜRRİYET GAZETESİ'NE İNANÇ EDİTÖRÜ ARIYOR!.. İŞTE BU ARAYIŞIN NEDENİ!..
"İşte bu nedenle, ben de Hürriyet´e bu işi çok iyi yapacak bir "inanç editörü" arıyorum."
ÖNÜMDE çok ilginç bir kitap ve bir dergi duruyor.
Dergiyi geçen cumartesi günü Paris´ten aldım.
Adı "Le Monde des religions."
Türkçesi, "Dinler dünyası."
Yayınlayan kuruluş "Le Monde" Gazetesi.
Yani Fransa´nın "cumhuriyetçi" ve "laik" geleneğini temsil eden en köklü kuruluşlardan biri.
Oranın "Hürriyet´i" de diyebilirsiniz.
Ben farkında değilim, Le Monde, bunu eskiden beri yayınlıyormuş.
Dergi 38´inci sayısına ulaşmış.
Kasım-aralık sayısının kapak konusu da çok ilginç:
"Melekler..."
Alt başlıkları da şöyle:
"Melekler kimdir ve neye yararlar?"
* * *
Önümdeki kitap da şu:
"Melekler Sözlüğü"
Altında da şu ifade var:
"Düşmüş melekler dahil."
Kitabın yazarı Gustav Davidson. Sel Yayınları´ndan yeni çıkmış.
Le Monde Gazetesi´nin hazırladığı dosyada, şöyle bir giriş cümlesi dikkatimi çekiyor:
"İlahi kelamın büyükelçisi olan melekler, insan hayatında giderek daha aktif bir yer alıyorlar."
Hazreti İbrahim´den doğan üç dinde de melekler arasında büyük bir farklılık bulunmadığını söylüyor.
Dosyadaki en ilginç bölümlerden biri "meleklerin cinsiyeti" ile ilgili.
Burada varılan sonuç da aynı:
Asırlar boyu süren teolojik tartışmalar, meleklerin dişi mi erkek mi olduğu konusunda bir sonuca ulaşamadı.
* * *
"Melekler Sözlüğü" kitabını henüz tam olarak okuyamadım.
Şöyle bir saydım.
Kitabın 346 sayfası meleklerle ilgili maddelere ayrılmış.
Her sayfada 10-12 madde var.
Demek ki 4 binden fazla madde yer alıyor.
"Melek literatürünün" bu kadar zengin olduğunu hiç düşünmemiştim.
Kitabın sonunda ise ilginç başka bölümler bulunuyor.
Mesela 12 burcu yöneten melekler.
Kendi burcuma baktım.
Koç burcunu "Malahidiel ya da Makidiel (Mart meleği)" yönetiyormuş.
Dört mevsimi yöneten meleklerden söz ediyor.
* * *
Şimdi sonbahardayız, bu mevsimin yönetici meleği "Torkaret"miş.
Gündüz ve gece saatlerinin de her birinin ayrı melekleri varmış.
En çok ilgimi çeken bölümlerden biri "günahkâr melekler" oldu.
Vahiy´e göre, gökyüzündeki meleklerin üçte birini bu isyancı melekler oluşturuyormuş.
14´üncü yüzyılda bunların sayısının 133.306.668 olduğu hesaplanıyormuş.
Demek ki günahkâr ordusu hiç de tenha değilmiş.
Bunların ilk üçünün de adını vereyim:
"Abbadona, Adramelek, Agares..."
Hafta başına böyle bir yazıyla başlamam herhalde sizleri biraz şaşırtmıştır.
Bunun yazmamın sebebi, konu sıkıntısı çekmem değil.
Kesinlikle değil.
Allah´a şükür, hayatımın hiçbir döneminde böyle bir sıkıntı yaşamadım.
* * *
Geçen Hürriyet´in Pazar ekinde, Ezgi Başaran´ın hazırladığı mükemmel bir çalışma vardı.
Şu an Batı dünyasında bütün şiddetiyle devam eden, "Tanrı var mıdır, yok mudur" tartışmasını gerçekten mükemmel şekilde özetlemişti.
Diyeceğim şu.
Önümüzdeki 30-40 yıl, bütün dünya "inanç" ve "Tanrı" konusunu tartışacak.
İşte bu nedenle, ben de Hürriyet´e bu işi çok iyi yapacak bir "inanç editörü" arıyorum.
Çünkü, bu tartışma sadece muhafazakâr kesimin değil, laik kesimin de hayatının en önemli merkezlerinden biri oluyor ve daha da çok olacak.
O yüzden entelektüel bir donanıma ihtiyacımız var.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet