"ERTUĞRUL ÖZKÖK GAZETECİDEN ÇOK CAMBAZDI!..BİR TÜRLÜ DİK DURMAYI ÖĞRETEMEDİM!.." EMİN ÇÖLAŞAN BOMBALADI!..

Emin Çölaşan ve Fatih Altaylı, son gelişmeleri Takvim gazetesinden yazar Ece Vahapoğlu´na değerlendirdi. Çölaşan, Özkök ve Aydın Doğan'la ilgili sorulara şu yanıtları verdi:

Özkök'ün ayrılığını nasıl yorumluyorsunuz?
Ertuğrul Özkök gazeteci olmaktan çok bir cambazdı. Kendisi de öyle tanımlardı. Sedat Ergin'in ve benim olduğum ortamlarda "beyler ben gazeteci falan değilim, burada gazetecilik yapmıyorum, cambazlık yapıyorum, patronu, kızlarını, damadı, Ankara'daki hükümet yetkililerini idare ediyorum. Elimdeki altı topu havaya atıp yere düşürmemeye çalışan bir "jonglörüm" derdi.
Siz Özkök'ü nasıl tanımlarsınız?
Ertuğrul Özkök gelmiş geçmiş en ilginç adamlardan biridir. Korkunç bir yalancıdır. Yazılarımı habersiz makaslamıştır. Defalarca bana torunlarının üzerine yemin etmiştir, bir daha yapmayacağım diye. O torunlarının üzerine ettiği yeminleri bile tutamayan, korkak, patronun yakını, sağ kolu, herkesin tanıdık olduğu yemeklerde onun salatalarına sos döken, onun bifteğinin pişip pişmediğini kontrol eden, gerekirse garsonlara fırça atan ve bu yollarla kendisine çıkar sağlayan biridir.


Peki Hürriyet gazetesi?
Basının amiral gemisiydi. Ancak patronuyla birlikte gazeteyi ne hale getirdi...


Önceden siyasi manevralarla kotarıyordu. Şimdi neden ikisi birden gitti?
Omurgalı davranamadılar, hep korktular, kendilerini bu duruma düşürdüler. Şimdi arkalarından "helal olsun" diyen birisi var mı?


Aslında var gibi. Medyada arkasından ağıtlar yakan, "o efsaneydi" diyenler de var.
Bunu yazanlara, hepsi Doğan gazetelerinde, Aydın Doğan ve Ertuğrul sayesinde yer kapmış kişilerdir. Onların yazdıkları önemli değil. Hepsi palazlanmıştır. Olumsuz yazmalarını beklemeyin.


Enis Berberoğlu kalıcı mı? Bu görevi taşır mı?
Oraya hangi deneyimli gazeteciyi getirseniz aşağı yukarı aynısını yapar.


Hürriyet eski Hürriyet olur mu?
Bitti zaten. Tarihe karıştı, medya tarihinin kara sayfalarına karışmıştır. Hürriyet gazetesi hiçbir zaman eskisi gibi olmaz artık.


Oktay Ekşi "Özkök giderse ben de giderim" demişti. Şimdi ses yok. Buna ne diyorsunuz?
Haberim yok, sen söyleyince duyuyorum. Kendi tercihidir. İsterse kalır, isterse gider.


Aydın Doğan nerede hata yaptı?
Aydın Doğan korktu. Hatası bu. Onurlarıyla gidemediler.


Kızlarının suçu var mı?
Onları ben değerlendiremem. İlişkilerini bilemem.


Sizi neden kovdular?
Beni kovdular, feda ettiler. Ne ahlaksızlık, üç kağıtçılık, iş bitiricilik yapmışım? Bugüne kadar ikisinden de tık yok. Bir daha soruyorum, "kardeşim beni niye kovdunuz?" Bir şey söyleyin bana.


Özkök "20 yılda kimden ne öğrendim?" başlıklı yazısında bazı isimleri saydı. İsminizi göremedim. Sizden bir şey öğrenmedi mi?
O yazıyı okumadım. İsmimi geçiremez tabii. Ona çok şey öğrettim. Onları yazamaz.


Ne öğrettiniz?
En azından onurlu ve dik durmayı öğretmeye çalıştım.
*
FATİH ALTAYLI: "ASIL BARDAKÇI´YI UNUTTU"
Fatih Altaylı da Ertuğrul Özkök'ün "20 yılda neler öğrendim" başlıklı yazısında kendisinden söz etmemesini değerlendirdi. Altaylı, o yazı için "Ertuğrul Özkök, tanıdığım en iyi gazetecilerden biridir. Sevapları da çoktur, günahları da. Ben günahlarıyla değil sevaplarıyla değerlendirmeyi isterim Özkök'ü. Birlikte çalıştığımız 12 yılı keyifle anarım. Özkök'ün benden bir şeyler öğrendiğini yazıp yazmaması önemli değil. Bu yazıda Murat Bardakçı'dan bahsetmemesi şaşırtıcı. Çünkü Bardakçı, Hürriyet'e çok önemli katkılar yaptı. Sonuçta herkes kendine yakışanı yapar" yorumunu yaptı.


Ece Vahapoğlu / TAKVİM