Ertuğrul Özkök Erdoğan'a seslendi: Sıra sana da gelecek!
Ertuğrul Özkök bugün kaleme aldığı yazısında bundan 5 yıl önce alınan "ah"ların bugün bileklerde kelepçeye döndüğünü söyledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 2007 yılında başlayan ve dalga dalga yayılan operasyonlarda, zamanında çok "ah" alanların aldıkları ah'ın yarına bile kalmadığını yazdı.
Başbakan Erdoğan'a "Ey muktedir" diye seslenen Özkök, Erdoğan'a "sıra sana da gelecek" imasında bulundu.
İşte Özkök'ün çok konuşulacak o yazısı...
BUGÜNÜN AHI YARINA BİLE KALMIYOR
NE diyordu o malum atasözü...
"Alma mazlumun ahini, çıkar aheste aheste..."
Tam da öyle değilmiş...
Eskiden ağır ağır çıkıyormuş, ama öyle bir zamana gelmişiz ki...
Artık "Bugünün ahi, yarına bile kalmıyor..."
O MAHALLEDE ALINMIŞ ÇOK AH VARDI
Sadece 5 yıl önceye dönün.
O günleri hatırlayın.
Kanserle boğuşurken, uğursuz bir sabah evi basılan Türkan Hoca'nın, pencereden bakan o yorgun ve hüzünlü kadının yüzünü hatırlayın.
Mahallesinin ona sahip çıkışını.
Alınmış çok "ah" vardı o sabah o mahallede.
SUBAY EŞLERİNİ GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE GETİRİN
Evleri, özel hayatları darmadağın edilen insanların çaresiz öfkelerini, bastırılmış isyanlanlarını hatırlayın.
Onlar içeride mahpusken, dışanda olmanın utancıyla yaşayan insanlan....
Eşleri, babalan için inanılmaz mücadele veren subay eşlerini gözünüzün önüne getirin.
Alınmış çok "ah" vardı o kahraman evlerde...
BU ÜLKEDE ALINMIŞ ÇOK AH VARDI
Onlarla alay eden, aşağılayan köşe yazarlarını, siyasetçileri şöyle bir alt alta yazın.
O kibir, o aşağılama çok insana koymuştu, şerefli subaylara yapılan o muamele çok ağır gelmişti milyonlarca vicdana...
Korkudan haykırılamayan isyanlar, yüreklerde kor haline gelmiş "ahlara" dönüşmüştü...
Alınmış çok ah vardı bu ülkede...
DEĞİŞEN TEK ŞEY KELEPÇE TAKMA SIRASIYMIŞ
Sadece beş yıl geçti.
Şimdi, o günlerde onlara bu muameleyi yapan insanlar, elleri kelepçelenerek götürülüyor.
Bakıyorum...
Yine aynı sahneler, aynı hoyratlıklar.
Değişen tek şey, kelepçe takma sırasıymış...
Ama sözüm artık elleri kelepçelenenlere değil...
Sözüm şimdi o kelepçeyi takanlara, onların arkasındaki siyasilere...
Samimiyetle, yaşadıklarımın, gördüklerimin bana verdiği vicdanla ve duyguyla diyorum ki: Kelepçe takma sırası şimdi sizde...
Adil ve insaflı davranın...
Kendinizi savcı, hâkim ve infaz memuru yerine koyup daha ilk günden mahkûm ve mazlum haline getirmeyin.
Mazlum edip, sonra almayın o mazlumun ahım..
UNUTMAYIN...
Unutmayın...
Sadece 5 yıl...
Hatırlayın o günleri.
Ne kadar mağrurdular... Ne iktidardı o, nasıl kontrolsüz bir güçtü...
Muktedirdiler...
"Gidin alın getirin" diyorlardı, kanser hastaları, yaşlı bedenler bile sürüklene sürüklene getiriliyordu.
EY SEN AHİR ZAMAN MUKTEDİRİ
Ey., sen...
Ahir zaman muktediri...
Her kimsen sen...
Sanma ki hiçbir şey değişmeyecek...
Sanma ki sarsılmaz gibi görünen o saltanat koltuğuna kazık çaktın...
Bil ki gün çok çabuk geliyor, devran çok çabuk dönüyor...
Bir bakmışsın ki, meğer koltuğa kazık diye çaktığınız şey.
kendi vicdan tabutundan başka bir şey değilmiş.
Bu ülke kelepçe takma kuyruğuna girdi.
Ülkemizi kurtaramazsak, bir gün herkese sıra gelecek.
GÜNAH BAGAJI İSTİAP HADDİNİ AŞMIŞLARA SESLENİYORUM
Adalet...
Sadece tarafsız bir adalet, vicdanlı bir yargı...
Hepimize, ama özelikle de günah bagajı istiap haddini aşmışlara sesleniyorum.
Adil davran. Adalete müdahale etme.
Etme ki, artık tarih bile olmayan o yakın zaman, bir de senin için tekerrür etmesin.
Emin ol ki, tekerrür ederse, bu ülkede daha şimdiden arkandan teneke çalacak milyonlar birikti.
KELEPÇENİN KULPU BUGÜN SENDE YARIN BAŞKASINDA
Arkadaş...
Bu devirde kimse padişah değil...
Kelepçenin kulpu dersen, bugün sende, yarın başkasında.
Alma mazlumun ahım..
Emin ol çıkıyor koşar adım...
Başbakan Erdoğan'a "Ey muktedir" diye seslenen Özkök, Erdoğan'a "sıra sana da gelecek" imasında bulundu.
İşte Özkök'ün çok konuşulacak o yazısı...
BUGÜNÜN AHI YARINA BİLE KALMIYOR
NE diyordu o malum atasözü...
"Alma mazlumun ahini, çıkar aheste aheste..."
Tam da öyle değilmiş...
Eskiden ağır ağır çıkıyormuş, ama öyle bir zamana gelmişiz ki...
Artık "Bugünün ahi, yarına bile kalmıyor..."
O MAHALLEDE ALINMIŞ ÇOK AH VARDI
Sadece 5 yıl önceye dönün.
O günleri hatırlayın.
Kanserle boğuşurken, uğursuz bir sabah evi basılan Türkan Hoca'nın, pencereden bakan o yorgun ve hüzünlü kadının yüzünü hatırlayın.
Mahallesinin ona sahip çıkışını.
Alınmış çok "ah" vardı o sabah o mahallede.
SUBAY EŞLERİNİ GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE GETİRİN
Evleri, özel hayatları darmadağın edilen insanların çaresiz öfkelerini, bastırılmış isyanlanlarını hatırlayın.
Onlar içeride mahpusken, dışanda olmanın utancıyla yaşayan insanlan....
Eşleri, babalan için inanılmaz mücadele veren subay eşlerini gözünüzün önüne getirin.
Alınmış çok "ah" vardı o kahraman evlerde...
BU ÜLKEDE ALINMIŞ ÇOK AH VARDI
Onlarla alay eden, aşağılayan köşe yazarlarını, siyasetçileri şöyle bir alt alta yazın.
O kibir, o aşağılama çok insana koymuştu, şerefli subaylara yapılan o muamele çok ağır gelmişti milyonlarca vicdana...
Korkudan haykırılamayan isyanlar, yüreklerde kor haline gelmiş "ahlara" dönüşmüştü...
Alınmış çok ah vardı bu ülkede...
DEĞİŞEN TEK ŞEY KELEPÇE TAKMA SIRASIYMIŞ
Sadece beş yıl geçti.
Şimdi, o günlerde onlara bu muameleyi yapan insanlar, elleri kelepçelenerek götürülüyor.
Bakıyorum...
Yine aynı sahneler, aynı hoyratlıklar.
Değişen tek şey, kelepçe takma sırasıymış...
Ama sözüm artık elleri kelepçelenenlere değil...
Sözüm şimdi o kelepçeyi takanlara, onların arkasındaki siyasilere...
Samimiyetle, yaşadıklarımın, gördüklerimin bana verdiği vicdanla ve duyguyla diyorum ki: Kelepçe takma sırası şimdi sizde...
Adil ve insaflı davranın...
Kendinizi savcı, hâkim ve infaz memuru yerine koyup daha ilk günden mahkûm ve mazlum haline getirmeyin.
Mazlum edip, sonra almayın o mazlumun ahım..
UNUTMAYIN...
Unutmayın...
Sadece 5 yıl...
Hatırlayın o günleri.
Ne kadar mağrurdular... Ne iktidardı o, nasıl kontrolsüz bir güçtü...
Muktedirdiler...
"Gidin alın getirin" diyorlardı, kanser hastaları, yaşlı bedenler bile sürüklene sürüklene getiriliyordu.
EY SEN AHİR ZAMAN MUKTEDİRİ
Ey., sen...
Ahir zaman muktediri...
Her kimsen sen...
Sanma ki hiçbir şey değişmeyecek...
Sanma ki sarsılmaz gibi görünen o saltanat koltuğuna kazık çaktın...
Bil ki gün çok çabuk geliyor, devran çok çabuk dönüyor...
Bir bakmışsın ki, meğer koltuğa kazık diye çaktığınız şey.
kendi vicdan tabutundan başka bir şey değilmiş.
Bu ülke kelepçe takma kuyruğuna girdi.
Ülkemizi kurtaramazsak, bir gün herkese sıra gelecek.
GÜNAH BAGAJI İSTİAP HADDİNİ AŞMIŞLARA SESLENİYORUM
Adalet...
Sadece tarafsız bir adalet, vicdanlı bir yargı...
Hepimize, ama özelikle de günah bagajı istiap haddini aşmışlara sesleniyorum.
Adil davran. Adalete müdahale etme.
Etme ki, artık tarih bile olmayan o yakın zaman, bir de senin için tekerrür etmesin.
Emin ol ki, tekerrür ederse, bu ülkede daha şimdiden arkandan teneke çalacak milyonlar birikti.
KELEPÇENİN KULPU BUGÜN SENDE YARIN BAŞKASINDA
Arkadaş...
Bu devirde kimse padişah değil...
Kelepçenin kulpu dersen, bugün sende, yarın başkasında.
Alma mazlumun ahım..
Emin ol çıkıyor koşar adım...