ERTUĞRUL ÖZKÖK CAN DÜNDAR'IN HANGİ YAZISINA BAYILDI?... PEKİ NEDEN?...
Can Dündar´ı işte bu yüzden seviyorum.Çünkü herkes aynı yere bakarken,o,aynı yerin başka bir köşesine bakmayı biliyor.Dünkü Milliyet´teki yazısını okurken içimden, "Hay Allah, bu niye benim aklıma gelmedi" diye geçti.
Ipod'dan karakter tahlili
CAN Dündar'ı işte bu yüzden seviyorum.Çünkü herkes aynı yere bakarken, o, aynı yerin başka bir köşesine bakmayı biliyor.
Dünkü Milliyet'teki yazısını okurken içimden, "Hay Allah, bu niye benim aklıma gelmedi" diye geçti.
Dünkü Milliyet'teki yazısını okurken içimden, "Hay Allah, bu niye benim aklıma gelmedi" diye geçti.
Barack Obama'nın iPod'unda yüklü şarkıların neler olduğunu araştırmış.
Ben takip etmemiştim, meğer Rolling Stone dergisinde bu konuda yapılmış bir mülakat yayınlanmış.
Can Dündar'ın yazısını okuyunca ben de küçük bir araştırma yaptım. Associated Press 26 Haziran 2008 günü bu konuda bir haber de geçmiş.
Obama'nın iPod'una şarkılarını yüklediği sanatçılar arasında şunlar varmış:
Rolling Stones, Elton John, Earth, Wind and Fire, Bob Dylan, Steve Wonder ve Bruce Springsteen.
Earth, Wind and Fire hariç bende de bu sanatçıların hepsi var.
Ancak seçtiğimiz şarkılar farklı.
Mesela o, Rolling Stones'un, "Gimme Shelter"ını seviyormuş.
Bense şu şarkıları yüklemişim:
"Satisfaction", "The last time", "Under my tomb", "Under the boardwalk", "Not fade away", "Time is on my side", "Wild horses", "Start me up", "Angie", "Anybody seen my baby".
Rolling Stone dergisine gelen okuyucu yorumlarına baktım.
Seçtiği müzisyenler konusunda tek itiraz, daha önce Cumhuriyetçi Parti'ye oy vermiş bir okurdan gelmiş.
IPod'unda "Rolling Stones" bulunmasına itiraz ediyor.
Ben de tam aksini düşünüyorum.
Hatta Rolling Stones söz konusu olunca, bir adım daha ileri gidip, şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Rolling Stones dinleyen bir siyasetçi iyidir.
O siyasetçiye kefil olabilirim.
* * *
Caz müziğine gelince.
Orada da ortak noktalarımız var.
Miles Davis, John Coltrane ve Charlie Parker'ın parçalarını yüklemiş.
Bizim kuşağımızda her caz severin koleksiyonunda mutlaka, Miles Davis'in "Kind of Blue" albümü vardır.
Çetin Emeç öldürüldükten sonra odasına girdiğimde, CD çaların üzerinde "Kind of Blue" duruyordu.
John Coltrane de öyledir.
Hip hop repertuvarında ise zevklerimiz ayrılıyor.
Obama, "Jay-Z" dinliyormuş.
Benim tercihim Kanye West, 50 Cent ve Eminem.
Obama'ya müzikte en büyük idolünün kim olduğunu sormuşlar.
"Steve Wonder" demiş.
Ben de çok severim, ama hayattaki en büyük idolün mü diye sorarsanız, Mick Jagger ondan önce gelir.
Obama bir de "Howlin' Wolf" hayranıymış.
Orada yollarımız fazla kesişmiyor.
Blues'un o kadar "ağır abileri" iPod'uma sığmıyor.
Obama benden 17 yaş küçük.
Yani arada bir nesil var.
Ama bakın müzik zevki aşağı yukarı aynı.
Demek ki, bazı müzisyenlerin nesilleri aşan bir etkisi oluyormuş.
* * *
Can Dündar'ın yazısını okuyunca, kendi iPod'uma bir göz attım.
Acaba bir başkası, buradan çıkarak benim hakkımda bir karakter tahlili yapabilir mi diye düşündüm.
Kolay görünmüyor.
Rolling Stones'un, Bob Dylan'ın, Miles Davis'in yanına Müslüm Gürses'i koyarsanız, ona Harris Aleksiu eklerseniz, iki şarkı ilerde Mahler'in "Ölmüş Çocuklar Lied"ine rastlarsanız, nasıl bir portre çizersiniz?
Çorba değil mi...
O yüzden Barack Obama'nın karakteri hakkında tam bir fikre sahip olabilmek için, iPod'unun tamamına bakmam lazım.
Pazar akşamı yapılan törende sahneye Garth Brook da çıktı.
Onun için "ABD'nin İbrahim Tatlıses'i" diyemez miyiz?
Pazar günü yazdığım yazıya döneceğim.
Hepimizin türlü çeşitli halleri var...
Ben takip etmemiştim, meğer Rolling Stone dergisinde bu konuda yapılmış bir mülakat yayınlanmış.
Can Dündar'ın yazısını okuyunca ben de küçük bir araştırma yaptım. Associated Press 26 Haziran 2008 günü bu konuda bir haber de geçmiş.
Obama'nın iPod'una şarkılarını yüklediği sanatçılar arasında şunlar varmış:
Rolling Stones, Elton John, Earth, Wind and Fire, Bob Dylan, Steve Wonder ve Bruce Springsteen.
Earth, Wind and Fire hariç bende de bu sanatçıların hepsi var.
Ancak seçtiğimiz şarkılar farklı.
Mesela o, Rolling Stones'un, "Gimme Shelter"ını seviyormuş.
Bense şu şarkıları yüklemişim:
"Satisfaction", "The last time", "Under my tomb", "Under the boardwalk", "Not fade away", "Time is on my side", "Wild horses", "Start me up", "Angie", "Anybody seen my baby".
Rolling Stone dergisine gelen okuyucu yorumlarına baktım.
Seçtiği müzisyenler konusunda tek itiraz, daha önce Cumhuriyetçi Parti'ye oy vermiş bir okurdan gelmiş.
IPod'unda "Rolling Stones" bulunmasına itiraz ediyor.
Ben de tam aksini düşünüyorum.
Hatta Rolling Stones söz konusu olunca, bir adım daha ileri gidip, şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Rolling Stones dinleyen bir siyasetçi iyidir.
O siyasetçiye kefil olabilirim.
* * *
Caz müziğine gelince.
Orada da ortak noktalarımız var.
Miles Davis, John Coltrane ve Charlie Parker'ın parçalarını yüklemiş.
Bizim kuşağımızda her caz severin koleksiyonunda mutlaka, Miles Davis'in "Kind of Blue" albümü vardır.
Çetin Emeç öldürüldükten sonra odasına girdiğimde, CD çaların üzerinde "Kind of Blue" duruyordu.
John Coltrane de öyledir.
Hip hop repertuvarında ise zevklerimiz ayrılıyor.
Obama, "Jay-Z" dinliyormuş.
Benim tercihim Kanye West, 50 Cent ve Eminem.
Obama'ya müzikte en büyük idolünün kim olduğunu sormuşlar.
"Steve Wonder" demiş.
Ben de çok severim, ama hayattaki en büyük idolün mü diye sorarsanız, Mick Jagger ondan önce gelir.
Obama bir de "Howlin' Wolf" hayranıymış.
Orada yollarımız fazla kesişmiyor.
Blues'un o kadar "ağır abileri" iPod'uma sığmıyor.
Obama benden 17 yaş küçük.
Yani arada bir nesil var.
Ama bakın müzik zevki aşağı yukarı aynı.
Demek ki, bazı müzisyenlerin nesilleri aşan bir etkisi oluyormuş.
* * *
Can Dündar'ın yazısını okuyunca, kendi iPod'uma bir göz attım.
Acaba bir başkası, buradan çıkarak benim hakkımda bir karakter tahlili yapabilir mi diye düşündüm.
Kolay görünmüyor.
Rolling Stones'un, Bob Dylan'ın, Miles Davis'in yanına Müslüm Gürses'i koyarsanız, ona Harris Aleksiu eklerseniz, iki şarkı ilerde Mahler'in "Ölmüş Çocuklar Lied"ine rastlarsanız, nasıl bir portre çizersiniz?
Çorba değil mi...
O yüzden Barack Obama'nın karakteri hakkında tam bir fikre sahip olabilmek için, iPod'unun tamamına bakmam lazım.
Pazar akşamı yapılan törende sahneye Garth Brook da çıktı.
Onun için "ABD'nin İbrahim Tatlıses'i" diyemez miyiz?
Pazar günü yazdığım yazıya döneceğim.
Hepimizin türlü çeşitli halleri var...
Ertuğrul Özkök/HÜRRİYET