"ERTUĞRUL MAVİOĞLU NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?"

Akşam yazarı Nagehan Alçı, Ertuğrul Mavioğlu'nun son dönemde yıldızının parlamasına takıldı!

Ahmet Şık, Ergenekon kapsamında tutuklanıp yargılanmaya başladığından beri öne çıkan ve giderek yıldızlaşan bir isim çok dikkatimi çekiyor. Ertuğrul Mavioğlu bu isim.

Onun bu kadar öne çıkmasındaki en önemli etkenlerden biri Şık ile birlikte yazdığı 'Ergenekon'u anlama kılavuzu' adlı kitap, diğeri ise 'Radikal gazetesine baskın' olarak sunulan polis operasyonu ve bu operasyonda Ahmet Şık'ın 'İmamın Ordusu' kitabının kopyasının Mavioğlu'nun bilgisayarından silinmesi.

Mavioğlu tüm bunların ardından önceki gün Radikal'den ayrıldığını açıkladı. Bazıları ayrılmadığını, işine son verildiğini iddia ettiler ama bu iddialar asılsız. Gazete, özellikle de genel yayın yönetmeni Eyüp Can, Mavioğlu'nun arkasında duruyor. Komplo severler boşuna heyecanlanmasın!

Ancak... Gazete içinde son yaşananlarla ilgili bir uyumsuzluk yoksa da benim Mavioğlu'nun etrafında yaşananlarla ilgili ciddi kuşkularım var. Bu kuşkularımın ana kaynağı Emre Uslu'nun önceki günlerde Taraf'ta yazdığı yazılar. Her ne kadar bu yazılar Radikal'de çok ciddi rahatsızlık yaratmış olsa da ben oradaki iddiaları ciddiye alıyorum. Şunu öne sürüyor Uslu o yazılarda: Polis gazeteye baskın yapmak istemedi. Mavioğlu'nun elindeki kitap kopyasını alması gerekiyordu. Bunun için Mavioğlu'nu aradı, randevu istedi. Mavioğlu da gazeteye gelmelerini söyledi. Yani polisi Radikal'e bizzat kendisi çağırdı, sonra da buna baskın süsü verdi.

***
Bu çok vahim bir iddia. Tabii ki bu iddiaya o gün gazetede olan ve bu şeytani plandan haberi olmayan gazeteciler şiddetle itiraz edecektir, ediyorlar da zaten. Çünkü onların gözünde polis apar topar geldi. Ürktüler, susturulduklarını zannettiler... Ve bence kullanıldılar.

Beni bu kanaate vardıran ve basının yalnızca bir kısmına yansıyan çok kritik bir gelişme yaşandı geçtiğimiz haftalarda. Radikal'e 'sözde' baskının ertesinde, Ahmet Şık'ın iki avukatına da tebligat gitti. Bu avukatlar aynı zamanda Cumhuriyet gazetesinin de avukatları. Kararın üzerine polis bu avukatları aradı ve onlardan bir adres istedi. Avukatlar polise 'gazeteye gel' dediler. Daha yakın zaman önce Radikal'e gittikleri için kıyamet koptuğunu gören polis bu kez oyunu gördü ve Cumhuriyet'e gitmeyi reddetti. Avukatlardan ısrarla başka bir yer önermelerini istedi ama ne ilginçtir ki avukatlar Nuh dediler peygamber demediler. Hatta polisin zaman kısıtlı olduğunu bildikleri için mecburen gazeteye gelsinler diye iki gün boyunca ofisten çıkmadılar. Nihayetinde gece 23.30 sularında evlerine girerken polis onları buldu ve tebligatı yaptı.

Bu, çok vahim bir gelişme... Mavioğlu ile ilgili Uslu'nun iddialarını akla yakın kılıyor... Bu gelişmenin üzerine gelelim Mavioğlu'nun aslında ne yapmaya çalıştığına ve hakkındaki diğer iddialara... Salı günü devam...

Nagehan ALÇI / AKŞAM