"ERKEKLER BENİ BAŞTAN ÇIKARTMAYA ÇALIŞIRDI, BEN İSE ONLARIN KARILARINI"!!! SKANDAL YARATACAK İTİRAFLAR...
Bu sözler Güner Kuban'a ait. Kendisi Çerkez Ethem'in torunu ve Türkiye'nin en ünlü lezbiyeni oluyor. Güner Kuban Ayşe Arman'ı bile şaşırtan çarpıcı itiraflarda bulunuyor.
Kesinlikle nev-i şahsına münhasır biri o. Birincisi çok cesur, ikinci çok dürüst, üçüncüsü de çok direkt. Ve delinin teki, "Herkes lezbiyen olsaydı, ben heteroseksüel olurdum!" diyecek kadar.
Şaka mı yapıyor, dalga mı geçiyor, bütün bunları hafife mi alıyor anlamak mümkün değil. Ama şurası kesin ki, çok zeki. Güner Kuban. Çerkez Ethem'in yeğeni. Ünlü bir aileden geliyor ve iyi bir eğitim almış. Alman Liseli ve ardından Almanya'da mimarlık okumuş. Varlıklı bir aileden gelmiş olmasına rağmen, iki ayağının üzerinde hep durmuş, nesi varsa, kendisi yapmış. 70 yaşında ama hálá çalışıyor. Hayat mottosu da şu: "Yaşadığını inkar etmek gurursuzluktur." Hiç kimselere benzemeyen, farklı ve renkli Güner Kuban'ın bugün cinsel tercihi, yarın da Çerkez Ethem üzerine anlattıklarını okuyacaksınız...
Hayatta sizi en çok nasıl tanımladılar: a-) Çerkez Ethem'in yeğenidir b-) Lezbiyendir
- İkisi de beni tanımlamak için kullanılır. Aynı yoğunlukta.
Bundan utanıyor musunuz?
- Hem amcamdan hem de cinsel seçimimi saklamamış olmaktan gurur duyuyorum.
Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- Çılgın kadının tekiyim!
"Herkes eşcinsel olsa, ben heteroseksüel olurdum" diyorsunuz. Neden?
- Herkes gibi olmak istemediğim için...
Yani şu mu: "Ben kadınları seviyorum. Çünkü azınlık olmayı seviyorum. Herkesin yaşadığı gibi yaşamamak adına, eşcinsel oldum..."
- Benimki cinsel tercihten çok, yaşam biçimi seçimi. Ben kadınlarla yaşamayı seçtim. Erkek arkadaşlarımı çok sevmeme rağmen onlarla dost kalmayı tercih ettim, ilişkiye girmedim. Zaten bütün yaşamımda dostlukla sevişmeyi ayırdım. Benimle sevişmek isteyen kadın dostlarımın, bu isteklerini geri çevirdiğim için hiç pişman değilim.
Kadınları sevdiğinizi sağır sultan bile biliyor, hem de yıllardır. Hiç mi "Aman açıklamayayım, bana zarar verir" demediniz?
- Ben kimseden, hiçbir şeyi saklamayacak kadar cesur biriyim. Hiçbir şeyi gizlemedim. İkiyüzlü değilim, anlatabiliyor muyum? Lezbiyen oldukları için korkular yaşayan birçok genç kadından mail geliyor, onları yüreklendirmemi istiyorlar. Onlara yanıtım: "Ben kimseye sormadım" oluyor. Ben, her şeye göğüs gerecek kadar güçlüydüm. Kocalar bana asılırken, eğer güzelse ben de karılarıyla sevişiyordum.
Eeee? Olay çıkmıyor muydu?
- Hayır. Yalnız Türk toplumu değil bütün dünyada erkek bu konuda çok toleranslıdır. İki kadının sevişmesi onları rahatsız etmiyor. Bana çok kolaylık sağlayan bu yaklaşımdan, hiç şikayetçi olmadım tabii.
Hiç kimse arkanızdan konuşmuyor muydu, dedikodu yapmıyor muydu?
- Doğrusu istersen, umurumda bile değil. Hollanda televizyonları hep şu suali sorardı: "Cinsel tercihiniz Türkiye'de nasıl karşılandı?" " Ne iş ne de sosyal yaşamda hiçbir sorun yaşamadım" diyordum. Onların işine gelen bir yanıt değil tabii. "Türkiye'de bir lezbiyen olarak itildim, kakıldım, dışlandım, aşağılandım, saçlarımdan sürüklendim!" dememi istiyorlar.
Kadın eşcinsellere, farklı mı bakıyor bizim ülkemiz?
Şaka mı yapıyor, dalga mı geçiyor, bütün bunları hafife mi alıyor anlamak mümkün değil. Ama şurası kesin ki, çok zeki. Güner Kuban. Çerkez Ethem'in yeğeni. Ünlü bir aileden geliyor ve iyi bir eğitim almış. Alman Liseli ve ardından Almanya'da mimarlık okumuş. Varlıklı bir aileden gelmiş olmasına rağmen, iki ayağının üzerinde hep durmuş, nesi varsa, kendisi yapmış. 70 yaşında ama hálá çalışıyor. Hayat mottosu da şu: "Yaşadığını inkar etmek gurursuzluktur." Hiç kimselere benzemeyen, farklı ve renkli Güner Kuban'ın bugün cinsel tercihi, yarın da Çerkez Ethem üzerine anlattıklarını okuyacaksınız...
Hayatta sizi en çok nasıl tanımladılar: a-) Çerkez Ethem'in yeğenidir b-) Lezbiyendir
- İkisi de beni tanımlamak için kullanılır. Aynı yoğunlukta.
Bundan utanıyor musunuz?
- Hem amcamdan hem de cinsel seçimimi saklamamış olmaktan gurur duyuyorum.
Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- Çılgın kadının tekiyim!
"Herkes eşcinsel olsa, ben heteroseksüel olurdum" diyorsunuz. Neden?
- Herkes gibi olmak istemediğim için...
Yani şu mu: "Ben kadınları seviyorum. Çünkü azınlık olmayı seviyorum. Herkesin yaşadığı gibi yaşamamak adına, eşcinsel oldum..."
- Benimki cinsel tercihten çok, yaşam biçimi seçimi. Ben kadınlarla yaşamayı seçtim. Erkek arkadaşlarımı çok sevmeme rağmen onlarla dost kalmayı tercih ettim, ilişkiye girmedim. Zaten bütün yaşamımda dostlukla sevişmeyi ayırdım. Benimle sevişmek isteyen kadın dostlarımın, bu isteklerini geri çevirdiğim için hiç pişman değilim.
Kadınları sevdiğinizi sağır sultan bile biliyor, hem de yıllardır. Hiç mi "Aman açıklamayayım, bana zarar verir" demediniz?
- Ben kimseden, hiçbir şeyi saklamayacak kadar cesur biriyim. Hiçbir şeyi gizlemedim. İkiyüzlü değilim, anlatabiliyor muyum? Lezbiyen oldukları için korkular yaşayan birçok genç kadından mail geliyor, onları yüreklendirmemi istiyorlar. Onlara yanıtım: "Ben kimseye sormadım" oluyor. Ben, her şeye göğüs gerecek kadar güçlüydüm. Kocalar bana asılırken, eğer güzelse ben de karılarıyla sevişiyordum.
Eeee? Olay çıkmıyor muydu?
- Hayır. Yalnız Türk toplumu değil bütün dünyada erkek bu konuda çok toleranslıdır. İki kadının sevişmesi onları rahatsız etmiyor. Bana çok kolaylık sağlayan bu yaklaşımdan, hiç şikayetçi olmadım tabii.
Hiç kimse arkanızdan konuşmuyor muydu, dedikodu yapmıyor muydu?
- Doğrusu istersen, umurumda bile değil. Hollanda televizyonları hep şu suali sorardı: "Cinsel tercihiniz Türkiye'de nasıl karşılandı?" " Ne iş ne de sosyal yaşamda hiçbir sorun yaşamadım" diyordum. Onların işine gelen bir yanıt değil tabii. "Türkiye'de bir lezbiyen olarak itildim, kakıldım, dışlandım, aşağılandım, saçlarımdan sürüklendim!" dememi istiyorlar.
Kadın eşcinsellere, farklı mı bakıyor bizim ülkemiz?