‘Erişim engeli, AK Parti’de sinirleri bozdu’ iddiası! ‘Biz şimdi bunu niye yaşadık?..’

10 Ağustos’ta Türkiye’de yeniden erişime açılan Instagram’a getirilen yasağın AK Parti’yi karıştırdığı iddia edildi.

2 Ağustos’ta BTK kararıyla erişim engeli getirilen Instagram, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nın açıklamalarının ardından 10 Ağustos’ta Türkiye’de yeniden erişime açıldı.

Söz konusu yasağın AK Parti’yi karıştırdığını ileri süren Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, “Yasağın ekonomiye ve ülke imajına verdiği zarar nedeniyle kapalı kapılar arkasında saçını başını yolan bazı yöneticiler, ‘bir sorun bu kadar kötü yönetilebilirdi’ diye Ulaştırma Bakanına yükleniyor. Kulislerde konuşulanlar arasında, ‘Biz şimdi bunu niye yaşadık?’ diye birbirine soranlar, inisiyatif alamayan kötü yöneticiler ve bakanları eleştirenler, bir de bu fırsattan yararlanarak yeni yasakları savunarak dikkat çekmeye çalışan kifayetsiz siyasetçiler var” ifadelerini kullandı.

Yasağın, Turizm Bakanı ve Ticaret Bakanı’nı çileden çıkardığını da dile getiren Nuray Babacan, “‘Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz…’ diyen AKP’lilerin, Instagram yasağını kendi çocuklarına dahi anlatamadıklarını biliyor musunuz? Yasağın ekonomiye ve ülke imajına verdiği zarar nedeniyle kapalı kapılar arkasında saçını başını yolan bazı yöneticiler, ‘bir sorun bu kadar kötü yönetilebilirdi’ diye Ulaştırma Bakanına yükleniyor” detaylarını paylaştı ve ekledi:

“Ulaştırma Bakanlığı’nın birbiriyle çelişen açıklamaları partide sinirleri iyice bozdu.”

Nuray Babacan’ın ‘Instagram yasağının faturası: Saçını başını yolan AKP'liler!’ başlıklı yazısı şöyle:

‘Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz…’ diyen AKP’lilerin, Instagram yasağını kendi çocuklarına dahi anlatamadıklarını biliyor musunuz? Yasağın ekonomiye ve ülke imajına verdiği zarar nedeniyle kapalı kapılar arkasında saçını başını yolan bazı yöneticiler, “bir sorun bu kadar kötü yönetilebilirdi” diye Ulaştırma Bakanına yükleniyor.

ÇARŞI KARIŞTI

Kulislerde konuşulanlar arasında, ‘Biz şimdi bunu niye yaşadık?’ diye birbirine soranlar, inisiyatif alamayan kötü yöneticiler ve bakanları eleştirenler, bir de bu fırsattan yararlanarak yeni yasakları savunarak dikkat çekmeye çalışan kifayetsiz siyasetçiler var.

Kapalı kapılar ardında yaşananlara geçmeden önce, AKP’nin sosyal medyayı istediği gibi yönetme anlayışını 2014’te yapılan yasal düzenlemeyle ilgili bakanlığa verilen erişim engelleme yetkisine dikkat çekmek gerekir. Sonraki yıllarda, birçok müdahale görüldü ama hiçbiri son Instagram yasağı kadar beceriksizce yönetilmedi…

KİMSE ANLAMADI

Haniye’nin öldürülmesinin ardından taziyelerinin yayınlanmaması mı bahaneydi? Mahkeme kararı var mıydı? Mahkemeye hangi gerekçeyle başvurulmuştu? Katalog suçlar ayıklaması yapılmadığı doğru muydu? gibi sorulara doğru düzgün yanıt verilmezken, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un tetiklediği yasaktan, en çok şikayet edenin yine aynı ekip olduğunu biliyor musunuz?

Ulaştırma Bakanlığı’nın birbiriyle çelişen açıklamaları partide sinirleri iyice bozdu. Öncelikle bakanlık ile Meta yöneticileri arasında yapılan ilk görüşmelerde katalog suçlarla ilgili duyarsızlık gerekçe gösterildi. Şirket, PKK itirazını kabul edip, ABD’de de terör listesinde olan bu örgüt için gerekli duyarlılığın gösterildiğini ve gösterileceğini söyledi. Ancak FETÖ ve YPG’nin kendilerindeki terör listesinde olmadığını söyledi.

İLK AÇIKLAMA KRİZİ

Öğrendiğimize göre sıkıntı, bakanın FETÖ ve YPG konusunda şirketin gereğini yapmadığını kamuoyuna yaptığı açıklamada kullanmasından kaynaklandı. AKP yönetiminin sadece PKK duyarlılığıyla yetinip, diğer konuları hasıraltı etmeye hazırlandığı sırada, bu açıklama işlerini zorlaştırdı. Çünkü hükümet, aslında FETÖ ve YPG’yi terör örgütü ilan etmediği halde birçok alanda birçok ülke ile ilişkisini sürdürüyor. AKP’lilerin, topu taca atma şansı ilk açıklamayla ortadan kalktı.

ÇİLEDEN ÇIKAN İKİ BAKAN

Yasağın, işletmelere verdiği zarar, ekonomik kayıplar bir yana bu duruma ilk tepki gösteren kişinin Turizm Bakanı olduğu anlatılıyor. Tam da turizm sezonunda, Türkiye’ye gelen binlerce yabancı turistin, Instagram yasaklı bir ülkede oldukları hissi yaratmanın maliyeti bakanı çileden çıkarmış. Milyonlarca lira harcanarak huzurlu ve özgür ülke imajı yaratmak için yapılan reklamların boşa gittiği anlatılıyor.

Turistlerin bir kare foto ve anı paylaşamadığı, Türkiye’nin tanıtımını yapamadığı bu süreçte, Kuzey Kore, Uganda ve İran’la bir tutulmasına tepki gösteren tek isim Turizm Bakanı da değil. Kapısı sürekli çalınan diğer isim Ticaret Bakanı. Zaten ekonomik krizden beli bükülen küçük işletmelerin bu yasak nedeniyle tanıtım ve pazarlama olanaklarını kaybetmesi üzerine bu bakanlıkta da ciddi sıkıntı yaşandığı anlatılıyor.

TEKEL VE YASAKLAR

Anlayacağınız partide “Bu ne perhiz ne lahana turşusu” dedirtecek türden olaylar yaşanıyor. Bir yandan yeni sosyal medya yasaklarından söz edilirken, diğer yandan, dijital platformlarda rekabetin korunması küçük işletmelere hayat tanınması için düzenleme yapılacağı anlatılıyor. Tüketici Haklarının Korunması Yasa Teklifindeki tekel durumundaki e-ticaret şirketlerini ilgilendiren düzenleme yine ertelendi. E-ticaret konusunda tekel durumunda olan ünlü bir şirketin temsilcilerinin TBMM koridorlarında lobicilik yaptığı, hatta milletvekillerine para teklif ettiği iddiaları var.

Öbür yandan TÜRSAB, pahalı tatilin nedeninin turizm acentalığında tekelleşme olduğunu savunarak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un kurucusu olduğu ETS Turizm Acentası’nı hedef alıyor. Resort Otellerin yaklaşık yüzde 70'inde tek yetkililik sözleşmesini elinde bulunduran ETS, uzun süreden beri sektördeki küçük işletme sahiplerinin büyük derdi. Bir yandan sosyal medya yasakları diğer tarafta avantajlı çıkmaya çalışan tekeller büyük tepki çekiyor. Durum değişir mi bilinmez ama çarşı bayağı karışık…