Ergun Babahan'dan Erdal Şafak'a şok sözler! Kendisine Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni diyen adam...
Ergun Babahan, "Kendisine Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni diyen adam ne kadar bu ünvana layıksa..." diye başladığı cümleyi bakın nasıl tamamladı.
Ergun Babahan, Millet gazetesindeki köşesinde eskiden genel yayın yönetmeni olduğu Sabah gazetesinin şimdiki tepe ismi Erdal Şafak'a çok ağır sözlerle yüklendi.
"F.Bahçe de tıpkı Sabah gibi yönetiliyor" diyen Babahan, futbol ile medyanın benzerliklerine dikkat çekti ve şöyle yazdı:
"Kendisine Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni diyen adam ne kadar bu ünvana layıksa, İsmail Kartal da o kadar layıktır. Çünkü ikisi de akarken doldurma derdindedir. Okur veya taraftar, mesleğe saygı umurlarında değildir."
İşte Babahan'ın yazısından dikkat çeken bir bölüm:
"Paranın tek değer ölçüsü haline geldiği, başarının arka plana itildiği bir ülke haline geldik. İtibarsız makam veya zenginlik, itibarlı bir başarıdan daha önemli bugün. Birçok anne-baba çocuğunu uluslararası alanda başarı kazanacak bir insan olmasındansa, iktidara yakın müteahhit olmasını tercih ediyordur bu ülkede.
Milli Takım Teknik Direktörü veya kendine bulduğu ünvan ne ise, Fatih Terim'in durumuna bakın. Ülke futbolu da, Milli Takım da yerlerde ama o rahat. Yıllık gelirinin iyi olması ona yetiyor.
Tıpkı kendisine Fenerbahçe Teknik Direktörü diyen İsmail Kartal gibi. Kendisine saygısı olan herhangi bir teknik adam kulüp başkanının soyunma odasına gelip futbolculara fırça atmasına, talimattaktik vermesine izin verebilir mi?
Kendisine SABAH'ın Genel Yayın Yönetmeni diyen adam ne kadar bu ünvana layıksa, İsmail Kartal da o kadar layıktır. Çünkü ikisi de akarken doldurma derdindedir. Okur veya taraftar, mesleğe saygı umurlarında değildir."
"F.Bahçe de tıpkı Sabah gibi yönetiliyor" diyen Babahan, futbol ile medyanın benzerliklerine dikkat çekti ve şöyle yazdı:
"Kendisine Sabah'ın Genel Yayın Yönetmeni diyen adam ne kadar bu ünvana layıksa, İsmail Kartal da o kadar layıktır. Çünkü ikisi de akarken doldurma derdindedir. Okur veya taraftar, mesleğe saygı umurlarında değildir."
İşte Babahan'ın yazısından dikkat çeken bir bölüm:
"Paranın tek değer ölçüsü haline geldiği, başarının arka plana itildiği bir ülke haline geldik. İtibarsız makam veya zenginlik, itibarlı bir başarıdan daha önemli bugün. Birçok anne-baba çocuğunu uluslararası alanda başarı kazanacak bir insan olmasındansa, iktidara yakın müteahhit olmasını tercih ediyordur bu ülkede.
Milli Takım Teknik Direktörü veya kendine bulduğu ünvan ne ise, Fatih Terim'in durumuna bakın. Ülke futbolu da, Milli Takım da yerlerde ama o rahat. Yıllık gelirinin iyi olması ona yetiyor.
Tıpkı kendisine Fenerbahçe Teknik Direktörü diyen İsmail Kartal gibi. Kendisine saygısı olan herhangi bir teknik adam kulüp başkanının soyunma odasına gelip futbolculara fırça atmasına, talimattaktik vermesine izin verebilir mi?
Kendisine SABAH'ın Genel Yayın Yönetmeni diyen adam ne kadar bu ünvana layıksa, İsmail Kartal da o kadar layıktır. Çünkü ikisi de akarken doldurma derdindedir. Okur veya taraftar, mesleğe saygı umurlarında değildir."