Ergun Babahan'dan Ali Bayramoğlu'na jet yanıt! Küfürbaz sokak çocuğu!

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu'nun Marketing Türkiye'nin Temmuz sayısındaki röportajı sonrası Ergun Babahan ile arasında başlayan polemik tam gaz sürüyor.

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu'nun Marketing Türkiye'nin Temmuz sayısındaki röportajı sonrası Ergun Babahan ile arasında başlayan polemik tam gaz sürüyor.

Ali Bayramoğlu röportajında "Ben AKP'yi reformcu olduğu dönemde çok destekledim ki hâlâ da Türkiye'ye getirilerinin çok olduğunu düşünüyorum. Ama son dönemdeki siyaset tarzları, Cumhurbaşkanı'nın tavrı, Gezi Olayları'ndaki tutum beni de AKP'nin karşısına itti" açıklamasını yapmıştı.

BABAHAN: BAYRAMOĞLU KENDİNİ DEMOKRAT OLARAK PAZARLIYOR...

Millet gazetesindeki köşesinde bu röportaj üzerine "cici demokratın U dönüşü" başlıklı bir yazı yazan Ergun Babahan ise Bayramoğlu'nu "seçimler sonrasında AK Parti güç kaybedince eleştiri getirmeye başlamak" ile suçlamış ve çok ağır cümleler kurmuştu.

"Gezi'de tam siper olan, öldürülen, kör edilen gençleri, Berkin Elvan ve ailesine yapılan hakaretleri görmezden gelenler, şimdi Gezi'den itibaren AKP ile arasında mesafe koyduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan uzaklaştığını söylüyor" yazan Babahan, Bayramoğlu'nun röportaj verdiği dergiyi de eleştirdi:

"Bunu yapmak için seçtiği mecra da yapmaya çalıştığı işe uygun: Marketing yani pazarlama dergisi. Kendini demokrat olarak pazarlamanın uygun bir ortamı."

BAYRAMOĞLU: AYAK İŞLERİ YAPAN, TETİKÇİ, MÜPTEZEL...

Babahan'ın eleştirilerine dün köşesinde eski defterleri açarak yanıt veren Ali Bayramoğlu ise, Babahan'ın geçmişte Sabah gazetesinin yazı işlerinde bir takım ayak işleri yaptığını ve Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar'ın işsiz kalması ile sonuçlanan, yıllar sonra da sahte olduğu ortaya çıkan ünlü Andıç belgesini yayınlayanın Babahan olduğunu yazan Bayramoğlu çok sert eleştirilerini birbiri ardına sıraladı.

Yeni Bin Yıl gazetesinden Kürşat Bumin'i kovduktan sonra, "gürültü çıkartmasın yoksa Bilgi Üniversitesinden de kovdururum" dediğini; önce Erdoğan ve AK Parti'ye yanaşmaya çalıştığını, sonra olmayınca Cemaate tutunduğunu, bu arada ikisi arasındaki kavgada sürekli tetikçilik yaptığını anlatan Bayramoğlu, "Kaçak bir suçlu gibi davranması, sessiz sedasız yerinde oturması ve kendisini gizlemesi gerekirken sağa sola meydan okuyor." yazdığı Babahan için "müptezel" yakıştırmasını da yaptı.

BABAHAN: FİKİR ADAMI DEĞİL KÜFÜRBAZ SOKAK ÇOCUĞU

Kendisi hakkında eski defterleri karıştıran Ali Bayramoğlu'na bugün köşesinde çok sert sözler ile yanıt veren Babahan ise, bir yandan çok ağır sözler ettiği meslektaşına, diğer yandan da "küfüre kafire gerek yok. Serinkanlı ol ve bir bilimadamı sakinliğiyle bu basit sorulara yanıt ver" diyerek geçmişe dair bir dizi soru yöneltti.

İşte Babahan'ın köşesinde yazdıkları:

CİCİ DEMOKRATTA FİKİR YOK KÜFÜR VAR

Bunlar böyledir, kendini akademisyen, fikir adamı falan gösterir, biraz kazıyınca altından küfürbaz sokak çocuğu çıkar. Fikrini savunamayacak bir pozisyonda olduğunu görünce çareyi küfür ve iftirada bulur. Yıllardır alışığız bu tiplere.

Öfkeli, çünkü şu anda olduğu yerin, gelmekte olan yeni duruma uygun olmadığını biliyor...

Öfkeli, çünkü 5 yıldır gerçekleri yazmadığını, AKP güzellemesi yaptığını ve artık yolun sonunun geldiğini görüyor.

Öfkeli, çünkü yazdıklarımın doğru olduğunu biliyor.

Şöyle diyelim, eğer ben andıçcı idiysem, (üstelik olayın üzerinden daha bir yıl geçmeden) neden Yeni Binyıl gazetesi yayın yönetmeniyken gelip benimle çalışmaktan beis duymadın! O zaman andıç konusunu bir kere bile açtığını hatırlamıyorum.

DÖN VE ARŞİVLERİNE BİR BAK!

Sabah’tan kovuldum mu, istifa mı ettim Serhat Albayrak’a sor, sana o doğrusunu anlatır. Kaç kere istifa ettiğimi de söyler.

Bilgi Üniversitesi meselesindeki yalanına gelince… O kadar dehşete düşmüşsün ki, yıllarca bana gelip “Bana Bilgi’de ders verdirsene” diye yalvardığını bile unutmuşsun.
Abilerin doldurmuş seni ama yanlış doldurmuş. Bir medya raporu daha yaz abilerine, belki hayalindeki gazeteye geçmeyi başarırsın.
Bunlar kişisel hezeyanlarına cevap…

Şimdi sen dön ve arşivlerine bir bak ve şu sorulara cevap ver:
- Gezi’deki vahşete karşı köşe yazılarında nasıl bir tavır aldın?

- Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan ve diğer çocukların öldürülmesi veya kör edilmesine ne tepki gösterdin?

- Berkin’in annesinin seçim meydanlarında dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından yuhalatılmasına ne gibi tepki verdin?

- 17-25 Aralık yolsuzlukları ortaya çıktığında bu olaylara darbe girişimi demek dışında bir tepki verdin mi?

DERGİLERE SALLAMAKLA OLMAZ!

- 17-25 Aralık tapeleri sana gelse yayınlar mıydın?

- Bugün tetikçilikle suçladığın kimi yol arkadaşlarının evinde bu dosyaların zanlılarıyla samimi ortamlarda bir araya gelip fotoğraflar çektirdin mi?

- 7 Haziran seçimine kadar başbakan ve cumhurbaşkanının uçağının müdavimi oldun mu?

- Bu gezilerden birinde gittiğin Afrika ülkesinde “Bizim patron, Türkiye’nin büyükelçiliğini de yapıyor, havaalanını da yapıyor” diye bilimsel patron güzellemeleri yaptın mı?

- Bugün örnek gazeteci olarak gösterdiğin insanlar için “Erdoğan’a kişisel hırslarıyla yazı yazıyorlar” kıvamında bir şeyler dedin mi?

Gördüğün gibi, küfüre kafire gerek yok. Serinkanlı ol ve bir bilimadamı sakinliğiyle bu basit sorulara yanıt ver.
Yapacağın iş basit. Arşivini açmak ve röportajda söylediklerinin geçmiş eylemlerinle tutarlı olup olmadığını göstermek. Bir bardak soğuk su iç, sakinleş ve şöyle okkalı bir bilimsel bir cevap yaz cici çocuk. Öyle dergilere sallamakla olmaz, arşivinle çürüt beni.