ERGENEKON'A GELİN GİDEN BAŞBAKANLIK MUHABİRİ BAŞBAKANLIĞI DEŞİFRE ETMEYE BAŞLADI...
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Behiç Gürcihan'ın gazeteci nişanlısı ve derin Başbakanlık muhabiri Fatma Sibel Yüksek, deşifrasyona başladı. İşte ilginç röportaj...
Kendisi de bir zamanlar Yeni Şafak'ta çalışmış olan Yüksek, özellikle İslamcı medya için sarsıcı cümleler kurdu. Ankara'nın bir zamanlar kıdemli Başbakanlık muhabirlerinden biri olan Yüksek, "Ömer Çelik (Başbakan'ın eski danışmanı), Mustafa Karaalioğlu (Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni), Ahmet Kekeç (Star Gazetesi yazarı) gibi insanlar, parasızlıktan kıvranan ama idealist, haksızlığıa uğramışlığın onurunu taşıyan adamlardı. Birden bire zenginleştiler, saldırganlaştılar, geldikleri yerleri unutmaya başladılar. Ömer Çelik'in ödenmemiş faturadan dolayı evindeki elektrik sayacını sökmüştü belediye" diyerek kamuoyunda bilinmeyen pek çok gizi sarsıcı bir şekilde anlatmaya devam ediyor: "Şimdi bakıyorum; Harley Davidson koleksiyonları yapıyorlar, lüks arabalardan inmiyorlar. Hatta Ömer Çelik, 2000 yılında sınıf atlayacağını hissetmiş olmalı ki, estetik ameliyatla burnunu düzelttirdi!"
Yeni Şafak'taki dönüşümü de anlatan Yüksek, bakın neler diyor: "Yeni Şafak'ta "dönüşüm" Fehmi Koru'nun Ankara temsilcisi yapılmasıyla başladı. 1999 sonu veya 2000 başlarıydı. Fehmi Koru'nun gelişiyle birlikte gazetenin profili değişmeye başladı. Bizim anlayamayacağımız, gizemli bir takım "üst düzey ilişkiler" içerisindeydi. Ecevit hükümeti ve askerlerle irtibatı yoktu ama yılda en az iki kez ABD'ye gider ve mutlaka üç ay kalırdı"
Çok tartışılam "Operasyon Ergenekon" kitabının da yazarı olan Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar'la ilgili olarak, "AKP'nin kendi gazetecilerini henüz yaratamadığı dönemlerin ürünüdür Şamil Tayyar; devşirme bir adamdır. Hayatı muhabirlik kompleksleriyle geçti. İnsan muhabirlikte yıllanınca öyle olur. Sizi yönetici yapmazlar, tecrübesi sizden az olan insanların altında çalışmaya zorlanırsınız. Kendisine sadece Yeni Şafak çevresinde yöneticilik şansı tanıdılar. Milliyet ve Sabah gibi gazetelerde bu kifayeti göremediler. Sabah'ta birlikte çalıştık. Ali Ekber Ertürk'ün bir hafta önce yazıp da gazeteye sokamadığı haberleri Şamil bir daha yazardı. 'Oooo! Şamil haber yazmış!' diye manşet yaparlardı" diyen Yüksek, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu için de şunları söylüyor: "Karaalioğlu Fazilet'teki 'Aksaçlılar-Yenilikçiler' ayrışmasında Erbakan Hoca'dan yana tavır almıştı. Normalde Tayyip Bey böyle şeyleri unutmaz ama ne yapsın..."
İşte röportajdan satır başları:
Daha birkaç yıl önce sizi gazeteci olarak Başbakanlık binasının önünde görürken, şimdi sizi Ergenekon davasından tutuklu sanıkların bulunduğu cezaevi kapılarında ve işsiz bir gazeteci olarak görüyoruz. Bu süreç nasıl gelişti?
Güçlüler ve iktidar sahipleriyle aramı iyi tutamıyorum ben. Yıllar boyunca, bir tek haber yazmadan, "Ben Ecevit'in manevi oğlu gibiyimdir" diyerek 09.30-16.30 arası Ankara bürolarında mesai yapıp yüksek maaşlar alan gazeteciler gördüm.
Yeni Şafak'a geçişiniz nasıl oldu?
O y