ERGENEKON SAVCISI ZEKERİYA ÖZ YENİ AKTÜEL'E KONUŞTU!..AKP'LİDİR, DİNCİDİR İDDİALARINA ÖZ'ÜN YANITI NE OLDU?..

Gündemin merkezinde olmasına rağmen gözönünde olmayı sevmemesi ve ketumluğu nedeniyle kamuoyunun pek tanımadığı,kimilerinin İtalya'nın "Temiz Eller" operasyonunu yürüten savcı Di Pietro'ya benzettiği Zekeriya Öz Yeni Aktüel'e konuştu.

Derginin son sayısında, Özgür Yorulmaz imzasıyla yayınlanan "Ergenekon Çetesi'nin Şifrelerini Çözen Zekeriya Öz Kimdir?" başlıklı yazıda Savcı Öz, hakkında basında çıkan "AKP'li, dinci" iddialarını ise "İktidar geçicidir, kalıcı olan ise Türkiye'dir. Ne şu partiden tarafım ve ne de başka partiden yanayım" sözleriyle yanıtlıyor.


İŞTE O RÖPORTAJ..

Operasyon bir zamanların "dokunulmazlarına" kadar uzanınca Savcı Öz tüm dikkatleri üzerine çekti. Yeni Aktüel, gündemin merkezinde olmasına rağmen göz önünde olmayı sevmemesi ve ketumluğu nedeniyle kamuoyunun pek tanımadığı, kimilerinin İtalya'nın "Temiz Eller" operasyonunu yürüten savcı Di Pietro'ya benzettiği Zekeriya Öz'ün sıradışı portresini çıkardı.

Kamuoyunun dikkatlerini Ümraniye soruşturması ile çekti. Bir gecekonduda 27 adet el bombasının ele geçirilmesi üzerine soruşturmaya el koymuştu. Yapılan incelemede, ele geçirilen bombalarla Danıştay saldırganı Alparslan Arslan tarafından Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların aynı seriden olduğu ortaya çıktı. Emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli astsubay Oktay Yıldırım, emekli binbaşı Fikret Emek, emekli yüzbaşı Gazi Güder, Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı Bekir Öztürk, Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız ile Fuat Ermiş'i tutuklattı. Türkiye, Savcı Zekeriya Öz adını belki de ilk kez bu tutuklamaların ardından duydu. Alışılmadık bir iş yapmıştı; Türkiye'nin toplumsal gündemine ilk defa "Susurluk kazası" ile giren "Devlet içindeki devlet"in izine tekrar ulaşmış, elde ettiği ipuçlarıyla bugün adına Ergenekon denen asker, polis, politikacı, gazeteci ve mafya liderlerinden oluşan çok kompleks bir gizli organizasyonun deşifre edileceği ümidini yeniden canlandırmıştı.

Gözlerin üzerine çevrildiği Zekeriya Öz, 2004 yılında önce Ümraniye'ye savcı olarak atanmış, bir sonraki yıl da İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na getirilmişti. Hakkında çok şey bilinmiyordu. Yürüttüğü soruşturmanın ne kadar derinleşeceği konusunda da kimse fikir sahibi değildi. Ta ki, 21 Mart'ta emekli general Veli Küçük ile Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in de aralarında olduğu 13 kişiyi gözaltına aldırana kadar. Bu gözaltı sürecinden sonra TBMM Susurluk Komisyonu'na bile ifade vermeyi reddeden emekli tuğgeneral Veli Küçük, emekli kurmay albay Mehmet Fikri Karadağ'ın da bulunduğu sekiz kişiyle birlikte tutuklanmıştı. Tutuklananlar "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak" ve "Hükümete karşı komplo kurmak" ile suçlanıyordu. Savcı Zekeriya Öz, bu operasyondan sonra artık Türkiye'de "Ergenekon savcısı" olarak adlandırılmaya başlandı.

Savcı Öz'le makamında görüşme

Bu tutuklamalardan kısa bir süre sonra Beşiktaş Adliyesi'ndeki odasında savcı Zekeriya Öz ile konuşma imkânı buldum, kendisinin tanımıyla "malum" konuya girmemek kaydıyla. Savcı Öz, yürütülen soruşturmayla ilgili gizlilik kararı alındığına dikkat çekerek, gazetelerin bu kararı ihlal eden yayınlarıyla soruşturmayı riske soktuklarını söyledi. Aklımda pek çok soru vardı, karşımda ise ketum bir savcı.

Hayatına dair çok az şey biliniyordu. Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu. 1968 doğumlu. Dört kardeşi var. İlk, orta ve lise öğretimini Bursa'da tamamlıyor. Babası esnaf. 1986'da girdiği İstanbul Üniver