"Ergenekon" davasında ara karar
- Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar veren İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon dava dosyasıyla daha önce birleştirilen internet andıcı, terörle mücadele eylem planı ve Danıştay saldırısı dosyalarının ana dosyadan ayrılarak başka esasa kaydedilmesine hükmetti-...
İSTANBUL (AA) - Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar veren İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yargılandığı internet andıcı ile terörle mücadele eylem planı ve Danıştay saldırısı dosyalarının ana dosyadan ayrılarak başka esasa kaydedilmesine hükmetti.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, davanın sanıklarından Arif Doğan, Emcet Olcaytu, Fatih Derdiyok, Hüseyin Görüm, Mehmet Koral, Muzaffer Tekin, Münür Kemal Yavuz, Salih Kunter, Sami Hoştan, Ayşe Asuman Özdemir ve Ünal İnanç'ın hayatlarını kaybettiği belirtildi.
Duruşmada, davanın tutuklu sanığı Alparslan Arslan ile başka suçtan tutuklu Bora Ballı, Garip İrfan Torun, Murat Aplak, Murat Çağlar, Selim Akkurt ve Yüksel Dilsiz'in adları okundu. Bu sanıklardan Alparslan Arslan, Murat Aplak ve Bora Ballı duruşmaya katılırken, Yüksel Dilsiz ile Selim Akkurt'un Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımı sağlandı.
- Bozma ilamına uyuldu
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamını okuyup, sanık ve sanık avukatlarından bu ilamla ilgili beyan alan mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına oy birliğiyle karar verdi.
Söz alan sanıklardan Mehmet Haberal ve Bedrettin Dalan'ın avukatları, davanın kumpas davası olduğunu öne sürerek, bir an önce beraat kararı verilmesini talep etti. Kimi avukatlar da müvekkilleriyle ilgili, duruşmalara gelme zorunluluğunun, yurt dışı çıkış yasaklarının kaldırılması ve ele geçirilen eşyaların iadesi talebinde bulundu.
Cumhuriyet Savcısı Sait Kunt'un, bazı sanıklarla ilgili ayırma, düşme ve yargılamanın durdurulmasına ilişkin taleplerini dile getirmesinin ardından söz alan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, "Yargıtay bozma ilamından sonra Türkiye'de yaşanan süreç göz önüne alındığında, cumhuriyet savcısının tefrik (ayırma) talebiyle ilgili tefrik kararı verilmesi ve soruşturma izni istenmesi durumunda Türkiye'de kanayan yara durmayacaktır. Bu iddianameleri düzenleyen cumhuriyet savcıları ve kararı veren hakimler, soruşturmaların sebebidir. Mahkemeniz izin istediği takdirde bu iddianamelere sahip çıkmış anlamı çıkacaktır. Verilecek tefrik kararı, yargılamayı uzatmaya yönelik olacaktır. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz." dedi.
- "Yargılama sürerse mahkeme suça iştirak etmiş olur"
Sanıklardan Ferda Paksüt ve Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı ise, yargılamanın sürdürülmesi durumunda mahkemenin hem ana davada hem devam eden birleşen davalarda işlenen suçlara iştirak edeceğini öne sürerek, "Biz bunu takip ederiz. Hakim, savcı istediği kararı veren değildir." ifadesini kullandı.
Sanıklardan avukat Yusuf Erikel de, "Bu davayı yürütürseniz FETÖ/PDY soruşturmalarının sanıkları olup kaçan kişiler, bu yürüyen davayı kendilerine delil olarak kullanırlar. Bütün FETÖ/PDY davaları çöker. 'Bu dava yok hükmündedir' şeklinde bir karar vermezseniz sizinle ilgili suç duyurusunda bulunuruz." diye konuştu.
CHP Milletvekili olan sanık Dursun Çiçek'in aynı zamanda kızı da olan avukatı İrem Çiçek de, "Müvekkilim izne tabi değildir. FETÖ çetesinin hazırladığı iddianamenin meşru zemine çekilmesine karşıyız. Soruşturma izni verilmediği taktirde bizim beraat talebimiz karşılık bulmayacaktır. Derhal beraat kararı verilebilecek durumlarda durma ya da düşme kararı verilemez. Derhal beraat kararı verilmelidir." beyanında bulundu.
- "Hücrede ölenler şehit sayılsın"
Söz alan sanıklardan Hayrettin Ertekin ise, "Hücrede azap çekerek hayatını kaybeden arkadaşlarımızın şehit sayılmasını talep ediyorum." diyerek, önceki kararın yok hükmünde sayılmasını istedi.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Danıştay saldırısıyla ilgili "terör örgütü kurmak, yönetmek, üye olmak, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve nitelikli kasten öldürme" gibi suçlardan yargılanan sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre, Salih Kurter, Süleyman Esen, İsmail Sağır ve Tekin İrşi ile ilgili dosya ile silah temin ettikleri iddia edilen sanıklar Kenan Özay, Selçuk Özkan, Erkan Akyıldız ve Mahmut Güzel (12 sanık) hakkındaki dosyanın ana dava dosyasından ayrılarak yeni bir esasa kaydedilmesine hükmetti.
Tutuklu sanık Alparslan Arslan'ın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ayrı bir dosya üzerinden değerlendirme yapabilmek için sanık İlker Başbuğ ile bağlantılı suç işlediği iddia edilen diğer sanıklar Dursun Çiçek, Hasan Iğsız, Mehmet Eröz, Mustafa Bakıcı, Hüseyin Nusret Taşdeler, Fuat Selvi, Ziya İlker Göktaş, Hulusi Gülbahar, Cemal Gökçeoğlu, Sedat Özüer, İsmail Hakkı Pekin, Hıfzı Çubuklu, Mehmet Otuzbiroğlu, Alaettin Sevim, Orhan Güçlü, Mehmet Bülent Sarıkahya, Murat Uslukılıç ve Meryem Kurşun (19 sanık) hakkındaki dava dosyasının ayrılarak başka bir esasa kaydını kararlaştırdı.
- Ölen sanıkların dosyası da ayrıldı
Nüfus kaydına göre öldüğü anlaşılan 11 sanık ile bozulan hüküm gereği haklarında beraat kararı verilen 21 sanığın dosyalarının da ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesini hükme bağlayan heyet, dosyası ayrılan sanıklar dışında kalan ve haklarında yakalama kararı bulunmayan tüm sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına da karar verdi.
Savcının 118 sanıkla ilgili ayırma kararı verilmesi ve diğer taleplerin gerektiğinde daha sonra değerlendirilmesi yönünde de karar alan mahkeme heyeti, sanıklar Oktay Yıldırım, Hasan Atilla Uğur ve Tuncay Özkan'ın ruhsatlı silahlarının iadesine hükmetti.
Heyet duruşmayı 7 Eylül 2017'ye erteledi.