ERDOĞAN'IN TİYATRO OYUNU "UMUMİ ARZU ÜZERİNE" YENİDEN SAHNELENSİN!
Radikal yazarı Uğur Vardan, Başbakan Erdoğan'ın yıllar önce oynadığı tiyatro oyununun neden yeniden sahnelenmesini istiyor?
Umumi arzu üzerine!
Meğerse Başbakan bir dönem ’sahne tozu’ da yutmuş ve bir oyunu sahneye koyup başrolünde de oynamış. Şimdi bu oyunu tekrar sahneye koymanın tam zamanıdır.
Bazen Avrupa Birliği’ne üye olan ve olacak ülkeler arasındaki futbol maçında gollü şov (yıl 2006), bazen de konuk başbakanın önünde topa kafayla vurma (yıl 2012).. Velhasıl artık çok iyi biliniyor ki, “Ne mutlu futboldan gelen bir başbakanımız var” (ben demiyorum, özellikle yönetici kısmı bu ifadeyi daha çok ‘olumlama’ ve meseleye hâkimiyet anlamında kullanıyor). Hoş, mart ayında İstanbul’da düzenlenen UEFA Kongresi’nde Başkan Michel Platini de Erdoğan’ın yaptığı ve kendi futbol serüveninden kimi dönemeçlerle süslediği açılış konuşmasının ardından bu tanımlamayı tekrarlamıştı amma velakin, ‘Futboldan gelen Başbakan’a rağmen bu topraklarda futbol en büyük açmaz. Özellikle de sahanın içindekilerden çok dışındaki öğeleriyle.
Neyse meselenin buraya kadar olan bölümü zaten çok bildik. Lakin odağa Başbakan’ı koyduğumuzda son dönemlerde bir başka konu başlığıyla da uğraşıyoruz malum. Bu aralar Erdoğan’ın öfkesinden tiyatro bağlamından çıkarak aydınlar payını alıyor. Su, önce İstanbul Şehir Tiyatroları kapsamında bulandırıldı, nihayetinde liberal bir bakışın hışmına uğradı sahne tozu yutanlar. “Özelleştiriyorum kardeşim” dedi Erdoğan ve meseleye kendince noktayı koydu. Biz saf saf, “Hadi futboldan anlıyordu da ya tiyatro?” diye düşünürken hafta içinde Vatan’da yayımlanan bir haber imdada yetişti. Meğerse Başbakan 1977’de MSP Beyoğlu
Gençlik Kolları’ndayken ‘Mas-kom-yah’ adlı bir oyun yazıp yönetmiş, ayrıca başrol de oynamış. Oyunun adı da ‘Mason-komünist-Yahudi’ sözcüklerinin kısaltılmasından geliyormuş ve dönemin Türkiyesi’ndeki siste-
mi eleştiren bir yapısı varmış (Yani her aklı başında genç gibi sisteme isyankârmış Erdoğan ama şimdinin sisteme isyankâr gençlerine neden aman vermez, orası bir muamma tabii ki).
Bu haber Başbakan’ın tiyatro konusundaki özgüven dolu yaklaşımlarına da açıklık getiriyor. Erdoğan zamanında top da oynamış, sahne tozu da yutmuş yani.
Son bir istek parçasıyla meseleyi bağlayayım: ‘Mas-kom-yah’ yeniden sahneye konulamaz mı (afişinin üzerine ‘Umumi arzu üzerine’ ibaresi de yazılarak elbette)? Hem kültür-sanat sayfaları yeniden değerlenir hem onca köşelemecinin ilgisi tiyatroya yönelir hem TV ekranlarında saatlerce oyunun değeri ve tarihsel önemi üzerine tartışma programları izlenir ve en önemlisi, ‘Sanatı sadece sanat için yapanlar’a da iyi bir ders olur.
Uğur Vardan/Radikal
Meğerse Başbakan bir dönem ’sahne tozu’ da yutmuş ve bir oyunu sahneye koyup başrolünde de oynamış. Şimdi bu oyunu tekrar sahneye koymanın tam zamanıdır.
Bazen Avrupa Birliği’ne üye olan ve olacak ülkeler arasındaki futbol maçında gollü şov (yıl 2006), bazen de konuk başbakanın önünde topa kafayla vurma (yıl 2012).. Velhasıl artık çok iyi biliniyor ki, “Ne mutlu futboldan gelen bir başbakanımız var” (ben demiyorum, özellikle yönetici kısmı bu ifadeyi daha çok ‘olumlama’ ve meseleye hâkimiyet anlamında kullanıyor). Hoş, mart ayında İstanbul’da düzenlenen UEFA Kongresi’nde Başkan Michel Platini de Erdoğan’ın yaptığı ve kendi futbol serüveninden kimi dönemeçlerle süslediği açılış konuşmasının ardından bu tanımlamayı tekrarlamıştı amma velakin, ‘Futboldan gelen Başbakan’a rağmen bu topraklarda futbol en büyük açmaz. Özellikle de sahanın içindekilerden çok dışındaki öğeleriyle.
Neyse meselenin buraya kadar olan bölümü zaten çok bildik. Lakin odağa Başbakan’ı koyduğumuzda son dönemlerde bir başka konu başlığıyla da uğraşıyoruz malum. Bu aralar Erdoğan’ın öfkesinden tiyatro bağlamından çıkarak aydınlar payını alıyor. Su, önce İstanbul Şehir Tiyatroları kapsamında bulandırıldı, nihayetinde liberal bir bakışın hışmına uğradı sahne tozu yutanlar. “Özelleştiriyorum kardeşim” dedi Erdoğan ve meseleye kendince noktayı koydu. Biz saf saf, “Hadi futboldan anlıyordu da ya tiyatro?” diye düşünürken hafta içinde Vatan’da yayımlanan bir haber imdada yetişti. Meğerse Başbakan 1977’de MSP Beyoğlu
Gençlik Kolları’ndayken ‘Mas-kom-yah’ adlı bir oyun yazıp yönetmiş, ayrıca başrol de oynamış. Oyunun adı da ‘Mason-komünist-Yahudi’ sözcüklerinin kısaltılmasından geliyormuş ve dönemin Türkiyesi’ndeki siste-
mi eleştiren bir yapısı varmış (Yani her aklı başında genç gibi sisteme isyankârmış Erdoğan ama şimdinin sisteme isyankâr gençlerine neden aman vermez, orası bir muamma tabii ki).
Bu haber Başbakan’ın tiyatro konusundaki özgüven dolu yaklaşımlarına da açıklık getiriyor. Erdoğan zamanında top da oynamış, sahne tozu da yutmuş yani.
Son bir istek parçasıyla meseleyi bağlayayım: ‘Mas-kom-yah’ yeniden sahneye konulamaz mı (afişinin üzerine ‘Umumi arzu üzerine’ ibaresi de yazılarak elbette)? Hem kültür-sanat sayfaları yeniden değerlenir hem onca köşelemecinin ilgisi tiyatroya yönelir hem TV ekranlarında saatlerce oyunun değeri ve tarihsel önemi üzerine tartışma programları izlenir ve en önemlisi, ‘Sanatı sadece sanat için yapanlar’a da iyi bir ders olur.
Uğur Vardan/Radikal