Erdoğan'ın eski danışmanından AKP'ye 30 Ağustos çıkışı: İktidar, söylediklerine inanıyorsa...

Akif Beki, "iktidar, söylediklerine gerçekten inanıyorsa 30 Ağustos’u CHP’den daha fazla önemsetmeli değil miydi?" diye yazdı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı, Karar gazetesi yazarı Akif Beki, AKP iktidarının yasakladığı 30 Ağustos Zaferi’ne ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

AKP’nin “tam bağımsızlık” sloganlarını çok sık kullandığını ifade eden Akif Beki, Yunanistan ile Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğe de dikkat çekerek, “Bu durumda iktidarın, Yunan işgalini bitiren Büyük Zafer’i parlatmasını, görkemli törenlerle kutlamasını beklemez misiniz? Hem bugünkü bağımsızlığımızı, kurtuluşumuzu borçlu olduğumuz zafer. Hem de bugünlerde Ankara’nın, ‘erkeksen çık karşıma’ diye Akdeniz’de gözdağı verdiği Yunanistan’a uygun mesaj olmaz mıydı?” diye yazdı.

Akif Beki’nin yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Bizden uzak olsun, kapalı baskı rejimleriyle bir benzerliğimiz yok. Fakat Türkiye de emperyalizmle savaşıyor.

Ve birkaç yıl öncesine dek kendilerine karşı kullanılan ‘tam bağımsızlıkçı’ sloganları, şimdi iktidar sözcüleri atıyor.

Ülkeyi dışarıya şikayet etmek, dünyaya kötülemek, iç içişlerimize müdahaleye çağırmak, vatanı satmak, işgale davetiye çıkarmak, emperyalizme uşaklık etmek gibi ‘hainlik’lerle suçlanan değil, suçlayan taraf artık AK Parti.

“Vatandaşlarımı severim de döverim de, istersem demir yumrukla yönetirim, iç işimdir, egemenlik hakkımdır, ülkemi nasıl yöneteceğime ne karışır dünya, halkım karar verir” söylemi, el değiştirdi.

“İnsan hak ve özgürlükleri devletlerin iç işi ve ulusal egemenlik konusu değildir, bunlara karışılması uluslararası hukuk ve demokratik dayanışma gereğidir” anlayışını, eskiden iktidar savunurdu. Şimdi muhalefete düşüyor.

Bu durumda iktidarın, Yunan işgalini bitiren Büyük Zafer’i parlatmasını, görkemli törenlerle kutlamasını beklemez misiniz? Hem bugünkü bağımsızlığımızı, kurtuluşumuzu borçlu olduğumuz zafer.

Hem de bugünlerde Ankara’nın, ‘erkeksen çık karşıma’ diye Akdeniz’de gözdağı verdiği Yunanistan’a uygun mesaj olmaz mıydı?

Tam sırasıydı. 98. yıldönümünde, 30 Ağustos Zafer Bayramı her zamankinden daha önem kazanmalı, daha coşkulu kutlanmalıydı.

Madem ikinci bir istiklal savaşı yürüttüğünü söylüyor iktidar. Halkın umut ve heyecanını diri tutmak için bir fırsattı. İlkinin Zafer Bayramı’nı, başkomutanını daha gür öne çıkarmalı değil miydi?

Kutlamalar kısıtlandı oysa. Salgın tedbirleri gerekçesiyle İçişleri genelge yayınladı. Kalabalık, şenlikli, resepsiyonlu, konserli, fener alaylı kutlanmayacak.

Ayasofya’nın açılışıyla Malazgirt Zaferi şenliklerine bakanlar, 30 Ağustos’un bilerek silikleştirildiğini iddia ediyor.

Ben önemsizleştirme kastı aramıyorum altında. Ama iktidar, söylediklerine gerçekten inanıyorsa 30 Ağustos’u CHP’den daha fazla önemsetmeli değil miydi?”