Erdoğan'ın eski danışmanı açıkladı: İşte Cumhurbaşkanlığı uçağına binen gazetecilerin sırrı
Erdoğan'ın eski danışmanı, Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk Cumhurbaşkanlığı uçağına binmenin sırrını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde danışmanlığını yapan, Yeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk, Cumhurbaşkanlığı uçağıyla ilgili dikkat çeken bir ayrıntıyı paylaştı.
Kendisinin hiç binmediğini, bazılarının yılda 10 defa Cumhurbaşkanlığı uçağına bindiğini ifade eden Kemal Öztürk, “En etkili köşe yazanlarını da başköşeye oturtuyorlar diye düşünüyordum. Meğer, erken koşan kapıyormuş.” diye yazdı.
Kemal Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Bayram günü aklıma gelen bir başka konu daha var. Cumhurbaşkanı’nın uçağına binen gazetecilerin listesi yayınladı geçenlerde. Bazıları bir yılda 10 defa binmiş. Maşallah. Bazıları 7-8. Demek ki, bu yazarların gezi sonrası yazdıkları çok büyük yankı uyandırıyor ki, hep onları çağırıyorlar.
En etkili köşe yazanlarını da başköşeye oturtuyorlar diye düşünüyordum. Meğer, erken koşan kapıyormuş. Hep de aynı kişi hızlı konuşuyor nedense. Mesleğe başladım başlayalı, siftah yok. Sorun ne acaba? O büyük uçağı nasıl merak ediyorum bilseniz!
Televizyonlarda program yapan, hemen her gün bir ekranda, bıçkın yorumlar yapan ve bunu sosyal medyada sürdürenlere de ayrıca gıpta ediyorum. Nasıl beceriyorlar tüm bunları? Ne zaman okuyorlar, ne zaman bilgi topluyorlar, nasıl yapıyorlar anlamış değilim. Programlardaki performansları da hep aynı. Maşallah. Hep polemik, laf sokma, hasım gördüğünü yerin dibine sokma eğilimindeler. Yani sakin sakin meseleyi anlatana ekmek yok ekranlarda. Ben anlamıştım zaten.”
Kendisinin hiç binmediğini, bazılarının yılda 10 defa Cumhurbaşkanlığı uçağına bindiğini ifade eden Kemal Öztürk, “En etkili köşe yazanlarını da başköşeye oturtuyorlar diye düşünüyordum. Meğer, erken koşan kapıyormuş.” diye yazdı.
Kemal Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Bayram günü aklıma gelen bir başka konu daha var. Cumhurbaşkanı’nın uçağına binen gazetecilerin listesi yayınladı geçenlerde. Bazıları bir yılda 10 defa binmiş. Maşallah. Bazıları 7-8. Demek ki, bu yazarların gezi sonrası yazdıkları çok büyük yankı uyandırıyor ki, hep onları çağırıyorlar.
En etkili köşe yazanlarını da başköşeye oturtuyorlar diye düşünüyordum. Meğer, erken koşan kapıyormuş. Hep de aynı kişi hızlı konuşuyor nedense. Mesleğe başladım başlayalı, siftah yok. Sorun ne acaba? O büyük uçağı nasıl merak ediyorum bilseniz!
Televizyonlarda program yapan, hemen her gün bir ekranda, bıçkın yorumlar yapan ve bunu sosyal medyada sürdürenlere de ayrıca gıpta ediyorum. Nasıl beceriyorlar tüm bunları? Ne zaman okuyorlar, ne zaman bilgi topluyorlar, nasıl yapıyorlar anlamış değilim. Programlardaki performansları da hep aynı. Maşallah. Hep polemik, laf sokma, hasım gördüğünü yerin dibine sokma eğilimindeler. Yani sakin sakin meseleyi anlatana ekmek yok ekranlarda. Ben anlamıştım zaten.”