Erdoğan’ın adaylığı AİHM’e taşındı

Yüksek Seçim Kurulu’nun, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olabileceği yönündeki kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı,

Avukat, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Erdoğan’ın daha önce iki kez aday olduğunu, anayasaya göre yeniden olamayacağını, buna karşılık YSK’nın hukuksuz biçimde anayasa kuralını yok saydığını belirterek AİHM’ye başvurdu.

t24'te yer alan habere göre; Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olamayacağını belirterek YSK’ya itiraz dilekçesi sunan Kazan, başvurunun reddedilmesi ve Erdoğan’ın adaylığına onay verilmesi üzerine konuyu AİHM’ye taşıdı. Kazan, dilekçesinde, "Anayasada yer alan dönem sınırlaması kuralı, YSK dahil bütün organ, makam, merci ve kişileri bağlar. Türkiye 2017 değişikliği ile sistemi değiştirmiştir, tek adam rejimine geçilmiştir gibi yorumlarla 2018 seçimini yeni sistemin ilk seçimi, 2023 seçimini de ikinci seçimi saymak asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

“Uyduruk dilekçeyle 2,5 milyon mühürsüz oyu geçerli saymıştı”
Kazan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada YSK’nın 2017 referandumunda 2,5 milyon mühürsüz oyu geçerli saydığını anımsatarak, “Oysa, 298 sayılı yasanın 77 ve 101. maddeleri çok açıktı. Sandık mührü bulunmayan pusulalar geçerli olamazdı. Ama AKP temsilcisinin uyduruk bir dilekçesi esas alındı. Ve tek adam rejimine geçiş sağlandı” dedi.

“101/2. madde yok sayıldı”
YSK’nın son kararı ile bir kişinin en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebileceğini öngören anayasanın 101/2. maddesini yok saydığını savunan Kazan, şu ifadeleri kullandı:

“Biz, yoğunlaşan seçim haberleri nedeniyle, bu kararı tartışmayı ertelemiştik. Ama bilinmesini isteriz ki, hemen 5 Nisan günü AİHM’ne başvurumuzu yaptık. YSK’ya göre, ‘önceki Cumhurbaşkanı’ ile ‘yeni Cumhurbaşkanı’ kullanılan lafız dışında özdeş değilmiş. Çünkü, 2017 değişikliğiyle yetkiler genişletildiği gibi, Cumhurbaşkanlığı seçimi de TBMM seçimiyle aynı gün yapılmaya başlanmış. Dolayısıyla, YSK'ya göre ilk birlikte seçim 2018 seçimi olduğu için, artık birinci dönem 2014 seçimiyle başlatılamazmış. Ancak, 2018 seçimi ilk seçim, 2023 seçimi ikinci seçim sayılırmış. YSK kullandığı lafız tanımıyla cumhurbaşkanı sözcüğünü kastediyor. Hemen 2007 ve 2017 değişikliklerindeki başlıklara bakıyoruz. İkinci bölümde yürütme başlığı aynı. Ve sonra, iki metinde de cumhurbaşkanı sözcüğü yer alıyor.

“Erdoğan dahil, herkes anlamına gelir”
Devam ediyoruz, and içmesi başlıklı 103. maddeye hiç dokunulmamış. Yani, Erdoğan 2014’te ve 2018’de aynı andı içmiş. Bu nedenle, bir yargıçlar grubunun, Anayasada kullanılan lafzı yok sayması olacak şey değildi. Unutmayalım ki, 101/2’de, hiç ayrım yapılmadan, ‘bir kimse en fazla iki kez seçilebilir’ deniliyor. Bu cümledeki bir kimse, Türkçemizde (eğer bir istisna konulmamışsa) Recep Tayyip Erdoğan dahil herkes anlamına gelir. Zaten 2014 seçimiyle 12. Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın, 2018 seçiminden sonra da 12. Cumhurbaşkanı sayılması, YSK kararındaki kullanılan lafız dışında özdeşlik yoktur yakıştırmasının yanlışlığını gösterir.

Bu konuda hiç konuşmaması gereken TBMM Başkanı ile Adalet Bakanı ‘yasal engel yoktur’ diyordu. Erdoğan kronometrenin sıfırlandığını söylüyordu. Oysa itiraz dilekçemizde adlarını bildirdiğimiz ikisi dekan 18 anayasacı, derslerde Erdoğan’ın bir kez daha aday olamayacağını anlatıyordu. Ne yazık ki, YSK kronometrenin sıfırlandığı sonucuna vardı. Hemen meslektaşım Av. Serkan Cengiz’i arayıp konuştum. Yetki belgesini kargoya verdim. O da hiç geciktirmeden başvuru formunu doldurup AİHM’ne gönderdi. Kendisine teşekkür ederken, kamuoyunun bilgisine sunuyorum.”