"ERDOĞAN'I 14 YILDIR HEP DESTEKLEDİM BU TAVRI BENİ ÜZÜYOR!..." NAZLI ILICAK GÜLİN YILDIRIMKAYA'YA İÇİNİ DÖKTÜ!...

Medya imparatoriçesi de olmuş, çalıştığı gazetede kendi deyimiyle kapının önüne de koyulmuş. Yalıda da yaşamış, cezaevinde de.. Aslında siyasetle pek ilgili değilmiş.

Bab-Ali@Habertürk'te konuğumuz gazeteci yazar Nazlı Ilıcak. Medya imparatoriçesi de olmuş, çalıştığı gazetede kendi deyimiyle kapının önüne de koyulmuş. Yalıda da yaşamış, cezaevinde de.. Aslında siyasetle pek ilgili değilmiş. Babası DP milletvekili Muammer Çavuşoğlu 27 Mayıs darbesinde tutuklanınca başlamış kavgası. İlk siyasi tepkisini Demokrat Partililere 'vatan hainleri' diyen Milli Güvenlik dersi hocası subaya vermiş. 16 yaşındaki Damme De Sion öğrencisi Nazlı Ilıcak, Menderes'in mahkeme kararıyla satılığa çıkarılan çiftliği için para toplamaya kalkışınca da okuldan uzaklaştırma cezası almış.

Aşağıda okuyacaksınız; "Düzenle işbirliği yapmadığım için parlamentodan, 28 Şubatçılarla işbirliği yapmadığım için Akşam Gazetesi'nden kovuldum" diyor. Biz de Deniz Feneri'ni yazdı, Erdoğan'ı eleştirdi diye Sabah Gazetesi ile yolları ayrıldı mı diye merak ediyorduk ki, yazılarına bugünden itibaren başlayacağını öğrendik. Beylerbeyi'ndeki evinde ziyaret ettiğimiz Nazlı Ilıcak, henüz atlattığı bu soruna rağmen lafını esirgemedi; olup bitenleri, eleştirilerini açık yüreklilikle dile getirdi.





SAYFA DEĞİŞİKLİĞİ CEZALANDIRMADIR, YAVUZ DONAT'IN SAYFASI OLDUĞU İÇİN KABUL ETTİM


Gülin Yıldırımkaya: Sabah'ta bu hafta başlıyormuşsunuz yazmaya yeniden, doğru mu?

Nazlı Ilıcak: Evet, Pazartesi çıkıyor yazım. Yavuz Donat'ın sayfasında yazmaya başladım. Hiç değilse Yavuz Donat'ın sayfası dedim.

Yeriniz neresi olacaktan ziyade yazılarınıza devam edip etmeyeceğiniz sorunu var gibiydi geçen hafta, ne oldu da sorun çözüldü kafanızda?

Benim kafamda sorunu çözen şu, hiç değilse kimliği olan bir sayfaya nakledilmiş oldum. Bizim mesleğimizde her zaman sayfa kaydırılır. Bir iki sayfa tamam da birden bire tek başına çok arka sayfaya atılması bence tenzil-i rütbedir, bir cezalandırmadır. Hiç değilse, Yavuz Donat'ın damgasını taşıyan kimliği olan bir sayfaya geçeyim dedim, o onu kabul edince sorun çözüldü.

Sayfa kaydırılır zaman zaman ama sizde zamanlama enteresandı. Tam Deniz Feneri'ni yazdınız, Erdoğan'ı eleştirdiniz, yazılarınız yok oldu. Size o yazılarla ilgili bir müdahale yada tepki belirten olmuş muydu, yayın yönetimi patronunuz veya Başbakan çevresinden? Cezalandırma dediniz ya, ceza öncesi sorunu bildiren oldu mu?

Gazete yönetimi olarak düşüneceksiniz tabii, patron veyahut Tayyip Erdoğan seviyesinde böyle bir cezalandırma bahis konusu olmaz. Sadece Nazlı Ilıcak arka sayfaya gidiyor da, mesela daha az okunan Erdal Şafak veya Emre Aköz niçin baş sayfalarda kalıyor diye düşündüğünüzde, işte o zaman şüpheleniyorum. Çünkü, yumuşak yazar, daha hafif yazar söz konusuysa ben çok başka konulara da giren biriyim. Ayrıca kadın olmam sebebiyle daha yumuşak üstelik de parçalı yazı yazıyorum, daha okunabilen, kısa kısa. Niçin sadece Nazlı Ilıcak? Bunu sadece sayfa düzenlemesine bağlayamıyorum maalesef zihnimde.