Erdoğan'dan tahliyeler için ilk yorum! 'Başımı kuma gömemem'
Yenişafak Gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu bugünkü yazısında Erdoğan'ın Urfa dönüşü tahliyelerle ilgili yaptığı yorumu köşesine taşıdı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Şanlıurfa mitingi dönüşünde beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yeni Şafak gazetesinden Ali Bayramoğlu Erdoğan'ın sözlerini böyle köşesine taşıdı:
Emsal uygulamasıyla hükümet-cemaat kavgasının bedeli dün darbeci ilan edilenlerin bugün kahraman halihe dönüşmesi artık bir riskten fazlası gibi görünüyor.
Peki başbakan bu konuda ne düşüyor? Şunları:
'Darbe girişimi yoktur fikrini kabullenmem mümkün mü? Darbe girişimleri olmamıştır diye düşünmem mümkün değil. Ben başımı kuma gömemem. Darbe girişimlerine hükümete yönelik yasalara ve demokrasiye aykırı hareketlere dair kamuoyuna yansıyan onca ses kaydını ve delili nasıl görmeden geliriz. Partimizin kapatılmasının iyi olacağı şeklinde verilen beyanatları nasıl unuturuz. Tüm bunlar hepimizin gözleri onunda oldu. Dolasıyla bu girişimlere karşı farklı bir tutum içinde değiliz. Darbe yoktur, darbe girişimi yoktur diyemem. Ayrıca mahkemenin verdiği kararın beraat değil tahliye olduğu gözden kaçırılmamalı. Bundan kurtuldum diyenler var ama olmaz. '
Şöyle devam ediyordu:
'Ama İlker Başbuğ konusunda ilgili tavrım belli. Makamı itibariyle böyle olmaması lazımdı. Tutuksuz yargılanmalıydı. Sadece o değil emekli paşalarla ilgili de tutuksuz yargılanma olabilirdi. Böyle yapmayacaksan bir an önce karar ver, suçlu mu suçsuz mu? Aksi intikam hırsıdır. Temenni ederim Başbuğ'la ilgili yargılama Yüce Divan'da devam etsin. Cumhurbaşkanı'nın da böyle bir beyanı var....'
Balyoz gibi kesinleşmiş davalarda meselesine gelince. Şu sözlerinin latının çizelim:
'Yargıtay Genel Kurulu'nda yeniden yargılama olabili rama biliyorsunuz o da sorunlu. Bilmiyorum Anayasa Mahkemesi'ni bireysel başvuru mümkün mü? Hukukçuların bakması lazım. Ama şunu söyleleyim, Anayasa Mahkemesi Yargıtay işi tarşılıyor. Anayasa Mahkemesi üstdedir, biz değişikliği bunun için yaptık...'
Emsal uygulamasıyla hükümet-cemaat kavgasının bedeli dün darbeci ilan edilenlerin bugün kahraman halihe dönüşmesi artık bir riskten fazlası gibi görünüyor.
Peki başbakan bu konuda ne düşüyor? Şunları:
'Darbe girişimi yoktur fikrini kabullenmem mümkün mü? Darbe girişimleri olmamıştır diye düşünmem mümkün değil. Ben başımı kuma gömemem. Darbe girişimlerine hükümete yönelik yasalara ve demokrasiye aykırı hareketlere dair kamuoyuna yansıyan onca ses kaydını ve delili nasıl görmeden geliriz. Partimizin kapatılmasının iyi olacağı şeklinde verilen beyanatları nasıl unuturuz. Tüm bunlar hepimizin gözleri onunda oldu. Dolasıyla bu girişimlere karşı farklı bir tutum içinde değiliz. Darbe yoktur, darbe girişimi yoktur diyemem. Ayrıca mahkemenin verdiği kararın beraat değil tahliye olduğu gözden kaçırılmamalı. Bundan kurtuldum diyenler var ama olmaz. '
Şöyle devam ediyordu:
'Ama İlker Başbuğ konusunda ilgili tavrım belli. Makamı itibariyle böyle olmaması lazımdı. Tutuksuz yargılanmalıydı. Sadece o değil emekli paşalarla ilgili de tutuksuz yargılanma olabilirdi. Böyle yapmayacaksan bir an önce karar ver, suçlu mu suçsuz mu? Aksi intikam hırsıdır. Temenni ederim Başbuğ'la ilgili yargılama Yüce Divan'da devam etsin. Cumhurbaşkanı'nın da böyle bir beyanı var....'
Balyoz gibi kesinleşmiş davalarda meselesine gelince. Şu sözlerinin latının çizelim:
'Yargıtay Genel Kurulu'nda yeniden yargılama olabili rama biliyorsunuz o da sorunlu. Bilmiyorum Anayasa Mahkemesi'ni bireysel başvuru mümkün mü? Hukukçuların bakması lazım. Ama şunu söyleleyim, Anayasa Mahkemesi Yargıtay işi tarşılıyor. Anayasa Mahkemesi üstdedir, biz değişikliği bunun için yaptık...'