Erdoğan'dan Koza İpek ve kayyum yorumu: Bizim bildiklerimiz bize, ama...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 360 ve 24 TV ortak yayınında Murat Çiçek'in sorularını yanıtladı. Erdoğan, Koza İpek grubuna kayyum atanması konusundaki eleştirilere cevap verirken, HDP'nin 1 Kasım seçim kampanyası için Obama'nın çalıştığı şirket ile anlaştığını iddia etti. Erdoğan, "kampanya aklı, üst akıl bu. Bunu aynen uyguluyorlar" dedi.
Koza İpek Grubu’nun 22 şirketine kayyum atanmasını yorumlayan Erdoğan "Bu bir yargı süreci. Yargı, inanıyorum ki gerekeni yapacak. Acaba niye kayyum tayin edildi? Bunun üzerinde iyi düşünülmesi lazım. Çünkü 1 numarası kaçıyor. Arkadan da diyor ki, herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir diyor. O zaman niye kaçıyorsun? Bizim bildiklerimiz bize, ama yargının bildiği de kendinedir." dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar;
Yola çıktığım andan itibaren 'farklı bir Cumhurbaşkanı' demiştim. Bu makamlara halk hiç bir zaman çıkamamıştır. Zaman olmuş kılığından kıyafetinden engellemeler olmuş. Sakalına bıyığına takılmışlar. Bu ülkede milletvekilleri eşleriyle Cumhurbaşkanlığı'na çıkmaz durumdaydı.
Bugünkü görüşme için de bini aşın vatandaşımız bizimle birlikte oldu. 29 Ekim resepsiyonu şeklinde aralarında dolaşırken, 'biz buralara görecek miydik?' dediler. Cumhurbaşkanımız 'bu altınlar nerede?' diye sordular.
Bunlar bir ambulansa kurşun sıkacak kadar hainler, alçaklar, caniler. Terörün de bir namusu olsun, ama bunlarda bu da yok.
OPERASYONLAR 1 KASIM'DAN SONRA DA SÜRECEK
"Terörle mücadele kısa soluklu değildir. Olay sadece bir PKK, bir DAİŞ bir DHKP-C olayı değildir. Bunlar kolektif hareket etmekteler. Bu operasyonlar kararlı bir şekilde devam edecektir. 1 Kasım için diyenler oluyor. 1 Kasımın neticesi ne olursa olsun bu operasyonlar halkımızın huzurunu yakaladığı ana kadar devam edecektir. Devlet bunun için var. Bununda gereği neyse devlet bunu yapacaktır.
KİMİ KANDIRIYORLAR
'Karşı taraf barış istiyor' diyorlar. Bunların barışla falan alakası yok bunlar kimi kandırıyor. Batı'ya geldiğinde barış diyeceksin. Doğu'da tehdit edeceksin. Orada insanları tehdit ediyorlar. Böyle mi barış olur?
Ankara Garı'nın önündeki olay; Savcılık açıklama yaptı. Bizim bu açıklamadan bir şeyleri görmemiz lazım. 1 Kasım'daki seçimi nasıl gölgeleriz hedefindeler. 6-7-8 Ekim'de olduğu gibi 'dökülün sokağa' dediler. Taktikler aynı. Biz bir şey söylüyoruz: Terör çeşidi ne olursa olsun karşıyız. Biz Batı gibi "Senin terörün iyi bizimki kötü demiyoruz.
ASKERİMİZ ANINDA İŞİ BİTİRDİ
Geçenlerde ne oldu? PYD Fırat'ı geçmek istedi. Askerimiz hemen anında işi bitirdi. Bu bir uyarıdır. Kendine çeki düzen ver. Bunu farklı yerlerde de yapmaya çalışırsan, gereğini orada da yaparız. Türkiye'nin kimseden izin almaya ihtiyacı yok. PYD, kanton olarak ilan etti. Bu iş bu kadar kolay mı? Kanton kurma anlayışı sürerse gereği neyse yaparız.
TÜRKİYE'NİN PYD OPERASYONU
Kuzey Irak'ta yaşananı, Kuzey Suriye'de yaşamak istemiyoruz. PYD, Araplara ve Türkmenlere etnik temizlik yapıyor. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil. Şuan hassas koridorlar var, bu koridorları kontrol altında tutuyoruz. Bu sınırın, içinde ve dışında bize tehdit olacak ne varsa gereğini yaparız.
Malum partinin kampanyasını Obama'nın ekibi yapıyor. Diyorlar ki, "adam barış diyor, siz niye aynı şekilde karşılık vermiyorsunuz". "Barış" diyen kişi 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döken kişi değil mi? 50 kişinin ölümüne sebep olan kişi değil mi? Siz böyle bir kişinin sözüne nasıl inanacaksınız.
HDP'NİN KAMPANYASINI OBAMA'NIN ÇALIŞTIĞI EKİP YÜRÜTÜYOR
Malum partinin kampanya yönetimini, Obama'nın kampanyasını yürüten ekip yapıyor. İstanbul'da bir araya geldiler. Bu görüşmelerde malum medya grupları bir araya geldiler.
Barış dediği söylenen kişi, 6-7-8 Ekim'de milleti sokağa döken kişi değil mi?. Böyle bir isme nasıl uyacaksınız. O kampanyayı yürüten ekip, 'yalanı ve iftirayı sürekli kullanın' dedi. Çünkü sürekli yalan söyleyince artık doğru gibi algılanacağını belirttiler. Kampanya aklı, üst akıl bu. Bunu aynen uyguluyorlar.
BUNLARIN PATRONLARI YAYIN YÖNETMENLERİ BENİMLE GÖRÜŞÜRDÜ
Hiçbir zaman samimi olmadılar. Birçok kez, bunların ileri gelenleri, patronları, yayın yönetmenleri benimle hep görüşürlerdi. Neden sonra ilişkileri kesildi? Bu tür olaylarda "Niçin siz de tavır almıyorsunuz, bu sadece devletin sorunu değil, sizin de sorununuz olması lazım, bu terör yarın öbür gün sizi de vurabilir" dedik. Ancak hiçbir zaman gerekli hassasiyeti göstermemişlerdir.
Diyelim ki, ölüm anında yerde yatan vatandaşların resimlerini yayınlıyorlar. Mecburen hemen yargıya başvurmak suretiyle oradan yasak çıkarmaya çalışıyorduk. Kedilerini arayıp da "bu doğru olmuyor, bu yayınları durdurun" dediğimizde buna uymuyorlardı. Reyting düşüncesiyle hareket ediyorlardı.
Yine aynı şekilde, terör örgütünün ileri gelenleriyle ilgili yayınlar yapıyorlar. Onların methine yönelik yayınlar yapıyorlar. 1 puanın onlar için çok büyük önemi var. Medya olarak yapmanız gereken doğruyu yayınlamaktır. Ne yazık ki böyle bir şey asla söz konusu olmadı. Bunun da bedelini devlet olarak ödüyoruz.
Bazı medya kuruluşları KKTC'ye Barış Suyu Projesi'ni küçültmeye çalıştı Kıbrıs'a su götürdük, yayınlayamadılar.
RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİSİ
Rusya Türkiye gibi bir ülkeyi elinden kaçıramaz. Ekonomik-stratejik işbirliği anlaşmalarımız var. Aramızda bazı görüş ayrılıkları olabilir ama bunu çatışma olarak değerlendirmek çok yanlış olur. Mesela biz hava sahamızdan geçişine müsade etmeyebiliriz, o da buna uymak zorunda ve uymuştur.
Mesela Rusya'ya herkes ambargo uygulamıştır, biz uygulamadık. Çünkü ikili ilişkilerimiz var. Putin'in yüzüne de söyledim. "Suriye'de yaptıklarınızdan dolayı size kırgınım"dedim. Şimdi yeniden bir toplantı yapılacak. Bu konular konuşulacak.
ESED'İN OLDUĞU BİR BARIŞ PROJESİ OLMAZ
Türkiye, Suriye'deki barış için bir arayışın içerisinde. Esed'in içinde olduğu bir projeyle barış olmaz. 360 bin insanın öümüne neden olmuş bir kişiyle asla bu süreç yönetilemez. Bunu Sayın Putin'e de söyledik. Bunlar şu anda konuşuluyor.
İRAN'IN BAZI YAKLAŞIMLARINDAN RAHATSIZIZ
İran'ın bazı yaklaşımlarından da rahatsızız. Kendilerine de ifade ettik. Yanlış kimden gelirse gelsin, uyarımızı yaparız. G20'de gündeme bu konuları koyduk. Başlığı"uluslararası terör". Bunları orada konuşacağız, görüşeceğiz.
Batı'ya uyarılarımızı yapıyoruz. "Bizimle burada birlikte çalışma yürütecekseniz buyurun, eğer yürütmeyecekseniz, siz bilirsiniz" diyoruz.
Koza İpek Grubu’nun 22 şirketine kayyum atanmasını yorumlayan Erdoğan "Bu bir yargı süreci. Yargı, inanıyorum ki gerekeni yapacak. Acaba niye kayyum tayin edildi? Bunun üzerinde iyi düşünülmesi lazım. Çünkü 1 numarası kaçıyor. Arkadan da diyor ki, herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir diyor. O zaman niye kaçıyorsun? Bizim bildiklerimiz bize, ama yargının bildiği de kendinedir." dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar;
Yola çıktığım andan itibaren 'farklı bir Cumhurbaşkanı' demiştim. Bu makamlara halk hiç bir zaman çıkamamıştır. Zaman olmuş kılığından kıyafetinden engellemeler olmuş. Sakalına bıyığına takılmışlar. Bu ülkede milletvekilleri eşleriyle Cumhurbaşkanlığı'na çıkmaz durumdaydı.
Bugünkü görüşme için de bini aşın vatandaşımız bizimle birlikte oldu. 29 Ekim resepsiyonu şeklinde aralarında dolaşırken, 'biz buralara görecek miydik?' dediler. Cumhurbaşkanımız 'bu altınlar nerede?' diye sordular.
Bunlar bir ambulansa kurşun sıkacak kadar hainler, alçaklar, caniler. Terörün de bir namusu olsun, ama bunlarda bu da yok.
OPERASYONLAR 1 KASIM'DAN SONRA DA SÜRECEK
"Terörle mücadele kısa soluklu değildir. Olay sadece bir PKK, bir DAİŞ bir DHKP-C olayı değildir. Bunlar kolektif hareket etmekteler. Bu operasyonlar kararlı bir şekilde devam edecektir. 1 Kasım için diyenler oluyor. 1 Kasımın neticesi ne olursa olsun bu operasyonlar halkımızın huzurunu yakaladığı ana kadar devam edecektir. Devlet bunun için var. Bununda gereği neyse devlet bunu yapacaktır.
KİMİ KANDIRIYORLAR
'Karşı taraf barış istiyor' diyorlar. Bunların barışla falan alakası yok bunlar kimi kandırıyor. Batı'ya geldiğinde barış diyeceksin. Doğu'da tehdit edeceksin. Orada insanları tehdit ediyorlar. Böyle mi barış olur?
Ankara Garı'nın önündeki olay; Savcılık açıklama yaptı. Bizim bu açıklamadan bir şeyleri görmemiz lazım. 1 Kasım'daki seçimi nasıl gölgeleriz hedefindeler. 6-7-8 Ekim'de olduğu gibi 'dökülün sokağa' dediler. Taktikler aynı. Biz bir şey söylüyoruz: Terör çeşidi ne olursa olsun karşıyız. Biz Batı gibi "Senin terörün iyi bizimki kötü demiyoruz.
ASKERİMİZ ANINDA İŞİ BİTİRDİ
Geçenlerde ne oldu? PYD Fırat'ı geçmek istedi. Askerimiz hemen anında işi bitirdi. Bu bir uyarıdır. Kendine çeki düzen ver. Bunu farklı yerlerde de yapmaya çalışırsan, gereğini orada da yaparız. Türkiye'nin kimseden izin almaya ihtiyacı yok. PYD, kanton olarak ilan etti. Bu iş bu kadar kolay mı? Kanton kurma anlayışı sürerse gereği neyse yaparız.
TÜRKİYE'NİN PYD OPERASYONU
Kuzey Irak'ta yaşananı, Kuzey Suriye'de yaşamak istemiyoruz. PYD, Araplara ve Türkmenlere etnik temizlik yapıyor. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil. Şuan hassas koridorlar var, bu koridorları kontrol altında tutuyoruz. Bu sınırın, içinde ve dışında bize tehdit olacak ne varsa gereğini yaparız.
Malum partinin kampanyasını Obama'nın ekibi yapıyor. Diyorlar ki, "adam barış diyor, siz niye aynı şekilde karşılık vermiyorsunuz". "Barış" diyen kişi 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döken kişi değil mi? 50 kişinin ölümüne sebep olan kişi değil mi? Siz böyle bir kişinin sözüne nasıl inanacaksınız.
HDP'NİN KAMPANYASINI OBAMA'NIN ÇALIŞTIĞI EKİP YÜRÜTÜYOR
Malum partinin kampanya yönetimini, Obama'nın kampanyasını yürüten ekip yapıyor. İstanbul'da bir araya geldiler. Bu görüşmelerde malum medya grupları bir araya geldiler.
Barış dediği söylenen kişi, 6-7-8 Ekim'de milleti sokağa döken kişi değil mi?. Böyle bir isme nasıl uyacaksınız. O kampanyayı yürüten ekip, 'yalanı ve iftirayı sürekli kullanın' dedi. Çünkü sürekli yalan söyleyince artık doğru gibi algılanacağını belirttiler. Kampanya aklı, üst akıl bu. Bunu aynen uyguluyorlar.
BUNLARIN PATRONLARI YAYIN YÖNETMENLERİ BENİMLE GÖRÜŞÜRDÜ
Hiçbir zaman samimi olmadılar. Birçok kez, bunların ileri gelenleri, patronları, yayın yönetmenleri benimle hep görüşürlerdi. Neden sonra ilişkileri kesildi? Bu tür olaylarda "Niçin siz de tavır almıyorsunuz, bu sadece devletin sorunu değil, sizin de sorununuz olması lazım, bu terör yarın öbür gün sizi de vurabilir" dedik. Ancak hiçbir zaman gerekli hassasiyeti göstermemişlerdir.
Diyelim ki, ölüm anında yerde yatan vatandaşların resimlerini yayınlıyorlar. Mecburen hemen yargıya başvurmak suretiyle oradan yasak çıkarmaya çalışıyorduk. Kedilerini arayıp da "bu doğru olmuyor, bu yayınları durdurun" dediğimizde buna uymuyorlardı. Reyting düşüncesiyle hareket ediyorlardı.
Yine aynı şekilde, terör örgütünün ileri gelenleriyle ilgili yayınlar yapıyorlar. Onların methine yönelik yayınlar yapıyorlar. 1 puanın onlar için çok büyük önemi var. Medya olarak yapmanız gereken doğruyu yayınlamaktır. Ne yazık ki böyle bir şey asla söz konusu olmadı. Bunun da bedelini devlet olarak ödüyoruz.
Bazı medya kuruluşları KKTC'ye Barış Suyu Projesi'ni küçültmeye çalıştı Kıbrıs'a su götürdük, yayınlayamadılar.
RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİSİ
Rusya Türkiye gibi bir ülkeyi elinden kaçıramaz. Ekonomik-stratejik işbirliği anlaşmalarımız var. Aramızda bazı görüş ayrılıkları olabilir ama bunu çatışma olarak değerlendirmek çok yanlış olur. Mesela biz hava sahamızdan geçişine müsade etmeyebiliriz, o da buna uymak zorunda ve uymuştur.
Mesela Rusya'ya herkes ambargo uygulamıştır, biz uygulamadık. Çünkü ikili ilişkilerimiz var. Putin'in yüzüne de söyledim. "Suriye'de yaptıklarınızdan dolayı size kırgınım"dedim. Şimdi yeniden bir toplantı yapılacak. Bu konular konuşulacak.
ESED'İN OLDUĞU BİR BARIŞ PROJESİ OLMAZ
Türkiye, Suriye'deki barış için bir arayışın içerisinde. Esed'in içinde olduğu bir projeyle barış olmaz. 360 bin insanın öümüne neden olmuş bir kişiyle asla bu süreç yönetilemez. Bunu Sayın Putin'e de söyledik. Bunlar şu anda konuşuluyor.
İRAN'IN BAZI YAKLAŞIMLARINDAN RAHATSIZIZ
İran'ın bazı yaklaşımlarından da rahatsızız. Kendilerine de ifade ettik. Yanlış kimden gelirse gelsin, uyarımızı yaparız. G20'de gündeme bu konuları koyduk. Başlığı"uluslararası terör". Bunları orada konuşacağız, görüşeceğiz.
Batı'ya uyarılarımızı yapıyoruz. "Bizimle burada birlikte çalışma yürütecekseniz buyurun, eğer yürütmeyecekseniz, siz bilirsiniz" diyoruz.