Erdoğan, İmralı heyetiyle yüz yüze görüşebilir! ‘Bahçeli, ‘barış halayı çekeceğiz’ dedi…’
DEM Partili Sırrı Süreyya Önder, MHP lideri Bahçeli’ye 'Barışı görelim ondan sonra Allah emanetini alsın' dediğinde Bahçeli'nin ona 'Olur mu efendim daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın' dediğini söyledi.
DEM Partili Sırrı Süreyya Önder, MHP lideri Bahçeli’nin toplantısında yaptığı Öcalan çağrısı sorası, yaptıkları telefon görüşmesinden dikkat çeken bir detay aktardı.
Önder, "Bahçeli sağlığımı sordu, 'Barışı görelim ondan sonra Allah emanetini alsın' dedim. 'Olur mu efendim daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın' dedi” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'LA GÖRÜŞME OLACAK MI?
Önder açıklamaları sırasında önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da bir görüşmeleri olabileceğini belirterek “Önümüzdeki zaman süreçte sayın Cumhurbaşkanı ile yüz yüze değerlendirme, görüşlerimizi aktarma, önerilerini dinleme anlamında belki bir görüşme olacaktır" dedi. Önder bundan sonraki süreçte İmralı ziyaretlerinin de çeşitleneceğini söyledi.
"BİRDEN ORTALIK KARIŞTI"
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve Örgüt elebaşı Öcalan'ın çağrısı ile PKK'nın ateşkes ilan etmesini duyurması ile devam sürece ilişkin açıklamalar yaptı.
Habertürk'te katıldığı canlı yayında konuşan Sırrı Süreyya Önder, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili ilk açıklama yaptığı günü yaşananları da anlattı.
Sırrı Süreyya Önder o güne ilişkin şöyle konuştu:
"Toplantı halinde Meclis'teydik. Birdenbire ortalık kalkıştı. Korumaları Cevdet Bey'e telefon getirdi. Bekir Bey'i aramaya başladılar. 'Efendim sayın Bahçeli konuşma yapmış' dediler. Tutanakları geldi, okuduk, sarsıcı bir konuşmaydı. Defalarca okuduk, videosunu seyrettim. Onun üzerine o toplantı akamete uğradı. Ahmet Türk'le benim odama geçtik. 'Başka zaman toplanırız şu an büyük bir şey gelişti' dedik. Odama oturduk, ilk defa asistan arkadaşım aradı 'Sayın Bahçeli'nin makamından arıyorlar, görüşmek istiyor' diye. 'Buyurun bağlayın' dedim. Diafona aldım, Ahmet Abi de dinliyordu. Sağlığımı sordu, ben de onun sağlığını sordum. 'Barışı görelim ondan sonra Allah emanetini alsın' dedim. 'Olur mu efendim daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın' dedi. 'Çiviyi arşı alaya çaktınız, henüz değerlendirmeye boyumuz yetmiyor' dedim. Ahmet Abi ile sohbet ettiler. Karşılıklı kapattık. Sonra kendisini ziyaret ettik.”
“ÖCALAN ‘ONU ÇOK ZORLUYORLAR, MECLİS’E GELMEYEYİM’ DEDİ”
Önder, "Sayın Bahçeli Meclis'te gelsin konuşsun, demişti. Dediğinden ricat edecek seciyede bir insan değil. Hep arkasında durdu. Sayın Öcalan dedi ki 'onu çok zorluyorlar, onun işini güçleştirmeyelim, ben Meclis'e gelmeyeyim, orada siz varsınız, ben buradan konuşurum' dedi” ifadelerini kullandı.
“BİR TALEBİ OLMADI, BU İŞİN HİÇBİR ŞARTI YOK”
Önder, şöyle devam etti:
"Bir talebi oldu mu? Hayır ve asla! Bu işin hiçbir şartı yok. Ön şart ya da sonrasında bir şart yok. Bunu bütün şerefimle söylüyorum. Ben de ömrünü bu işe vakfetmiş bir barış emekçisiyim. Bu uğurda toprağın altına giden insanlar, yıllarca zindanda kalan, aşını, işini sağlığını kaybedenler var. Memleketin hassasiyetinin hepsini aynı kantarda tartarsak. Kürtler de soruyor. Birlikte kuracağız bu barışı. Birbirimizin ufkuna bakacağız. Bunun başka yolu yok. Şerefim üzerine temin ediyorum ki, bu işin pazarlığı ya da şartı yok. Ben de bu lafı kolay kolay kullanmam. Yarın gök kubbe altında ayan olmayan hiçbir şey yok."
“HÜKÜMET DE DEVLET DE İTİRAZ ETMİYOR O PARAGRAFA”
Önder, Öcalan’ın çağrısından sonra açıkladığı mesaja ilişkin de şunları söyledi:
"Bu iş ağır bir sorumluluktur. Barışı kuruyoruz. Farklı değerlendirmeleri yapanlar akıldan vazgeçmişler. Bu cümle bir şerh cümlesi değil. Bu olursa bir şart cümlesi de değil. Daha açık haliyle söyleyeyim, bu mektup belli mutabakatlarla çıkmıştır. Milletin gözden kaçırdığı bu anlama gelen cümle zaten mektubun içinde var. Demokratik toplum vurgusunun olduğu yerde cümleler var. Sayın Öcalan dedi ki ‘Bunu da eklemem lazım’ baktılar bir mani yok dediler. Devlet yetkilileri önerdi, 'Bir arkadaşımızdan isteyin, bu da sizin düşünceniz olarak orada derc edilsin'. Yani bu şerh, şart anlamına gelmiyor. Bunun tamamını okusaydık kimse bu paragraf üzerinden herhangi bir spekülasyon üretilecek miydi merak ediyorum. Hükümet de devlet de itiraz etmiyor o paragrafa.”
"ERDOĞAN’LA BELKİ BİR GÖRÜŞME OLACAKTIR"
Önder, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme olabileceğini de kaydetti:
“Önümüzdeki zaman süreçte sayın Cumhurbaşkanı ile yüz yüze değerlendirme, görüşlerimizi aktarma, önerilerini dinleme anlamında belki bir görüşme olacaktır. Herkesin kaygısı, temkinliliği, şüphesi anlaşılabilir. Ne zamana kadar? Düne kadar. Artık soyut bir şey üzerinde gezinip durmayacağımız somutluğa geldi. Bundan sonra İmralı ziyareti çeşitlenir. Hareket tarzı için gerekli olan altyapı. Bir örnek, silah bırakacaklar, nereye bırakacaklar? Sokağa mı bırakacaklar? Teknik ve hukuki altyapı. Bir kanal İmralı ile açık olacak. Anayasa apayrı bir konu. Yine şerefimle temin ederek son defa söylüyorum; görüşmelerimizin hiçbirinde ne seçim, ne ara seçim ne anayasa böyle bir şey hiçbir şey konuşulmadı."