Erdoğan: Artist müsveddeleri isyan çağrısı yapıyor!
İstanbul'daki törende konuşan Başbakan Erdoğan, Gezi olaylarının yıldönümü nedeniyle Taksim'de toplanma çağrısı yapan sanatçıları eleştirdi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşlar:
İstanbul’un fethinin, büyük fethin 561’nci yıl dönümünü idrak ederken, Fatih Sultan Mehmet’i onun övülmüş ordusunu askerini hürmetle yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diye dua ediyorum. Siz bizim iftihar vesilemizsiniz. Siz bizim gurur kaynağımızsınız. Sevgili gençler dün akşam Küçükçekmece’de Yahya Kemal Beyatlı gösteri merkezinde, oradaki gençlerimize de ifade ettim. Genç kardeşlerim fethin manasını çok iyi öğrenmek, fetih ruhunu çok iyi anlamak, Fatih Sultan Mehmet'in ufkunu vizyonunu özellikle de onun bizlere emanet bıraktığı fetih ruhunu çok iyi kavramak durumundayız.
Bizim millet olarak tarihimizle aramıza set çekmek istediler. İrtibatı koparmak istediler. Bizi kendi öz değerlerimize, öz kültürümüze kendi kavramlarımıza yabancılaştırmak istediler. Fetih kavramının içini boşaltmak için, asırlar boyunca sinsice mücadele verdiler. Burada bir kez daha hatırlatmak isterim, Fetih işgal değildir sevgili gençler. İlhak değildir, gasp etmek değildir. Zorla ele geçirmek değildir. Fetih açmaktır, fetih köhnemiş kilitleri açmış, pas tutmuş kapıları aramak, gönüllere giriş yapabilmektedir. Fetih zalime dur diyebilmek, zulme itiraz edebilmektir.
"FETİH DÖNÜŞÜMDÜR"
Fetih mazlumların elinden tutmak, yolda kalmışların, yoksulların yüreğine su serpebilmektir. Zulmün egemen olduğu o diyarlara hakkı taşımak adaleti taşımak, hoş görüyü taşımaktır. Unutmayın her yeni başlangıç bir fetihtir. Eskimiş olanı köhnemiş olanı işlevi kalmayanı geride bırakıp yeniye doğru yelken açmak bir fetihtir. Ülkesi için milleti için insanlık için yeni ve aydınlık kapılar aralamak bir fetihtir. Durmadan duraklamadan, rehavete kapılmadan, kalplerin paslanmasına izin vermeden sürekli ilerlemek bir fetihtir. Fetih asla ve asla başkalarının topraklarına göz dikmek, başkalarının topraklarını işgal etmek, içişlerine müdahale etmek değildir. Onun içindir ki Fatih’in Osmanlı’nın adaletini duyanlar, onu hissedenler, başımızda kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz diyerek Fatih’i çiçeklerle karşılamışlardır.
Fetih değişimdir, dönüşümdür. İşte siz bu ülkenin gençleri olarak , fetih ve fetih ruhunu çok iyi anlamak, asrın idrakine de bunu anlatmak zorundasınız. Dün söyledim, daha önceki Küçükçekmece’deki merkezin adını değiştirdik. Bundan önceki gelişimde dedim ki buranın adını Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi yapalım. Tabi fetih deyince aklıma da şu geldi. Kendi gök kubbemiz adlı eserinin içinde geçen orada Yahya Kemal şunu söylüyor
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi
Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın”
Tarihinizden utanmayacaksınız, sırtınızı dönmeyeceksiniz. Unutmayın kökü olmayanın istikbali olmaz. Geçmişini bilmeyen geleceğini asla şekillendiremez. Bizim ecdadımız bizim dedelerimiz bin yıllar boyunca kutlu bir yürüyüşün bir medeniyet davasının kahraman neferleri oldular. Arkalarında her zaman adalet bıraktılar. Arkalarında hoş görü bıraktılar. İnsana sevgi, toprağa, bayrağa sevgi bıraktılar. Biz de ne diyoruz?
"ECDADIMIZ EŞSİZ BİR BİRİKİM BIRAKTI"
Bizim ecdadımız dünya bilimine sanatına devlet yönetimine yön verecek eşsiz bir birikim bıraktılar. İşte sizler bu mirası hem tanımak hem anlamak hem de o mirasa yeni eserler eklemek zorunda olan bir gençliksiniz. Ecdadımız Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de Marmaray’ı denizin altından yürütüyoruz. Sizlerden rica ediyorum gençler, tarihinizi mutlaka ve mutlaka öğrenin. Sağlam kaynaklardan objektif kaynaklardan öğrenin. Türkiye içinde medeniyetimizin muhteşem eserlerini asla öksüz bırakmayın.
Bizim kadim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Fetih büyük medeniyetler inşa etmiştir. Medeniyetimizin fikir mimarlarını lütfen okuyun. Tıpkı ecdadımız gibi sizlerin de tasavvur alemi çok güçlü olmalı. Farklı olandan asla korkmayın asla çekinmeyin.
İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Düşüncesinden güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Siz milli değerlerinize sahip çıktığınız sürece farklı olan sizi daha da zenginleştirecektir. Ne kadar donanımlı olursanız şiddet çatışma kendisine yer bulamayacaktır.
"GEZİCİLER DİKİLİ AĞACI OLMAYANDIR"
Fikrin, düşüncenin olmadığı yerde şiddet vardır. İşte bu geziciler var ya geziciler onlar fikri olmayandır. Onlar düşüncesi olmayandır. Onlar dikili bir ağacı olmayandır. İşte siz öyle bir gençlik olmayacaksınız. Siz kalemle konuşacaksınız.
Diyarbakır’da gördünüz değil mi? 23 Nisan’da yavrular dağa kaçırıldı. Ne dediler aileler BDP’lilere, “Sizin çocuklarınız ABD’de İngiltere’de okurken bizim evlatlarımız dağa kaçırılıyor.”
Onlarda milli ve manevi değerler yok. İşte cemaat görüntüsü altında kan emici istismar yapılanmalarına maalesef açık oldular. Bir yıl önce bunu provasını İstanbul’da yaptılar. Büyük Türkiye’yi durdurmak için gençleri kullandılar.
Çözüm sürecini sabote etmek için gençleri kullandılar. Kadıköy’ün duvarlarında zulüm 1453’te başladı yazıyordu. Bunu yazan köksüz ve hain bir zihniyetin karanlık hedefleri için kullanılan gençlerdi. O gençlere bayrağımızı bile yaktırdılar. Gençlerin üzerinden Türkiye’ye tuzak kurmak istediler. Mısır’daki gençleri de tahrik ettiler. Esmamızı şehit ettiler. Ukrayna’da da gençleri tahrik edip sokağa döktüler ve ülkeyi ne hale getirdiler. Türkiye’de bunu başaramayacaklar. Çünkü Türkiye’de 1453’e, 1071’e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye’de bayrağına vatanına istiklaline ve istikbaline aşık bir gençlik var. İşte o gençliğin sabrı o tuzağı bozdu dağıttı. Yine o tuzağı canlandırmak istiyorlar.
Artist, sanatçı görünümünde bir takım müsveddeleri yeni acılar yeni ölümler yaşansın diye isyan çağrıları yapıyorlar. Ama bu gençlik bu çağrılara asla kulak asmayacak. Onlar şiddet dese de siz fikirlerinizle cevap vereceksiniz.
Bir de bildiğiniz gibi son 3-4 yıldır bir olayla karşı karşıyayız. Cemaat adı altında örgütlenen örgüt hırsını ülkesinin çıkarlarının üzerinde gören istismarcılara karşı lütfen dikkatli olun. Temel referansları çarpıtarak kirli örgüt çıkarları ve hatta ülkesine ihanet için kullananlara fırsat tanımıyoruz sizler de tanımayın.
Kuranı Kerim’i Hz. Peygamberi dahi kendilerine alet edecek kadar alçalanlara itibar etmeyin. Sahte şeyhlere hocalara asla inanmayın prim vermeyin. Unutmayın bize Allahımız yeter. Bize Peygamberimiz yeter. Bize kitabımız Kuran’ı Kerim yeter. “Pensilvanya’daki zat dediyse doğrudur” diyen bir mantık bir Müslümanın mantığı değildir. Zira sevgililer sevgilisi peygamberimiz dediyse doğrudur.
"TWITTER'IN FACEBOOK'UN ESİRİ OLMAYIN"
Sizin ilminiz ve ferasetiniz inşallah bu oyunları bozacaktır. Ülkesine ihanet eden hainleri vatanseverlerden ayırın. Sizlerin de sahtekarların tuzağından uzak kalmanızı önemle rica ediyorum. Lütfen modern iletişim imkanlarını bilgisayarı interneti muhtemel tehlikelerini görerek buna karşı dikkatli olarak kullanın. Twitter’ın, Facebook’un, Youtube’un esiri asla olmayın. İnternetin getirdiği görsel çılgınlıklara sanal ilişkilere teslim olmayın.
İnşallah seçme ve seçilme yaşını 18’e indirmemiz gerekiyor. Almanya’da Hollanda’da oluyor. Orada oluyorsa Türkiye’de neden olmasın. Bakıyorsunuz bir MHP’li yetkili, “parlamentoyu çoluk çocuğa mı teslim edeceğiz” diyor. Ben ülkücü gençliğe, MHP’ye gönül veren gençliğe de sesleniyorum. Size güvenmeyen bu zihniyetin peşinden nasıl gidiyorsunuz diyorum.
Tarihten aldığınız güçle geleceği şekillendirme kararlılığı içinde olmanızı sizden rica ediyorum. Lügatinizde vazgeçmek kavramı geri adım atmak kavramı olmasın. Fethe fetih ruhuna İstanbul’a sahip çıkın.
"DEVLET BAŞKANIMIZA TAKDİM EDİYORUM"
Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı İsmail Kahraman, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül verilmesinin ardından Başbakan Erdoğan’a bazı hediyeler takdim etti.
Kahraman burada şöyle konuştu:
Bir tarafında Fatih’in tuğrası diğer tarafında Sayın başbakanımızın fotoğrafının bulunduğu 22 ayar sikke bastırdık.
Şimdi bunu devlet başkanımıza takdim ediyorum.
Dilim sürçmüş değil, devletimizin yüzüncü yılını sizin başkanlığınızda kutlayacağız
İstanbul’un fethinin, büyük fethin 561’nci yıl dönümünü idrak ederken, Fatih Sultan Mehmet’i onun övülmüş ordusunu askerini hürmetle yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diye dua ediyorum. Siz bizim iftihar vesilemizsiniz. Siz bizim gurur kaynağımızsınız. Sevgili gençler dün akşam Küçükçekmece’de Yahya Kemal Beyatlı gösteri merkezinde, oradaki gençlerimize de ifade ettim. Genç kardeşlerim fethin manasını çok iyi öğrenmek, fetih ruhunu çok iyi anlamak, Fatih Sultan Mehmet'in ufkunu vizyonunu özellikle de onun bizlere emanet bıraktığı fetih ruhunu çok iyi kavramak durumundayız.
Bizim millet olarak tarihimizle aramıza set çekmek istediler. İrtibatı koparmak istediler. Bizi kendi öz değerlerimize, öz kültürümüze kendi kavramlarımıza yabancılaştırmak istediler. Fetih kavramının içini boşaltmak için, asırlar boyunca sinsice mücadele verdiler. Burada bir kez daha hatırlatmak isterim, Fetih işgal değildir sevgili gençler. İlhak değildir, gasp etmek değildir. Zorla ele geçirmek değildir. Fetih açmaktır, fetih köhnemiş kilitleri açmış, pas tutmuş kapıları aramak, gönüllere giriş yapabilmektedir. Fetih zalime dur diyebilmek, zulme itiraz edebilmektir.
"FETİH DÖNÜŞÜMDÜR"
Fetih mazlumların elinden tutmak, yolda kalmışların, yoksulların yüreğine su serpebilmektir. Zulmün egemen olduğu o diyarlara hakkı taşımak adaleti taşımak, hoş görüyü taşımaktır. Unutmayın her yeni başlangıç bir fetihtir. Eskimiş olanı köhnemiş olanı işlevi kalmayanı geride bırakıp yeniye doğru yelken açmak bir fetihtir. Ülkesi için milleti için insanlık için yeni ve aydınlık kapılar aralamak bir fetihtir. Durmadan duraklamadan, rehavete kapılmadan, kalplerin paslanmasına izin vermeden sürekli ilerlemek bir fetihtir. Fetih asla ve asla başkalarının topraklarına göz dikmek, başkalarının topraklarını işgal etmek, içişlerine müdahale etmek değildir. Onun içindir ki Fatih’in Osmanlı’nın adaletini duyanlar, onu hissedenler, başımızda kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz diyerek Fatih’i çiçeklerle karşılamışlardır.
Fetih değişimdir, dönüşümdür. İşte siz bu ülkenin gençleri olarak , fetih ve fetih ruhunu çok iyi anlamak, asrın idrakine de bunu anlatmak zorundasınız. Dün söyledim, daha önceki Küçükçekmece’deki merkezin adını değiştirdik. Bundan önceki gelişimde dedim ki buranın adını Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi yapalım. Tabi fetih deyince aklıma da şu geldi. Kendi gök kubbemiz adlı eserinin içinde geçen orada Yahya Kemal şunu söylüyor
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi
Senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın”
Tarihinizden utanmayacaksınız, sırtınızı dönmeyeceksiniz. Unutmayın kökü olmayanın istikbali olmaz. Geçmişini bilmeyen geleceğini asla şekillendiremez. Bizim ecdadımız bizim dedelerimiz bin yıllar boyunca kutlu bir yürüyüşün bir medeniyet davasının kahraman neferleri oldular. Arkalarında her zaman adalet bıraktılar. Arkalarında hoş görü bıraktılar. İnsana sevgi, toprağa, bayrağa sevgi bıraktılar. Biz de ne diyoruz?
"ECDADIMIZ EŞSİZ BİR BİRİKİM BIRAKTI"
Bizim ecdadımız dünya bilimine sanatına devlet yönetimine yön verecek eşsiz bir birikim bıraktılar. İşte sizler bu mirası hem tanımak hem anlamak hem de o mirasa yeni eserler eklemek zorunda olan bir gençliksiniz. Ecdadımız Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de Marmaray’ı denizin altından yürütüyoruz. Sizlerden rica ediyorum gençler, tarihinizi mutlaka ve mutlaka öğrenin. Sağlam kaynaklardan objektif kaynaklardan öğrenin. Türkiye içinde medeniyetimizin muhteşem eserlerini asla öksüz bırakmayın.
Bizim kadim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. Fetih büyük medeniyetler inşa etmiştir. Medeniyetimizin fikir mimarlarını lütfen okuyun. Tıpkı ecdadımız gibi sizlerin de tasavvur alemi çok güçlü olmalı. Farklı olandan asla korkmayın asla çekinmeyin.
İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Düşüncesinden güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Siz milli değerlerinize sahip çıktığınız sürece farklı olan sizi daha da zenginleştirecektir. Ne kadar donanımlı olursanız şiddet çatışma kendisine yer bulamayacaktır.
"GEZİCİLER DİKİLİ AĞACI OLMAYANDIR"
Fikrin, düşüncenin olmadığı yerde şiddet vardır. İşte bu geziciler var ya geziciler onlar fikri olmayandır. Onlar düşüncesi olmayandır. Onlar dikili bir ağacı olmayandır. İşte siz öyle bir gençlik olmayacaksınız. Siz kalemle konuşacaksınız.
Diyarbakır’da gördünüz değil mi? 23 Nisan’da yavrular dağa kaçırıldı. Ne dediler aileler BDP’lilere, “Sizin çocuklarınız ABD’de İngiltere’de okurken bizim evlatlarımız dağa kaçırılıyor.”
Onlarda milli ve manevi değerler yok. İşte cemaat görüntüsü altında kan emici istismar yapılanmalarına maalesef açık oldular. Bir yıl önce bunu provasını İstanbul’da yaptılar. Büyük Türkiye’yi durdurmak için gençleri kullandılar.
Çözüm sürecini sabote etmek için gençleri kullandılar. Kadıköy’ün duvarlarında zulüm 1453’te başladı yazıyordu. Bunu yazan köksüz ve hain bir zihniyetin karanlık hedefleri için kullanılan gençlerdi. O gençlere bayrağımızı bile yaktırdılar. Gençlerin üzerinden Türkiye’ye tuzak kurmak istediler. Mısır’daki gençleri de tahrik ettiler. Esmamızı şehit ettiler. Ukrayna’da da gençleri tahrik edip sokağa döktüler ve ülkeyi ne hale getirdiler. Türkiye’de bunu başaramayacaklar. Çünkü Türkiye’de 1453’e, 1071’e sahip çıkan bir gençlik var. Türkiye’de bayrağına vatanına istiklaline ve istikbaline aşık bir gençlik var. İşte o gençliğin sabrı o tuzağı bozdu dağıttı. Yine o tuzağı canlandırmak istiyorlar.
Artist, sanatçı görünümünde bir takım müsveddeleri yeni acılar yeni ölümler yaşansın diye isyan çağrıları yapıyorlar. Ama bu gençlik bu çağrılara asla kulak asmayacak. Onlar şiddet dese de siz fikirlerinizle cevap vereceksiniz.
Bir de bildiğiniz gibi son 3-4 yıldır bir olayla karşı karşıyayız. Cemaat adı altında örgütlenen örgüt hırsını ülkesinin çıkarlarının üzerinde gören istismarcılara karşı lütfen dikkatli olun. Temel referansları çarpıtarak kirli örgüt çıkarları ve hatta ülkesine ihanet için kullananlara fırsat tanımıyoruz sizler de tanımayın.
Kuranı Kerim’i Hz. Peygamberi dahi kendilerine alet edecek kadar alçalanlara itibar etmeyin. Sahte şeyhlere hocalara asla inanmayın prim vermeyin. Unutmayın bize Allahımız yeter. Bize Peygamberimiz yeter. Bize kitabımız Kuran’ı Kerim yeter. “Pensilvanya’daki zat dediyse doğrudur” diyen bir mantık bir Müslümanın mantığı değildir. Zira sevgililer sevgilisi peygamberimiz dediyse doğrudur.
"TWITTER'IN FACEBOOK'UN ESİRİ OLMAYIN"
Sizin ilminiz ve ferasetiniz inşallah bu oyunları bozacaktır. Ülkesine ihanet eden hainleri vatanseverlerden ayırın. Sizlerin de sahtekarların tuzağından uzak kalmanızı önemle rica ediyorum. Lütfen modern iletişim imkanlarını bilgisayarı interneti muhtemel tehlikelerini görerek buna karşı dikkatli olarak kullanın. Twitter’ın, Facebook’un, Youtube’un esiri asla olmayın. İnternetin getirdiği görsel çılgınlıklara sanal ilişkilere teslim olmayın.
İnşallah seçme ve seçilme yaşını 18’e indirmemiz gerekiyor. Almanya’da Hollanda’da oluyor. Orada oluyorsa Türkiye’de neden olmasın. Bakıyorsunuz bir MHP’li yetkili, “parlamentoyu çoluk çocuğa mı teslim edeceğiz” diyor. Ben ülkücü gençliğe, MHP’ye gönül veren gençliğe de sesleniyorum. Size güvenmeyen bu zihniyetin peşinden nasıl gidiyorsunuz diyorum.
Tarihten aldığınız güçle geleceği şekillendirme kararlılığı içinde olmanızı sizden rica ediyorum. Lügatinizde vazgeçmek kavramı geri adım atmak kavramı olmasın. Fethe fetih ruhuna İstanbul’a sahip çıkın.
"DEVLET BAŞKANIMIZA TAKDİM EDİYORUM"
Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı İsmail Kahraman, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül verilmesinin ardından Başbakan Erdoğan’a bazı hediyeler takdim etti.
Kahraman burada şöyle konuştu:
Bir tarafında Fatih’in tuğrası diğer tarafında Sayın başbakanımızın fotoğrafının bulunduğu 22 ayar sikke bastırdık.
Şimdi bunu devlet başkanımıza takdim ediyorum.
Dilim sürçmüş değil, devletimizin yüzüncü yılını sizin başkanlığınızda kutlayacağız