Erdoğan "AİHM'lik iş kalmadı" demişti: Eski AİHM Yargıcı'ndan dikkat çeken Kavala açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osman Kavala için "Artık AİHM'lik iş kalmadı" dedi. Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen'den dikkat çeken bir açıklama geldi

AİHM, 2019’da Türkiye’yi, Kavala’nın siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduğu gerekçesiyle mahkum etmiş, bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerektiğini karar altına almıştı. Ancak Kavala’nın, aynı kanıtlarla farklı suç maddelerinden yeni davalar açılarak cezaevinde tutulması üzerine AİHM kararlarının uygulanmasını denetlemekle yükümlü Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye için yaptırım sürecini başlatmıştı. Konsey, kararın gereğinin Türkiye tarafından yerine getirilip getirilmediği konusunda tespit yapması için dosyayı AİHM’ye göndermişti.

Erdoğan, bu konuda, şu açıklamayı yaptı:

“Bunlar uluslararası hukuku da bilmiyorlar. Artık AİHM’lik iş kalmadı, bitti o iş. Neden bitti? Çünkü burada hüküm giydi. Hüküm giydiği için bu işin AİHM’le artık alakası yok. AİHM alacak bakacak edecek ama hüküm giydi diyecek bu işi artık masadan kaldıracak. Bu tabi ağırlaştırılmış bir müebbettir ve Türk yargısının vermiş olduğu bu karara yerlisi yabancısı herkes saygı duymak mecburiyetinde. Yani başka ülkelerin hukuku var da bizim ülkemizin hukuku yok mu? Ve şu anda bu hukuk çalışmaya başlamıştır. Ve Türkiye’de özellikle yerli Soros, Gezi olaylarının koordinatörlüğü sebebiyle devleti hiçe sayan, devletin kurumlarına saldıran bunun bedelini ödeyecektir. Olay bu.”

TÜRMEN: AİHM İÇİN FARK ETMEZ

Kavala’nın hüküm giymesinin AİHM ve Avrupa Konseyi’ndeki süreci nasıl etkileyeceği konusunda T24’e konuşan eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen ise aksi görüşte. Türmen, şunları söyledi:

“MAHKEME, HÜKÜMETİN TEZİNİ ÇÜRÜTTÜ”

"İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı tabi ki AİHM incelemesi bakımından sonuçlar doğuracak. Bir kere Türk hükümetinin tezi AİHM’nin 2019 yılında verdiği karar Gezi davası ile ilgiliydi, TCK’nın 312. Maddesi ile ilgiliydi ve hükümeti devirmek suçuyla ilgiliydi. O suçtan beraat etti ve tahliye edildi. Türk hükümetine göre AİHM kararı uygulanmış oldu. Türk hükümeti, şu andaki tutuklamanın casusluk suçundan 328. Maddeden yapıldığını söyledi.

Bakanlar Komitesi bunu da reddetti. Bütün olgular aynı dedi. Bu da diğer tutuklamanın devamı dedi. Yeni bir durum ortaya çıktı çünkü mahkeme yine 312. Maddeden mahkumiyet kararı verdi. 328’den beraat etti. O zaman neden casusluktan suçlandı Kavala. Mahkeme, Türk hükümetinin tezini çürüttü."

“TÜRKİYE’NİN BU SAVUNMAYI YAPMASI İÇİN DAVA HIZLA BİTİRİLDİ”

"Türkiye, kararla birlikte Kavala’nın tutuklu statüsünden çıkıp, hükümlü statüsüne girdiğini, ortada uygulanmayan bir dava da kalmamıştır savunması yapabilir. Bu görüşün AİHM tarafından kabul edileceğini hiç sanmıyorum. AİHM açısından davaya baktığınızda ortada Kavala’nın hukuka aykırı biçimde hürriyetinden mahkum edilme meselesi var. Özgürlüğünden yoksun kılınmasını AİHM, kendi kararında neden meşru bir kuşkuya dayanmadığını, neden haksız olduğunu uzun uzun anlatmıştır. Suçluluğu gösteren hiçbir delil olmadığını söylemiştir. Kaldı ki 18. Maddeden mahkumiyet. İktidarın, Kavala’yı susturmak için bu yola gitti mahkumiyeti. AİHM açısından şartlar şimdi de geçerli. Hürriyetinden yoksun olma durumu var. Tutuklu mu hükümlü mü olduğu hiç mi hiç fark etmez AİHM için. O nedenle Türkiye böyle bir görüş ileri sürecek olursa ki öyle olacağını sanıyorum. Verilen süre 11 Mayıs’ta bitiyor, onun için bu tarihte bitmesi istenildi."

“KARAR UYGULANMAK ZORUNDA”

"Böyle bir argüman ileri sürülür ve argüman reddedilirse AİHM, Türkiye’nin kararı uygulamadığına hükmedecektir. Türkiye, kararı uygulamak zorundadır. Neden iktidar çevreleri bunu anlamıyor, anlayamıyorum. Türkiye bir sözleşmeye taraftır ve bu sözleşmenin 46. Maddesine göre AİHM kararları bağlayıcıdır. Çok basit bir mesele bu. Açık. Yorumlanacak bir tarafı yok. Buna rağmen hala Türkiye’de bu tartışılıyor."

“12 EYLÜL’DE BİLE ÇIKARTILMADIK, ŞİMDİ ÇIKARTILABİLİRİZ”

"Türkiye, 12 Eylül döneminde bile Avrupa Konseyi’nden ihraç edilmedi ama AİHM bu tespiti yapar ve karar uygulanmazsa ihraç edilebilir. Askeri yönetimde uygulanmayan bir yaptırımın şimdi uygulanması nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok enteresan olur."