Erdil Yaşaroğlu'ndan 'baskın' iddiasına cevap

Karikatürlerini paylaşan kişilere telif davası açtığı iddia edilen Erdil Yaşaroğlu, yine telif davasıyla gündeme geldi. Karikatürist, öğretmen olduğu iddia edilen kişinin iddialarına yanıt verdi.

Karikatürlerini paylaşan kişilere telif davası açtığı iddia edilen Erdil Yaşaroğlu, hakkındaki son iddiaya yanıt verdi.

Bir öğretmenin karikatür paylaştı diye evinin polisler tarafından basıldığı iddiasını yalanlayan Erdil Yaşaroğlu, Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Sevgili arkadaşlar, dün akşam güzel linç yedim. Çok haklısınız, ben de 2 karikatür için evine 5 polisle baskın yapılmış bir öğretmenin çocuklarının elinden bilgisayarlarının alındığını okusam, çok üzülürdüm. Önce şunu söyleyeyim, biz kimse için izinsiz karikatür yayınladı diye hukuki olarak ev arama, el koyma talebinde bulunmadık, asla da bulunmayız. Karikatürlerimizden galeri yapan koca haber siteleri bile dahil buna.

Bir de bu flood sıfır takipçili, isimsiz, yeni açılmış, hiç bir gönderisi olmayan hesaptan yazılmış. Gerçek gibi mi geliyor size? Üstelik bu yeni hesabın ilk floodu daha yayınlanır yayınlanmaz, ilk olarak davalı olduğumuz site sahipleri ve şirketler tarafından paylaşılıp yayıldı. Hadi gerçek diyelim. Biz web sitesi üzerinden şikayette bulunuyoruz. Arkasında kim olduğunu bilmiyoruz. Haklı olduğumuz halde, üzüldüğümüz için sonradan vazgeçtiğimiz siteler var. Geçen haftalarda da isimsiz bir "sağlıkçı" flood'u aynı yöntemle ortaya çıkmıştı.

Yeri gelmişken söyleyeyim, bloğunda karikatür paylaşan öğrenciye açılmış bir dava yok. 58 yaşındaki emekli kadına ya da 70 yaşındaki amcaya da dava açılmadı. Sosyal medyada ya da Whatsapp'ta karikatür paylaştı diye kimseye suç duyurusu yapmıyoruz. Avatarını karikatür yaptı diye açılmış bir dava da yok. Sadece ticari sitelerle derdimiz. Şunu da ekleyeyim, biz suç duyurusunda bulunduk diye tutuklanan, nezarethaneye atılan, göz altına alınan kimse de yok.

Telif davalarında böyle şeyler olmuyor. Her yazılana inanmayın lütfen. Uyar kaldır yöntemini söyleyenler var. Bir çoğunu uyardık zaten. Bazıları "kaldırmıyorum, dava açarsan aç" pişkinliğiyle döndü. Yıllarca dergilerimizde, kitaplarımızda yazdık izinsiz kullanmayın diye. İzin isteyen bir çoğuna da izin verdik üstelik. Bilinçli olarak emeğimizi korumaya çalışmamızı manipüle etmeye çalışan kişilerin gazına gelmeyin arkadaşlar. Sözlüklerde falan da bize giydirip duruyorsunuz (ki orda normal) Ama bari haklı giydirin. Bir de "bunu paylaşıcam ama dava açarsın, iban yollayın, yolsuz kaldıysan" şakaları da eskidi ve zaten komik değillerdi. Sevgili troller, saldıracaksanız yeni bişey bulun. Sevgiler."

NE İDDİA EDİLMİŞTİ?

Öğretmen olduğu iddia edilen @muallimbsk adlı kullanıcı, karikatür paylaştığı için evinin basıldığını şu ifadelerle iddia etmişti:

"18.01.2021 pazartesi günü öğle vakti, sıradaki canlı derse başlamak için bilgisayarın başında bekliyordum. Derse daha yarım saat vardı. Eğitimci olarak başta öğrencilerim olmak üzere çocuklar için açtığım tamamen değerler eğitimi içerikli hikaye ve masalların olduğu bir sitem var. Boş durmayayım, sözünde durmak konulu bir hikaye yazayım dedim.

Yazarken 5 polis baskın yapar gibi evime geldi. Arama yapacağız dediler. Çoluk çocuk şok olduk. Elimiz ayağımıza dolaştı. Mevzu ne diye sorduğumda o anın şokuyla aklımda kalan "web sitesi" ve "penguen şikayet" sözlerinden meseleyi zor da olsa anladım. Çünkü birkaç ay evvel 2014 yılında sitesinde kurban bayramında bir kurban karikatürü paylaşan birinin ifadeye çağrıldığını okumuştum. O aklıma geldi. Ben de 2017 yılında tasarruflu olmak ve cimrilikten uzak durmak konulu hikayenin altında konu daha iyi anlaşılsın diye whatsapp gruplarında mı sosyal medyada mı karşıma çıktığını hatırlamadığım birkaç karikatür bulup eklemiştim. Bu karikatürlerden 2 tanesi Penguen dergisine ve Erdil Yaşaroğlu'na aitmiş. Uzun yıllardır orada burada paylaşılan karikatürlerin telif uyarısı dahi yapılmadan suç duyurusunda bulunulması ile karşı karşıyaydım. Eğitimci olarak çocuklar tasarruf konusunu daha iyi anlasın diye paylaştığım karikatür bana bilişim suçlusu muamelesi yaşattı. Yaşadığım sinir ve stresin ne kadar süreceği, sürecin nasıl işleyeceği meçhul."