ERDAL ŞAFAK'TAN ERTUĞRUL ÖZKÖK'E YANIT!.. "AYDIN DOĞAN'IN HEP İYİ VE GÜNCEL FOTOGRAFINI KULLANDIK!.."
"Ertuğrul Özkök "Bir insan o manşeti atarken, bir sayfa yöneticisi o sayfayı yaparken eli hiç mi titremez?" diye soruyor. Titremez olur mu?
Mertlik ve dürüstlük
Sermaye Piyasası Kurulu'nun Aydın Doğan'ın kurduğu off-shore şirketlerinden geçirdiği kâğıt ithalatıyla Hürriyet ve Milliyet'in küçük ortaklarını zarara uğrattığı iddiasıyla hazırladığı rapor ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürütmekte olduğu soruşturmayla ilgili araştırmamıza aslında dün son noktayı koyduk.
Ancak özellikle Hürriyet gerek araştırmamızı, gerekse yürütülmekte olan soruşturmayı saptırmaya yönelik iddialar ortaya atınca, bir yazı daha şart oldu.
Bunun asla "Medya savaşı" olmadığını, yalnızca habercilik yaptığımızı bir kez daha vurgulayarak yanıtlarımızı sıralayalım.
Biz Hürriyet değiliz
Hürriyet bizi "İftira atmak"la suçluyor. Yanlış: Biz sadece Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kapsamlı raporunda yer alan bilgileri ve iddiaları aktarıyoruz. O iddialar, öne sürdükleri gibi iftiraysa, çaresi kolay:
SPK'yı mahkemeye versinler. Çünkü "İftira" ciddi bir suç. Türk Ceza Kanunu'nun 267'nci maddesinde iftira suçunu işleyenlerin 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor. Hele bu suç bir de SPK raporu örneğinde olduğu gibi, "Maddi eser ve deliller uydurularak" işlenirse, cezanın yarı oranında artırılmasına hükmediliyor. Buyursunlar, yargı yolu açık.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök "Bir insan o manşeti atarken, bir sayfa yöneticisi o sayfayı yaparken eli hiç mi titremez?" diye soruyor. Titremez olur mu? O nedenle mesleğin ilkelerini zedelemeden habercilik yapmak için tüm özeni gösterdik. Örneğin Aydın Doğan'ın hep iyi ve güncel fotoğraflarını kullandık.
Hatırlarız; Doğan Grubu, özellikle de Hürriyet ve Milliyet gazeteleri, ne zaman SABAH'ın bundan önceki sahibi olan, bugün de kurduğu bir grupla medya patronluğunu sürdüren Turgay Ciner'le ilgili bir yayın yapsa, onun çok ama çok yıllar önce çekilmiş, polisler arasındaki bir fotoğrafını kullanırdı. O fotoğrafa konu olan olayın da aslında takipsizlikle sonuçlandığını bildiği halde.
Hatırlarız; Doğan Grubu, özellikle de Hürriyet Gazetesi, ne zaman SABAH'ın kurucu sahibi Dinç Bilgin'le ilgili bir haber yapsa, ya Etibank soruşturması kapsamında tutuklandığı dönemden kalma, cezaevi aracından indirilirken ya da polisler eşliğinde mahkeme salonuna götürülürken çekilmiş fotoğraflarını kullanırdı. Etibank öncesi dönemindeki Bilgin veya SABAH haberlerinde de kamuoyunun Dinç Bey'i son derece olumsuz algılamasını sağlayacak fotoğraflar tercih edilirdi.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ!,,
Ancak özellikle Hürriyet gerek araştırmamızı, gerekse yürütülmekte olan soruşturmayı saptırmaya yönelik iddialar ortaya atınca, bir yazı daha şart oldu.
Bunun asla "Medya savaşı" olmadığını, yalnızca habercilik yaptığımızı bir kez daha vurgulayarak yanıtlarımızı sıralayalım.
Biz Hürriyet değiliz
Hürriyet bizi "İftira atmak"la suçluyor. Yanlış: Biz sadece Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kapsamlı raporunda yer alan bilgileri ve iddiaları aktarıyoruz. O iddialar, öne sürdükleri gibi iftiraysa, çaresi kolay:
SPK'yı mahkemeye versinler. Çünkü "İftira" ciddi bir suç. Türk Ceza Kanunu'nun 267'nci maddesinde iftira suçunu işleyenlerin 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor. Hele bu suç bir de SPK raporu örneğinde olduğu gibi, "Maddi eser ve deliller uydurularak" işlenirse, cezanın yarı oranında artırılmasına hükmediliyor. Buyursunlar, yargı yolu açık.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök "Bir insan o manşeti atarken, bir sayfa yöneticisi o sayfayı yaparken eli hiç mi titremez?" diye soruyor. Titremez olur mu? O nedenle mesleğin ilkelerini zedelemeden habercilik yapmak için tüm özeni gösterdik. Örneğin Aydın Doğan'ın hep iyi ve güncel fotoğraflarını kullandık.
Hatırlarız; Doğan Grubu, özellikle de Hürriyet ve Milliyet gazeteleri, ne zaman SABAH'ın bundan önceki sahibi olan, bugün de kurduğu bir grupla medya patronluğunu sürdüren Turgay Ciner'le ilgili bir yayın yapsa, onun çok ama çok yıllar önce çekilmiş, polisler arasındaki bir fotoğrafını kullanırdı. O fotoğrafa konu olan olayın da aslında takipsizlikle sonuçlandığını bildiği halde.
Hatırlarız; Doğan Grubu, özellikle de Hürriyet Gazetesi, ne zaman SABAH'ın kurucu sahibi Dinç Bilgin'le ilgili bir haber yapsa, ya Etibank soruşturması kapsamında tutuklandığı dönemden kalma, cezaevi aracından indirilirken ya da polisler eşliğinde mahkeme salonuna götürülürken çekilmiş fotoğraflarını kullanırdı. Etibank öncesi dönemindeki Bilgin veya SABAH haberlerinde de kamuoyunun Dinç Bey'i son derece olumsuz algılamasını sağlayacak fotoğraflar tercih edilirdi.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ!,,