Ercan Saatçi'nin tehdidi Sabah yazarını güldürdü: Doğan Grubu’nun satıldığından haberi yok!
Sabah yazarı Mevlüt Tezel, Ercan Saatçi'nin muhabirlere tehdit ve hakarette bulunmaması gerektiğini bilecek kadar medyada çalıştığını söyledi.
İki kadınla görüntülenen Ercan Saatçi'nin büyük rezalete imza attığını söyleyen Mevlüt Tezel, "Böyle olaylara çok alıştık; gazetecilere kızan, tipik şımarık ünlü hezeyanları bunlar. Saatçi, kamuya açık alanda görüntülenmesinin nesine itiraz ediyor acaba? Yaptığı suç aslında." ifadelerini kullandı.
Saatçi'nin yanındakilere "Bu çocuk nerede çalışıyor? Hemen işine son verdirelim" dediğini söyleyen Tezel, "Saatçi'nin kafası güzeldi galiba. Güzel olabilir ama bu, gazetecileri tehdit etmeye gerekçe olamaz.Ortada acıklı bir tablo var aslında. Saatçi bir dönem Ertuğrul Özkök'ün damadı kontenjanından Doğan Müzik ve Hürriyet Spor'un başına getirilmişti.
Muhabirlere tehdit ve hakarette bulunmaması gerektiğini bilecek kadar medyada çalıştı! En çok Saatçi'nin gazetecileri işten çıkartmakla tehdit etmesine güldüm. Biri, başta Hürriyet ve Kanal D olmak üzere bütün Doğan Grubu'nun satıldığını Saatçi'ye hatırlatsa iyi olur!" dedi.
İŞTE MEVLÜT TEZEL'İN O YAZISI:
Ercan Saatçi, önceki akşam Nişantaşı'nda, Esra Erol'un doğum günü partisinden iki kadınla çıkarken görüntülenince büyük bir rezalete imza attı. Önce kendisini görüntüleyen kameraya "Yaşa Fenerbahçe sen çok yaşa" diye bağırdı. Sonra da kendisini görüntüleyen kameraman ve muhabir Barış Ağıl'ı yanına çağırdı. Muhabir ve kameramana küfür ederken, cebinden telefonunu çıkardı. Kendisine karşılık vermeyen Ağıl'ın peşinden giderek hakaretler savuran ve bütün bu ayıbını video kaydına alan Saatçi, yanındakilere "Bu çocuk nerede çalışıyor? Hemen işine son verdirelim" dedi. Olayın nedenini ve amacını anlayamayan diğer muhabirler ise Saatçi'yi sakinleştirmeye çalıştı.
Böyle olaylara çok alıştık; gazetecilere kızan, tipik şımarık ünlü hezeyanları bunlar. Saatçi, kamuya açık alanda görüntülenmesinin nesine itiraz ediyor acaba? Yaptığı suç aslında. Muhabir arkadaşlar kamuya açık alanda görev yapmalarını engellediği, tehdit ve hakaretlerde bulunduğu için Saatçi'ye dava açsalar kazanırlar.
Peki, Saatçi yaptığı terbiyesizliği neden kameraya çekti? Kameramana önce "Yaşa Fenerbahçe sen çok yaşa" diye bağırıyor. Ne alaka? Saatçi'nin kafası güzeldi galiba. Güzel olabilir ama bu, gazetecileri tehdit etmeye gerekçe olamaz.
Ortada acıklı bir tablo var aslında. Saatçi bir dönem Ertuğrul Özkök'ün damadı kontenjanından Doğan Müzik ve Hürriyet Spor'un başına getirilmişti. Muhabirlere tehdit ve hakarette bulunmaması gerektiğini bilecek kadar medyada çalıştı!
En çok Saatçi'nin gazetecileri işten çıkartmakla tehdit etmesine güldüm. Biri, başta Hürriyet ve Kanal D olmak üzere bütün Doğan Grubu'nun satıldığını Saatçi'ye hatırlatsa iyi olur!
Saatçi'nin yanındakilere "Bu çocuk nerede çalışıyor? Hemen işine son verdirelim" dediğini söyleyen Tezel, "Saatçi'nin kafası güzeldi galiba. Güzel olabilir ama bu, gazetecileri tehdit etmeye gerekçe olamaz.Ortada acıklı bir tablo var aslında. Saatçi bir dönem Ertuğrul Özkök'ün damadı kontenjanından Doğan Müzik ve Hürriyet Spor'un başına getirilmişti.
Muhabirlere tehdit ve hakarette bulunmaması gerektiğini bilecek kadar medyada çalıştı! En çok Saatçi'nin gazetecileri işten çıkartmakla tehdit etmesine güldüm. Biri, başta Hürriyet ve Kanal D olmak üzere bütün Doğan Grubu'nun satıldığını Saatçi'ye hatırlatsa iyi olur!" dedi.
İŞTE MEVLÜT TEZEL'İN O YAZISI:
Ercan Saatçi, önceki akşam Nişantaşı'nda, Esra Erol'un doğum günü partisinden iki kadınla çıkarken görüntülenince büyük bir rezalete imza attı. Önce kendisini görüntüleyen kameraya "Yaşa Fenerbahçe sen çok yaşa" diye bağırdı. Sonra da kendisini görüntüleyen kameraman ve muhabir Barış Ağıl'ı yanına çağırdı. Muhabir ve kameramana küfür ederken, cebinden telefonunu çıkardı. Kendisine karşılık vermeyen Ağıl'ın peşinden giderek hakaretler savuran ve bütün bu ayıbını video kaydına alan Saatçi, yanındakilere "Bu çocuk nerede çalışıyor? Hemen işine son verdirelim" dedi. Olayın nedenini ve amacını anlayamayan diğer muhabirler ise Saatçi'yi sakinleştirmeye çalıştı.
Böyle olaylara çok alıştık; gazetecilere kızan, tipik şımarık ünlü hezeyanları bunlar. Saatçi, kamuya açık alanda görüntülenmesinin nesine itiraz ediyor acaba? Yaptığı suç aslında. Muhabir arkadaşlar kamuya açık alanda görev yapmalarını engellediği, tehdit ve hakaretlerde bulunduğu için Saatçi'ye dava açsalar kazanırlar.
Peki, Saatçi yaptığı terbiyesizliği neden kameraya çekti? Kameramana önce "Yaşa Fenerbahçe sen çok yaşa" diye bağırıyor. Ne alaka? Saatçi'nin kafası güzeldi galiba. Güzel olabilir ama bu, gazetecileri tehdit etmeye gerekçe olamaz.
Ortada acıklı bir tablo var aslında. Saatçi bir dönem Ertuğrul Özkök'ün damadı kontenjanından Doğan Müzik ve Hürriyet Spor'un başına getirilmişti. Muhabirlere tehdit ve hakarette bulunmaması gerektiğini bilecek kadar medyada çalıştı!
En çok Saatçi'nin gazetecileri işten çıkartmakla tehdit etmesine güldüm. Biri, başta Hürriyet ve Kanal D olmak üzere bütün Doğan Grubu'nun satıldığını Saatçi'ye hatırlatsa iyi olur!