ERCAN SAATÇİ'NİN ÇİRKİN YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI!..GALATASARAY'DAN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA!..
Galatasaray Spor Kulübü Ercan Saatçi'nin küfür skandalı ve sonrasındaki örtbas girişimleri için sert bir açıklama yayınladı. İşte o bildiri.
Galatasaray Kulübü'nün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, bazı internet sitelerinde yer alan görüntülerde, Hürriyet Gazetesi Spor Yayın Koordinatörlüğü görevini sürdüren Ercan Saatçi ile Fenerbahçe Spor Kulübü'nün televizyonunda program yapan Metin Özülkü arasında geçen ve sarı-kırmızılı kulüp hakkında açık küfür kelimelerinin kullanıldığı bir diyalog geçtiği hatırlatıldı.
Ercan Saatçi'nin, bugünkü Hürriyet gazetesinde konuya ilişkin bir açıklama yaptığı, bir yandan küfürü savunurken, diğer yandan göstermelik olarak özür dilediği ifade edilen açıklamada, şöyle devam edildi:
''Spor ahlakı ile ilişkisi oldukça zayıf olduğu bir kez daha anlaşılan bu şahıslar, bu diyalogla kendi seviyelerini ortaya koymuşlardır. Sporculuğun ve spor ruhunu taşıyanların en önemli özellikleri rakibe saygı ve nezaket kurallarını özümsemiş olmalarıdır. Türkiye'deki spor kültürünün neden çağdaş bir düzeye ulaşamadığının bir kanıtı da söz konusu şahısların gerçek kimliklerini gizlemek suretiyle hem televizyonlarda program yapabiliyor olmaları, hem de içlerinden birinin Türkiye'nin önemli gazetelerinden birinin yöneticisi olup köşe yazıyor olmasıdır. Bu kimselerin gerçek kimlikleri ortaya çıktığında, bu tür görevleri ifaya devam etmeleri, bu kimseleri istihdam edenleri de kötü ve çirkinden yana taraf haline getirecektir. Bir başka deyişle bu kimseler gerçek yüzleri ortaya çıktığında şu an işgal ettikleri mevkileri terk etmek zorundadırlar.
Nezaket ve saygı, herkesin uymakla yükümlü olduğu toplumsal kurallar olmakla beraber, sorumluluk makamlarında bulunan kimselerin daha özenli davranmak yükümlülükleri bulunmaktadır. Bir sorumluluk makamını işgal eden herhangi biri, kendisi bakımından taraftarlara gösterilen ve aslında olmaması gereken hoşgörüyü bekleyemez. Öte yandan, bahse konu olayların cereyan ettiği televizyonun sahibi olan Fenerbahçe Kulübü'nün, kendi internet sitesinde yapmış olduğu açıklama, meseleyi saptırmaya yöneliktir. Kendi televizyonlarında meydana gelmiş ve Türk sporu bakımından esefle karşılanması ve kınanması gereken bir olayı yok saymış olmalarını ve konuya ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamalarını kabul etmek mümkün değildir.''
Galatasaray Kulübü açıklamasında, küfürlü hakaretin kime yapıldığının hiçbir öneminin bulunmadığı, sporun gelişmesine ve küfürün önlenmesine hizmet amacı ile hareket etmenin ve sorumluları cezalandırmanın önem taşıdığı dile getirilirken, ''Türkiye spor kamuoyu nezdinde çoktan mahkum edildiğine inandığımız sorumluların, açıkça bütün spor çevreleri tarafından kınanması bir zorunluluk olup, statlarda küfrü engellemek isteyen, ülke sporuna katkı yapmak arzusunda bulunan herkes bakımından bir ödevdir'' ifadesi kullanıldı.
Türk spor kamuoyunun önemli ve tarihi bir sınavdan geçtiği vurgulanan bildiride, daha sonra şu görüşe yer verildi:
''Kamuoyu ya bir bütün halinde olayları hiç saptırmadan, gizlemeden, meseleyi tam olduğu gibi görerek ve göstererek küfrün her türlüsünü, kim tarafından, kime yapıldığına bakmaksızın kınayacak, ya da bu tavrı ortaya koymayarak küfre cevaz veren bir tutum sergileyecek ve tarih önünde hesap vermek durumunda kalacaktır. (Galatasaray, Türkiye'dir) söyleminin sahibi Galatasaray Kulübü olarak, başta Futbol Federasyonu olmak üzere Türk spor kamuoyunu küfre karşı bu ortak tavra katılmaya davet ediyoruz. Bütün bunların yanında, sorumluların teşhirini sağlamak maksadı ile gerekli hukuki süreçleri başlatmak için girişimleri yaptığımızı ve sorumluların Türk spor kamuoyu dışında ayrıca bağımsız Türk adaleti önünde de hesap vereceklerini kamuoyuna duyururuz.''
Ercan Saatçi'nin, bugünkü Hürriyet gazetesinde konuya ilişkin bir açıklama yaptığı, bir yandan küfürü savunurken, diğer yandan göstermelik olarak özür dilediği ifade edilen açıklamada, şöyle devam edildi:
''Spor ahlakı ile ilişkisi oldukça zayıf olduğu bir kez daha anlaşılan bu şahıslar, bu diyalogla kendi seviyelerini ortaya koymuşlardır. Sporculuğun ve spor ruhunu taşıyanların en önemli özellikleri rakibe saygı ve nezaket kurallarını özümsemiş olmalarıdır. Türkiye'deki spor kültürünün neden çağdaş bir düzeye ulaşamadığının bir kanıtı da söz konusu şahısların gerçek kimliklerini gizlemek suretiyle hem televizyonlarda program yapabiliyor olmaları, hem de içlerinden birinin Türkiye'nin önemli gazetelerinden birinin yöneticisi olup köşe yazıyor olmasıdır. Bu kimselerin gerçek kimlikleri ortaya çıktığında, bu tür görevleri ifaya devam etmeleri, bu kimseleri istihdam edenleri de kötü ve çirkinden yana taraf haline getirecektir. Bir başka deyişle bu kimseler gerçek yüzleri ortaya çıktığında şu an işgal ettikleri mevkileri terk etmek zorundadırlar.
Nezaket ve saygı, herkesin uymakla yükümlü olduğu toplumsal kurallar olmakla beraber, sorumluluk makamlarında bulunan kimselerin daha özenli davranmak yükümlülükleri bulunmaktadır. Bir sorumluluk makamını işgal eden herhangi biri, kendisi bakımından taraftarlara gösterilen ve aslında olmaması gereken hoşgörüyü bekleyemez. Öte yandan, bahse konu olayların cereyan ettiği televizyonun sahibi olan Fenerbahçe Kulübü'nün, kendi internet sitesinde yapmış olduğu açıklama, meseleyi saptırmaya yöneliktir. Kendi televizyonlarında meydana gelmiş ve Türk sporu bakımından esefle karşılanması ve kınanması gereken bir olayı yok saymış olmalarını ve konuya ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamalarını kabul etmek mümkün değildir.''
Galatasaray Kulübü açıklamasında, küfürlü hakaretin kime yapıldığının hiçbir öneminin bulunmadığı, sporun gelişmesine ve küfürün önlenmesine hizmet amacı ile hareket etmenin ve sorumluları cezalandırmanın önem taşıdığı dile getirilirken, ''Türkiye spor kamuoyu nezdinde çoktan mahkum edildiğine inandığımız sorumluların, açıkça bütün spor çevreleri tarafından kınanması bir zorunluluk olup, statlarda küfrü engellemek isteyen, ülke sporuna katkı yapmak arzusunda bulunan herkes bakımından bir ödevdir'' ifadesi kullanıldı.
Türk spor kamuoyunun önemli ve tarihi bir sınavdan geçtiği vurgulanan bildiride, daha sonra şu görüşe yer verildi:
''Kamuoyu ya bir bütün halinde olayları hiç saptırmadan, gizlemeden, meseleyi tam olduğu gibi görerek ve göstererek küfrün her türlüsünü, kim tarafından, kime yapıldığına bakmaksızın kınayacak, ya da bu tavrı ortaya koymayarak küfre cevaz veren bir tutum sergileyecek ve tarih önünde hesap vermek durumunda kalacaktır. (Galatasaray, Türkiye'dir) söyleminin sahibi Galatasaray Kulübü olarak, başta Futbol Federasyonu olmak üzere Türk spor kamuoyunu küfre karşı bu ortak tavra katılmaya davet ediyoruz. Bütün bunların yanında, sorumluların teşhirini sağlamak maksadı ile gerekli hukuki süreçleri başlatmak için girişimleri yaptığımızı ve sorumluların Türk spor kamuoyu dışında ayrıca bağımsız Türk adaleti önünde de hesap vereceklerini kamuoyuna duyururuz.''