Enis Berberoğlu'ndan o iddialara yanıt: Telefonumun sorgulandığı gerçeği ortadadır!
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, "Can Dündar'a, MİT tırlarıyla ilgili görüntüleri verdiği" iddiasına ilişkin açıklama yaptı.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, "Can Dündar'a, MİT tırlarıyla ilgili görüntüleri verdiği" iddiasına ilişkin, "Siyasetçi ve eski bir gazeteci sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Bu haberin doğruluğunu kimse tartışmıyor ama bu haberden suç üretilmeye çalışılıyor.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, "Can Dündar'a, MİT tırlarıyla ilgili görüntüleri verdiği" iddiasına ilişkin, "Siyasetçi ve eski bir gazeteci sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Bu haberin doğruluğunu kimse tartışmıyor ama bu haberden suç üretilmeye çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Berberoğlu, bugün bazı gazetelerde yer alan, "Savcılık, Can Dündar'a, MİT tırlarıyla ilgili ihanet görüntülerini Enis Berberoğlu'nun servis ettiğini ortaya çıkardı." haberleriyle ilgili Parlamento'da açıklama yaptı.
Bu haberleri okuduğunu belirten Berberoğlu, "Bu haberler tek bir kaynaktan çıkmakla kalmıyor, sanki tek elden yazılmış gibi haberde seçilen fotoğraf bile aynı." dedi.
Berberoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davayla ilgili duruş ve görüşünün çok bariz ortada olduğunu, değişmediğini ve asla da değişmeyeceğini belirterek, "Siyasetçi ve eski bir gazeteci sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Çünkü, bu haber öyle bir haber ki doğruluğunu kimse tartışmıyor amma velakin, bu haberden suç üretilmeye çalışılıyor. Bence tam tersine bu haber hangi gazeteciye gelirse yazılır, paylaşılır, basılır." ifadesini kullandı.
Haberlerdeki "Cep telefonu sinyalinin Cumhuriyet Gazetesi'nin İstanbul'daki merkezine yakın bir coğrafyada tespit edildiği ve Can Dündar'la arasında geçtiği belirtilen telefon görüşmesi"ne ilişkin de Berberoğlu, şunları söyledi:
"Ben 30 küsur yıllık bir gazeteciyim. O tarihte, ilaveten CHP'nin medyadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım. Benim herhangi bir televizyoncu, gazeteci, ajans muhabiri ya da medya mensubuyla görüşmemden daha doğal ne olabilir. Ama bu görüşmeler her defasında haber kaynağı sıfatıyla yapılmaz. Bazen meslektaşlar bir araya gelir, eski meslektaşlar bir araya gelir, çay içilir, ziyaret edilir, taziyede bulunulur, desteğe gidilir."
Berberoğlu, "O haberlerde dikkatimi çeken, sizin de gözünüzden kaçmadığına inandığım bir nokta var. O da şu: Bu dosyada tanık ya da sanık olarak adım geçmemekle birlikte telefonumun sorgulandığı gerçeği ortadadır. Eğer bu sorgu doğru ise ve eğer bu polis marifetiyle yapıldıysa, İçişleri Bakanlığını, savcının bilgi ve onayı varsa o zaman Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu göreve davet ediyorum. Çünkü, TBMM'de dokunulmazlığı devam eden bir milletvekiliyim, kimsede bu yetki yoktur. TBMM Başkanlığının bu konudaki görüşünü de merak ediyorum." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, "Can Dündar'a, MİT tırlarıyla ilgili görüntüleri verdiği" iddiasına ilişkin, "Siyasetçi ve eski bir gazeteci sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Bu haberin doğruluğunu kimse tartışmıyor ama bu haberden suç üretilmeye çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Berberoğlu, bugün bazı gazetelerde yer alan, "Savcılık, Can Dündar'a, MİT tırlarıyla ilgili ihanet görüntülerini Enis Berberoğlu'nun servis ettiğini ortaya çıkardı." haberleriyle ilgili Parlamento'da açıklama yaptı.
Bu haberleri okuduğunu belirten Berberoğlu, "Bu haberler tek bir kaynaktan çıkmakla kalmıyor, sanki tek elden yazılmış gibi haberde seçilen fotoğraf bile aynı." dedi.
Berberoğlu, Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı davayla ilgili duruş ve görüşünün çok bariz ortada olduğunu, değişmediğini ve asla da değişmeyeceğini belirterek, "Siyasetçi ve eski bir gazeteci sıfatıyla bu haberin tüm sorumluluğunu üstlenmeye hazırım. Çünkü, bu haber öyle bir haber ki doğruluğunu kimse tartışmıyor amma velakin, bu haberden suç üretilmeye çalışılıyor. Bence tam tersine bu haber hangi gazeteciye gelirse yazılır, paylaşılır, basılır." ifadesini kullandı.
Haberlerdeki "Cep telefonu sinyalinin Cumhuriyet Gazetesi'nin İstanbul'daki merkezine yakın bir coğrafyada tespit edildiği ve Can Dündar'la arasında geçtiği belirtilen telefon görüşmesi"ne ilişkin de Berberoğlu, şunları söyledi:
"Ben 30 küsur yıllık bir gazeteciyim. O tarihte, ilaveten CHP'nin medyadan sorumlu genel başkan yardımcısıydım. Benim herhangi bir televizyoncu, gazeteci, ajans muhabiri ya da medya mensubuyla görüşmemden daha doğal ne olabilir. Ama bu görüşmeler her defasında haber kaynağı sıfatıyla yapılmaz. Bazen meslektaşlar bir araya gelir, eski meslektaşlar bir araya gelir, çay içilir, ziyaret edilir, taziyede bulunulur, desteğe gidilir."
Berberoğlu, "O haberlerde dikkatimi çeken, sizin de gözünüzden kaçmadığına inandığım bir nokta var. O da şu: Bu dosyada tanık ya da sanık olarak adım geçmemekle birlikte telefonumun sorgulandığı gerçeği ortadadır. Eğer bu sorgu doğru ise ve eğer bu polis marifetiyle yapıldıysa, İçişleri Bakanlığını, savcının bilgi ve onayı varsa o zaman Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu göreve davet ediyorum. Çünkü, TBMM'de dokunulmazlığı devam eden bir milletvekiliyim, kimsede bu yetki yoktur. TBMM Başkanlığının bu konudaki görüşünü de merak ediyorum." diye konuştu.